• BIST 11189.5
  • Altın 5729.966
  • Dolar 42.5536
  • Euro 49.486
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 6 °C
  • Antalya 10 °C

Tureb platformundaki Truva atları

Ali Yalnız

Eski ve güzel bir laf var..

 

Eşek adam olmaz taş taşımakla mektebe,

Her insandan hacı olmaz gitmek ile Mekke’ye.

 

Dolayısıyla her kokartı olan kişinin daima ve mutlak olarak rehberlik mesleğinin iyiliğini düşündüğünü söylemek safdillik olacaktır.
Adam hayatının bir döneminde kokartı almıştır. Şimdi mimarlık yapıyordur. Yani rehber olarak çalışmıyor. Ama kokartı da tutuyor. Veya acenteci olmuş artık, rehberlik yapmıyor. Ama gene kokartı tutmayı seviyor.
Ancak bu arkadaşlar aktif olarak çalışmadığı için bizim gibi çalışan rehberlerin sorunlarını bilmiyor.
Azalan gelirlerimiz, SGK sorunlarımız, çalışma şartlarının zorlaşması. Sabahın 7’sinde Karaköy limanına gitmemiş ki…
Veya meslekte kalitenin düşmesi gibi şeyleri yaşamıyor ki bilsin.

 

Bakın yalnızca 2008 ve 2009’da 2.300 genç, üniversite mezunu rehber kokart aldı, diyorlar.
Şimdi bunun yaratacağı rehber enflasyonu, işsizlik vs…
Bu durum mimarlık yapan veya acentecilik yapan, ama aynı zamanda kokartı da elinde tutan tuzu kuru vatandaşı nasıl tasalandırsın ki?

 

Mesela outgoing turlar düzenleyen acentesi olan bir meslektaşımız var… Oraya buraya “Yurtdışı turlara kokartsız rehber gidebilmeli” diye yazı yazarken acenteci olarak değil de rehber kimliğiyle imza atarak yazıyor.
Mesleki anlamda bu bir tür mesleğe ihanettir!
Adam geçimini sağlamak için rehberlik yapıyor mu? Hayır!

 

Bir başka acenteci rehber daha var…
Biz rehberleri sıkıntıya sokacak uygulamaları ne zaman eleştirmeye kalksak bu arkadaşın karşı saldırısıyla karşılaşıyoruz. Adam rehberlik yapmıyor; sadece kokartı var…
Ama gene de utanma yok, sıkılma yok…
Bir acenteci olarak, içimizdeki Truva atı gibi sürekli ortalığı karıştırma derdinde.

 

Bir başka genç rehber ise tam bir “ortalık hatçesi”…
İki yıllık tecrübesiyle muhtemelen Kapadokya ya gitse yolunu bulamaz, kaybolur. Ama gel gör ki mesleğimizin geleceğinin belirleneceği şu kritik günlerde bakıyorsunuz en çok onun sesi çıkıyor… Bir şey söylese gam yemem… Papağan gibi hep aynı şeyler ve hep mesleğin zararına ve Şerif Yenen’in yararına.

 

Ya, sürekli birlik, beraberlik çağrısı vererek artık bıkkınlık veren yaşı ilerlemiş meslektaşlarımıza ne demeli?
Birlik beraberlik güzel de, nasıl olacak?
Söylemesi kolay.  Sen bunu söylesene amca, nasıl birlik olacak? Emekli ol, çekil bırak artık bu işleri gençlere…

 

Bunlar mesleğimizin içindeki Truva atlarıdır!
Aramızda gezerler. Ne yazık ki en çok da onların sesi çıkar nedense…
Bilip bilmeden, anlamadan olumlu her şeye taş koyarlar. İki kuruşluk avantajları için rehberliğin zararına olabilecek yapmayacakları şey yoktur.

 

2008 ve 2009’da 2.300 genç, üniversite mezunu rehber kokart aldı.
Bu yıllık yüzde %15’lik bir büyümeye yakındır.

Yaklaşan on yıllık bir süreçte toplam rehber sayısı 20 bini geçebilir.

Azalan kültür turizminde inanılmaz şekilde artan rehber sayısı!

 

İşte gerçek gündem budur!

 

Önlem alınmazsa pek yakında ortada o kadar çok rehber olacak ki; herhalde turist bulamayıp birbirimizi gezdirmek zorunda kalacağız!

 

Bu yazı toplam 3420 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.