Kitle turizminde kötü gidiş

Eğer bu eklentide resimler varsa, görüntülenmeyecekler. Orijinal eklentiyi indir Geçen ay Salıpazarı limanına, İstanbul’u bir günlüğüne ziyaret etmek için gelen bir İngiliz gemisinden yaklaşık 40 otobüs dolusu turist çıktı. Her otobüste ortalama 30 kişi vardı. Çarparsanız 1200 kişi eder.
Her bir turistin elindeki tur biletinde 25 pound’la 40 pound arası fiyat vardı. Ortalama 30 desek ve bunu 1200’le çarpsak 36.000 pound eder. Gemi acentesi genellikle tur satış bedelinin %40’ını kendisine ayırmaktadır. Kalan 21.600 pound yerel tur operatörüne kalıyor.
Bu gemiden çıkan tamamı yaşlı 1.200 turistin hiçbiri dışarıda yemek almadı (zira gemide sürekli yemek verilmekteydi) ve herhangi bir organize alışverişte yapılmadı ve bu yaşlı İngilizler turların sonunda resmen ağırlık yapmasın diye ceplerinde ne kadar bozukluk varsa tip olarak rehberlere verdiler.
Sonuç olarak koca gemi geliyor ve 1200 kişi İstanbul’u ziyaret ediyor, bütün müzelerde inanılmaz bir kalabalık yaratılıyor, otopark ve trafik sorunu yaratıyorlar ve seksiyonlara girmek, gezmek bir kabus haline geliyor, tuvaletleri bedava kullanıyorlar ve sonuçta 21.600 pound bırakıp gidiyorlar. (36,000 dolar)
Bu gemiden birkaç gün sonra Sultanahmet’te lüks bir otelde 3 gece konaklamak üzere bir çift geldi. 2500 dolar otellerine vermişler, 1000 dolar private tur için ödeme yapmışlar, kaliteli yerlerde 2 akşam ve 2 öğle yemekleri için toplam 1000 dolar harcamışlar, Çarşı’da ortalama 1000 dolarlık ıvırı zıvır almışlar ve 10.000 dolara mücevher ve 20.00 dolarlıkta halıyı sadece zevk için (ihtiyacı olduğu için değil!) almışlar. Bu çift giderken böylece, tamamı Türkiye’de üretilen mal ve hizmet bedeli karşılığında 35,500 doları Türk ekonomisine bırakıp eve dönüyorlar.
Koca gemi 36,000 dolar bırakıyor ve öte yandan diğer 2 kişi 35,500 dolar bırakıyor !. Gemi’nin yarattığı kirlilik, kuru insan kalabalığı, trafik sıkışıklığını düşünün bir de 2 kişinin yaptıklarını..O 2 kişi üstelik dışarıda yiyor ve restoranı, garsonu aşçısı sebepleniyor, otelde kalıyor birçok kişi istifade ediyor, taksiyle gidip geliyor taksici sebepleniyor, acentesi ve rehberi sebepleniyor vs vs.
Türk turizmi, gittikçe kitle turizmine doğru kaymaktadır. Kitle turizminin bir diğer adı “Sömürge Turizmi” dir ve ne yazık ki bu kayış kendisine yön veren Türk turizm yöneticileri sayesinde olmaktadır. Bu tip turizmi ben ayrıca “Çekirge Turizmi” olarak ta adlandırıyorum. Çekirge turizmi’nin mahvettiği Türkiye’nin en güzel kasabalarından birisi Kuşadası’dır. Şimdi 30 TL’ye oda satmaya çalışırken kara kara kim nerde hata yaptı diye düşünmektedirler ve bir daha Kuşadası’nın bir tatil kasabası olarak ayağa kalkması artık imkansızdır, bitmiştir ! (Çarpık yapılaşma yüzünden)
İstanbul turizmini bekleyen en büyük tehlike budur! Kitle turizmi sayesinde gelen onbinlerce insan hem turizmde kaliteyi aşağı çekiyor, hem kuru kalabalık yaratıyor hem de hiçbir fayda getirmiyor. Sonuçta müzelerde meydana gelen aşırı insan yığılmasından dolayı ne parasız gemi turisti ne de paralı turist zevk alamadan ve kötü hatıralarla şehir terk etmek zorunda kalmaktadırlar!
Kalabalık tur günlerinde İstanbul hızla “Hot destination” olma özelliğini kaybederek resmen bir “Jungle” durumuna doğru yol almaktadır.
Türkiye'yi ziyaret eden insan sayısı artıyor ancak gelir azalıyor.
Türk turizmcileri olarak biz rehberlerin ve temsilcilerimizin (başka işlerden fırsat bulabilirlerse!) bu konularda mutlaka gerek basın yayın organlarında, gerekse devlet kademesinde ki yetkililere, çok geç olmadan bu tip gerekli uyarıları bıkıp usanmadan yapması gerekmektedir.