Arman hoca yazmasa konuya girmeyecektim. Ama demek ki yazdıklarımız unutuluyor.
2007 de İstanbul 2010 merkezine Şarap ve Yemek konulu proje sundum. Bunun içinde yarışma,tadım,atraksiyon hepsi bulunuyordu. Telefonla defalarca aramama rağmen sonuç alamadım
2006 da yaptığımız ulusal şarap yarışmasında, sponsor bulmakta çok zorlandık. OIV den jüri üyesi getirdik diye tenkit edildik. Büyük kuruluşlardan bazıları katılmadı..Şarap konusunda basında yazı yazanlara gönderdiğimiz davetiyelere cevap bile alamadık. Hatta siz kim oluyorsunuz da şarap yarışması yapıyorsunuz şeklinde üstü kapalı tehditleri de aldık. Ama başarılı bir yarışmaya 20 yıl sonra yapmanın gururunu yaşadık.
İstanbul 2010 jeneriklerin de, tanıtım filminde üç yerde gastronomi ile ilgili görüntüler var. Hepsi o kadar. Bir tanesi de simit-çay .
Geçenler de WACS başkanı, bizim aşçıların dernekleşme şeklini görünce Neden bir çatı altında toplanmıyorsunuz diye sordu. Bir de bizim özdeyişlerimizden dışı seni yakar içi beni tanımlamasını bilse zaten böyle konuşmazdı..
Beraber bir ortak organizasyona ortak imza atabilmek için, özgüven, egolardan arınmak, kolektif çalışmayı bilmek gerekmektedir.
Ama her aşçı derneği, kendine göre yarışma, organizasyon vs yapmakta ve zaten belirli sayıda olan bu konunun sponsorlarının kapısını çalmaktadır.
Bir yarışma tutkusudur gidiyor.
Yapılmasına karşı çıkmasam da sonuç Türk gastronomisine ne kazandırdı, buna bakıyor ve bir şey göremeyince üzülüyorum.
İstanbul da yapılacak gerçek anlamda bir gastronomi-şarap-peynir vb.festivali Türk gastronomisine ve Türk profesyonellerine çok şey kazandırır.
Böyle bir organizasyona Kültür ve Turizm Bakanlığımızın himaye edici destekleri, THYnın doğrudan katkısı, otellerimizin doğrudan katılımı olacaktır inancındayım.
Da bu iş için bir babayiğit gerek. Kulaklarını tüm kısır dedikodu ve söylentilere tıkayarak, gerçek bir gastonomi festivali organize edebilecek..
Nasıldı, Arman hocam? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.. Hakikaten bir de laf a bakmamayı öğrensek.
Ağız tadınız hiç bozulmasın.
