Yıl 1986, Köyceğiz de küçük bir otel işletiyorum. İspanya’dan döneli çok olmamıştı. Evimin yeri nefis, gölün kenarında. Sabah çok erken çocuklar sahilde büyükçe bir balık ağına sarılmış kütlenin etrafında çığlık çığlığa…
Yanlarına gittim koskocaman bir kaplumbağa. Bağırdım çağırdım uzaklaştırdım. Balıkcıları çağırdım ağları kestik, hayvanı göle bıraktık. Ancak, balıkçılar “Beyim ağlarımıza zarar veriyor bu meretler….” Demekten kendilerini alamadılar.
Caretta Caretta ile bu kadar yakından ilk temasım böyle oldu. Daha sonra bu sevimli hayvanların Köyceğiz’in gölünün kanallarla denize bağlandığı İztuzu kumsalında, salaş baraka evlerin arasına yuvalarını yaptıklarını ve her yıl yumurtlamak için oraya geldiklerini öğrendim. Bundan büyük ayıp olabilir mi?
105 milyon yıldır yeryüzünde olan bu kaplumbağalar 10 bin yıldır da ülkemizde yumurtlama alanı olarak İztuzu nu seçmişler. Orada çevre halkı derme çatma kulübeler den oluşan yazlık evlerinde tatil geçiriyorlar.
İlahi...
Rahmetli çevre genel müdürü Dr.Muzaffer Evirgen’e anlattık. Kaymakam, vali, başbakanlık derken o salaş evlerin İztuzu sahilinden kaldırılmasına karar aldırdık. Buna sebep olduğumuz için evim silahlarla birkaç kez tarandı.
Sonrasında Çevre Genel Müdürlüğü organizasyonlarıyla Muğla ilinin Fethiye-Bodrum sahili boyunca “Kıyılar Mavi Kalsın”projesi başlattık.
Kaymakamlar, belediye başkanları da organizasyonun tabii destekçileriydi.
Etkinlikler Bir hafta sürecekti. Her ilçe de törenler yapılacaktı.
Beni de Genel Müdür “Muğla ilinde geçici görevle ’çevre müfettişi’ olarak atadı. Başbakanlık çıkışlı bir görev kartı ve tüm resmi makamların bana destek olması için elime resmi yazı verildi.
Türkiye’nin en uzun sahil şeridine sahip Muğla karasularında her koya uğrayarak, her muhtarın kapısı çalarak projeyi anlattım. Mavi tur yapan teknelerin nadiren uğradığı koylara dahi çöp konteyneri bıraktım. Bu arada 3 dilde, haritalar hazırladık. O yöre haritasında nereden çöp alınabilir, gerekli telefon numaraları ve başvuru noktalarını içeren bilgiler yer alan bir broşür hazırlattım. Yurdumuza tekne ile gelen yabancılara da dağıtmayı hedefledik.
Sloganımız “Kıyılar Mavi Kalsın” idi.
Fethiye, Köyceğiz, Ortaca, Dalyan, Marmaris yetkilileri tören konuşmalarını bu slogana göre hazırladılar. Başbakan rahmetli Turgut Özal, Çevreden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmet Karaevli idi...
Her şeyi hazırladık, törenler başlayacak bakan Dalaman Havaalanına devletin özel uçağıyla indi.
Rahmetli Dr. Muzaffer Evirgen uçağın kapısına kadar gitti. Bu işe vali Yücel Bölgen bozuldu!
Onlar protokol olarak sıralanmışlar bakanın yanlarına gelmesini bekliyorlardı.
Neyse selam sabah... Bakan, çevre genel müdürü ve ben resmi büyük cipe bindik otele doğru yol aldık.
Ben önde şoförün yanındayım. Bakan ve genel müdür arkadaydı. Onların akraba olduklarını sonradan öğrendim.
Bakan “Muzaffer her şey hazır mı?” dedi.
Muzaffer bey de “Hazır bakanım hatta broşürler bile geldi. Ben görmedim ama beraber bakalım“ dedi.
Şoför birkaç broşür uzattı, bakan da genel müdür de ilk defa ellerine aldıkları broşürü incelemeye başladılar.
Çok güzel hazırladığım inancı ile ben de teşekkürler bekliyorum.
Bakan bey birden ve sert bir sesle “Oldumu Muzaffer bu ne yahu!” dedi.
“Kıyılar Mavi Kalsın” projesine ait broşürün kapağındaki mavi renkte yapılan ok işaretini gösteriyordu.
Çok efendi, zarif bir insan olan Muzaffer bey ne olduğunu anlamadı. Ama kıpkırmızı oldu.
Ben şoföre “Sağda ben ineyim kardeşim dur” dedim. Araç durdu ve aracı terk ettim. Onlar yola devam etti.
Şimdi değerli “Türkiye turizm” okurları mesele neydi biliyor musunuz?
Bir kere o bin bir emekle hazırlanan broşürler dağıtılmadı onu bilin...
İşin aslı ise neydi?
Mecliste o günlerde “siyasi yasakların kaldırılması” konusu vardı. Türkiye genelinde tercihler yapılacaktı. Giydikleri tişörtun göğsünde “No! No ! No!” yazan eski bankacı milletvekilleri vardı. O vekillerin giydiği tişört rengi turuncu idi ve “Hayır” anlamına geliyordu.
“Evet” anlamına gelecek oy pusulasının rengi neydi sizce? Evet mavi idi.
Bakanın Muzaffer beye kızmasının sebebi de mavi renkti. Ondan dolayı da binlerce emek ve para harcanan broşürler dağıtılmadı.
Bu olan bakanların, nerelere baktığına yaşanmış bir örnektir.
“Dünya Çevre Günü”, “Hayvan Hakları Günü” ülkemizin duyarlı insanları için kutlu olsun
