Ekim 2010'da meslek yasası meclise geliyormuş ...!
Mutluluk ile güleyim mi, Üzüntü ile ağlıyayım mı karar veremedim, doğrusu...
Turizm sektörü'nün işleyişinde devlet bürokrasisi var olan kanunları dahi yeterince etkin değerlendirememekte ve sistemi koruyucu önlemleri almakta gereğini yapamamakta, yapmamakta iken, Bakan ve üst seviyedeki turizm bürokratlarınca, Turizmci ve rehberlerin yıllardır beklediği yasalar meclise geliyor, denilmektedir.
Bir taraftan bilinen yıldırıcı oyunlar tekrarlanmakta diye düşenmekteyim, öte yandan, her şeye rağmen, İnanmak istiyorum !
Rehberlerin mesleki örgütlenmesinde, şahsımın verdiği 12 yıllık aktif mücadeleyi tesbit ederek, bu güne gelinceye kadar, turizm ile ilgili en az 8 bakan tanıdım ve ilginçtir ki her bakan konuyla ilgili samimi destek verdiklerini söylemişler, Ancak bugüne gelinceye kadar bilinen gerçek değişmemiş ve bugün olmadı , yarın mümkün tesellileri söylenegelmiştir.
Yeni bakanlar göreve geliyor, bir önceki bakanın söylediği hoş sözlerle sorunları bildiklerini belirterek, çözümü için umut dağıtmakta ama mutlu sonuç bir türlü elde edilememektedir...
Bu arada, her yeni gelen bakan'a yeni bürokratlar atanmakta, bazen 4-5 ayda bir değişiklikler olmakta, onların rehberleri anlama, sorunları bilip çözüm üretmelerine fırsat kalmadan bir başkasıyla yer değiştirmektedir. Rehberlerin sorunları kesifleşmekte ve ağırlaşmakta olduğundan, umutlarını ve güçlerini yitirmeyenler çözüm için beklenti içinde bekleşmekte, bekleşmekte bekleşmektedirler...
Ayrıca, kanun ve yönetmelik çıkarmayla iş bitmemekte, uygulamada da irade ve saygınlık gerekiyor, düşünün bir kere turizm sektörünü denetim yetkisi devlete ait ve denetim ekibi denetim planlaması yapılan bölgeye varmadan bir hafta öncesi haber özel kuşlarla bölgeye varmaktadır, bu yetmez miş gibi, zaman zaman, kuralları hiçe sayanlara tutanağı tutulmuş olunduğu halde cezai işlem uygularken, özel iltimas ve iltifat edilebilinmektedir. bu durumlarda, devlet'e güvenmek isteyenler zorlanmaktadır...
Medya haberlerinde ''ülkemize yönelik turist patlaması ve yeni rehberlik kursları açılacağı'' duyuruları yapılmakta ve rehberler kendi durumlarıyla çelişen bir şeyler var diyor fakat can çıkmadan umut yitirmemeliyiz diyerek, bekliyorler, bekliyorlar...!
Beklenti içinde olup, hayal kırıklığı yaşayan devlet'e ve yöneticilerine güvenmek ve inanmak isteyenler haliyle soruyor, sorguluyor...
Bugün gibi hatırlıyorum, TUREB olarak 2004 yılı son çeyreğinde Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'yu makamında ziyaret etmiş idik ve ARO Bşk yrd. Şahin Şahakalkan Bakan bey'e Meslek yasasını sorunca ''20 gün içinde elinizde '' demiş idi. Fakat, kendisi 5 Şubat 2005'de bakanlık görevinden ve AKP'den istifa etti. Umarım benzeri durum olmaz !!!
Bakan Atilla Koç ise, Sektör, bakanlık bürokratları ve rehberler arasında bu yasayı istemeyenler var diyerek işimizin zor olduğunu söylemiş idi ve Koç bakan döneminde 1618 sayılı kanunla ilgili değişiklikler esnasında elde edilen kazanımlar dışında pek fazla bir olumluluk olamadı. Pek çok kişi bakanı uıyuyan bakan diye bilirdi, bakan ve bürokratlarının rehberlere verdiği desteği biliyorum ve bu vesileyle,teşekkür ediyorum.
Bu arada, Turizm ile ilgili yapılacak her düzenlemeye müdahil olmaya hazır TOBB faktörünü de hatırlamakta yarar var...
Kaf dağının ardındaki altın post'a dönüşen Turist Rehberleri Meslek yasasının Türkiye ve rehberlik mesleği için önemini bildiğim için, yapılan bu beyanlar'a inanmak istiyorum...
Ama, şu ana kadar, henüz, Sorunlar içinde kıvranan rehberlere umut verecek değişen bir şey yok !!! Ekim 2010 Meslek yasası meclise geliyormuş ...!
Şimdi, gelin siz söyleyin gülelim mi, ağlayalım mı ?
