İSTANBUL- Türk turizminin temel taşlarından, İrem Tur’un kurucusu kaybettiğimiz Süha Alnıtemiz’i turizm sektörü ile birlilkte uğurladık. Ancak uğurlamada Türkiye’nin seyahat acenteleri birliğinden ihçbir katkı yoktu. Gelenler ona son görevlerin yerine getirirken kaybetmenin üzüntüsünü yaşadılar.
Bütün bunlar olurken Türsab’tan bir ses çıkmayınca rahmetli Süha Alnıtemiz’in eşi neşe Alnıtemiz, tursapnet’te yayınladığı “ Merhum Süha Alnıtemiz'in eşinden Başaran Ulusoy'a mektup var” başlıklı yazı ile içini dökerek, Türsab’a ve başkanına sitem etti.
NEŞE ALNıTEMIZ’IN MEKTUBU ŞÖYLE:
Sayın Başaran Ulusoy,
22 Mart 2015 Pazar sabahı kaybettiğimiz sevgili eşim Süha Alnıtemiz için,
bırakınız ; TURSAB Başkanı olarak çalıştığınız başkanlık yaptığınız kurumu temsilen bir vefat ilanı vermeyi ;
Bir taziye yazısı bile yayınlamamanızı hayret ve teessüf ile karşıladım.
Bu beni gerçekten şaşırttı , kalbimi acıttı.
Bu dik duruşa, bu onurlu yaşama, küçücük bir vefa borcu olurdu belki
yapacağınız.
Sadece sevdiği işi tutkuyla yapan hayatı dolu dolu yaşayıp insanları hoşnut
etmek den zevk alan birde arkasında genç turizmcileri kendi deyimi ile
"miras" olarak bırakan insana son durak da yapacağınız küçük bir hareket
sizin güzelliğiniz, zarafetiniz, nezaketiniz olurdu.
Gerçi siz o nezaketi göstermek isteseydiniz, zor günlerinde sizden yardım
isteyen Süha'yı aylarca kapınızda bekletmezdiniz..
"Hiç bir turizm işletmesinde ona uygun iş bulamamış", daha da acısı bir
duayenden CV isteyip adeta dalga geçmiştiniz?
Ama Sayın Başkan, Süha Alnıtemiz dalgaları, kasırgaları çok seviyordu
maalesef ;
Sizi her hafta arayarak tabiri caizse yıldırmış olmalı ki 1,5 sene sonra
cüz'i bir maaş karşılığı iş verdiniz.
Allah aşkına Sayın Başkan Turizme bu kadar gönül vermiş, pek çok ilki
gerçekleştirmiş, yurtiçi turların temelini atmış, standartlarını getirmiş,
bunca yol arşınlamış bir kişiye siz bu görevi nasıl layık gördünüz ?
Yaşı 70'e dayanan bu meslek de (bunu söylemek zorundayım) sizden çok emeği
olan bir duayeni, kapı kapı dolaştırarak, merdiven tırmandırarak, acente
denetimi yaptırmayı mı uygun gördünüz?
Güzel tarif etmişti Süha bunu "zabita memurluğu" demişti.
Sonra ne mi oldu ; 6 ay çalıştırdıktan sonra, sekreter kanalıyla, gerekçe
dahi bildirmeden, bir telefonla işine son verdiniz.
Buna ne demeli?..
Siz Başkan Başaran Ulusoy size Süha'nın kitabını mutlaka ama mutlaka
okumanızı öneririm , özellikle son sayfalarını, belki biraz içiniz burulur
da, "acaba gerçekten haksızlık etmiş miyim" diye sizi düşündürebilir.
Aslında bunca acı ve elem içinde iken dahi, bu yazıyı kaleme almamın tek
nedeni de bu!..
Gidenler geri gelmiyor malum, ama ben bunu yazmasaydım biliyorum ki Süha'nın
yeni yolundaki ışıklar yanmayacaktı.
O ışıkları yakmak adına son sözüm;
Gerçek zenginlik mal mülk edinmekle, unvan, mevkii sahibi olmakla olmuyor!
Gerçek zenginlik ;
Sizi son yolculuğunuzda, kalpten, içten, sevgiyle, saygıyla, yolcu eden,
güzel bir enerji dolaştırmayı başaran, o enerjiyi bir sinerjiye dönüştüren,
ADI: Süha, Soyadı: Alnitemiz olan dik duruşlu, onurlu, gururlu insanlarla
oluyor.
Teessüflerimle
Neşe Alnıtemiz
(Süha Alnıtemiz'in 26 yıllık eşi)
TÜRSAB BAŞKANINA HIÇMI HIÇ YAKIŞMADI
Mektubu yayınlayan tursapnet yöneticisi Cemal Kızıltan, Türsab başkanını eleştirerek “TURSAB, hayattayken onurlandirmayi bilmediği, dusunmedigi, beceremediği bu duayen ismi son gununde dahi layiki ile ugurlamayi bilemedi!. Senelerdir tanidigin bildigin, bu sekotre emek vermis, yüzlerce turizmci yetiştirmiş birine böyle davranmak ona hic mi hic yakismadi!” açıklamasına yer verdi.
Tursapnet'teki açıklama şöyle:
Bastan belirtmekte yarar var ; TURSAPNET sadece tek bir kişiye ya da kuruma muhalefet etmek icin kurulmuş ve bu yolda faaliyet gösteren bir platform değildir!. TURSAPNET doğrunun, yararlinin, sektörün onunu açan, ya da bu amaçla çabalayan iyi niyetli ve sorumluluk sahibi turizme gonul vermiş kişi ve kurumlarin ortak adresidir. Gercek kimliği ile yazan, fikrini medeni ve ahlaki kurallar icinde ifade edebilen herkese de aciktir!.. Bu platformda Turk turizminin en önemli kurumlarindan birini 15 senedir işgal eden Basaran Ulusoy burada yayinlanan pek cok yazida eleştiri odagidir, bu da konumunun ve temsil ettiği kurumun işlevi nedeniyle normal sayilmalidir. Bazen bizler de tek bir kişi ya da kurumdan beklentilerimizi abartıyor, ya da yapabileceklerinden fazlasini istiyor, bekliyor olabiliriz. Bu da bizim tasarrufumuzdur..
AMA, bazen oyle seyler oluyor ki, soz orada bitiyor!.. Bu sabah platformumuzda yayinlanan Nese Alnitemiz’in yazisi gibi… ,
Suha Alnitemiz hakkında pek cok sey yazildi, çizildi, özetlemek gerekirse bir donem Turkiye’nin en buyuk sirketlerinden biriyken, cesitli nedenlerle isini ve servetini kaybetti.. Ticari tercihleri ve hatalarinin bedelini en agir sekilde odedi. Onu ayakta tutan tek sey vardi ; GURURU!. Kiymetli esinin yazdigi mektuptan öğrendiğimize gore bir seye daha ihtiyaci varmis ; Her onurlu insan gibi ailesini geçindirebilmek icin bir ise!...
Belli bir yasin ustundeysen, hele ki ismin bir basarisizlik oykusu içinde geçiyorsa is bulmak hic de kolay değil, yârdim isteyebileceğin kişi sayisi azdir, cunku çevren bosalmis, insanlar telefonuna cikmaz olmuştur. Bu durumda insan nereye gider?
Dost bildiklerine!..
Suha Alnitemiz’de dost bildiği Basaran Ulusoy’a gitmiş ve destek istemiş.. Hay istemez olaymis!.. Esinin yazdiklarini okuyup ta ici burkulmayan dudagini isirmayan, gözünden iki damla yas akmayan varmidir?
Sunu anlayabilirim ; Basaran Ulusoy’un elinde sinirsiz kaynaklar, ya da sihirli bir degnek yok, herkese is bulmak zorunda da değil, ama bir gonul almak, karsindaki kişinin kendini iyi hissetmesi icin bir seyler yapmak ve en önemlisi YAPACAK BIR SEYIN YOKSA ERKEKCE, MERTCE BUNU IFADE ETMEK!...Basaran Ulusoy’u taniyoruz, o karsisindaki insanlara hic bir zaman evet ya da hayir demez, hep beklenti içinde birakir, bundan gizli bir zevk mi alir, zaman mi kazanir, kapisinda bekleyenleri gösterip, çevresindekilere “bakin nelerle uğraşıyorum” mu der, bilemeyiz, ama senelerdir tanidigin bildigin, bu sekotre emek vermis, yüzlerce turizmci yetiştirmiş birine böyle davranmak ona HIC MI HIC YAKISMADI!...
Nese Alnitemiz’in her sozu kursun gibi agir, bizi tam yüreğimizden vurdu!.. TURSAB bizim basimizi one eğdi, bu kurumun mensuplari olarak, bizler, bundan sonra da ne zaman Suha Alnitemiz’in ismi geçse, ya da esini, oglunu görsek gözüne bakamayacagiz.. Cunku bizim adimiza gereğini yapmasi gereken TURSAB, hayattayken onurlandirmayi bilmediği, dusunmedigi, beceremediği bu duayen ismi SON GUNUNDE DAHI LAYIKI ILE UGURLAMAYI BILEMEDI!.. Birakin cenazeye katilmayi, hic olmazsa hergun attiklari bültenlerinin Kisi/Kurum Haberleri bolumunde olsun bir ufak taziye mesaji vermeyi düşünseydiler, Basaran Ulusoy ve yedeğinin yedeği TURSAB yönetimini affetmeyi de bilirdik. Ama hic birini yapmadilar, son yolculuguna cikan, bu sektöre buyuk emeği geçmiş, saygin ve kirgin bir meslekdaslari ile helalleşmeyi bile beceremediler…
Ne diyeyim ; Bunun hesabi belki genel kurulda değil, ama ahirette mutlaka kendilerinden sorulacaktir.
Cemal Kızıltan
Kurucu Moderator
TURSAPNET
Turizmciler ve Seyahat Acentaları Platformu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.