• BIST 8705.49
  • Altın 2999.711
  • Dolar 34.2398
  • Euro 37.0657
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C
  • Antalya 25 °C

Akbabalar petrole üşüştü

Özkan Altıntaş

Dünya petrolünün yüzde 80’ini elinde bulunduran Libya lidere Kaddafi’de yanlış yaptı, Birleşmiş Milletler kalkanına sığınarak “sözde insanlık” mazereti ile Libya’yı bombalayan başta Fransa olmak üzere diğer ülkeler yanlış yaptı.
Domino harekatı ile başlayan Büyük Ortadoğu Projesi haftalardan beri süren Kuzey Afrika ülkelere kargaşasıyla dünyanın gözü önünde sürüyor. Sonunda Libya’da kargaşa çıktı ve akbabalar üşüştü.
Bunun insanlıkla veya başka bir şeyle ilgisi yoktur.
Neden Bahreyn ve Yemen'e müdahale etmiyorlar.
Petrol ve menfaat çarkı insan hayatının önüne geçti.
Bunun adı petrol savaşıdır, menfaat savaşıdır ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika ülkelerinin yeraltı zenginliklerine el koyma harekatıdır. Türkiye’de petrol olsaydı aynı şeyler bizim de başımıza gelirdi.
Güçleri yetse İran’a da girerek Büyük Ortadoğu Projesi’ni tamamlarlar.
Akdeniz’in ortasına konulan İsrail bu güçlerin en büyük oyuncağıdır. İsrail’i zaten onlar yönetiyor.
Libya’ya saldırıda dikkati çeken bir durum var.
Saldırıda Fransa başı çekiyor. Acaba neden?
Bu durum çok açıktır.
Amerika’nın Irak’a saldırısında geri duran Fransa işgal sonrası petrol pastasından nemalanamadı.
Ama İngiltere nemalandı.
Bu kez Fransa burnunun dibindeki Libya’nın işgalinde petrolden pay alabilmek için balıklama daldı.
Burada insanlık, halka saldırı mazeretleri hikayedir.
Irak’ta her gün yüzlerce kişi ölüyor. Kimse sorunu çözmüyor. Kılı bile kıpırdamıyor. Varsa yoksa petrol…
Basra Körfezi’nden tankerler Amerika ve İngiltere’ye habire petrol taşıyorlar.
Yani Irak’ın yer altı kaynaklarını sömürüyorlar.
Şimdi sıra geldi Libya’ya…
Böyle bir ortamın ortasındaki Türkiye en pahalı petrolü kullanırken, dünyanın öbür ucundaki Amerika halkı petrolü ucuz kullanıyor.
Bu haktan BM kisvesi altında operasyonlara katılan ülkelerde nemalanıyor.
Amerika Devlet Başkanlarının halklarına sözleri var. “Ailelerinizin kullandığı en az iki otomobil ucuz petrol kullanacak ve tekerlekleri dönecek…”
Nereden dönecek? Büyük Ortadoğu’dan…
Gelelim Kaddafi’ye…
Bizi kalırsa acemilik etti…
Bu kadar tecrübeye bu kadar basiretsizlik olamazdı…
Oğlunu öne sürüp, basın toplantıları yapıp batıdan kendini haklı gösterecek yandaş aradı… Butün bunları boşunaydı…
Çünkü Kaddafi için batı reçeteyi yazmıştı. Kaddafi önemli değildi, önemli olan petroldu…
Domino sistemi harekete geçti ve Kaddafi’nin kafasında patladı. Önce yanındaki ülkelerin lidrlerini devirip çevresini kıskaca aldılar ve sonra saldırdılar.
Kaddafi halkını susturmak için onlara saldıracağına, “Seçime gidiyorum. Demokrasiye gidiyorum. Yöneticisini halk seçecek. Ben köşeme çekiliyorum” diye karar alsaydı bütün bunlar olmazdı.
Şimdi ne oldu?
O halkına saldırdı.
Halkını karşısına aldı.
Araya karışan muhalifleri halkı tahrik ettiler.
Sokaklara döktüler. Ölümler başladı.
O da paralı askerlere sırtını dayadı.
Ama nereye kadar?
İsviçre bankalarındaki paraları da gitti…
Ülkesi elinden gitti. Halkını, insanları karşısına aldı…
Dünya ona saldırıya geçti…
Kaddafi'nin gücü falan kalmadı.
Kaddafi'nin başına gelenler koltuk sevdasından başka bir şey değil…
Ama demokrasi anlayışı nerede, Kaddafi nerede?
Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek?
Dünyanın akbabaları bu iş bitince nereye hücum edecekler?
Bekleyip göreceğiz.
Bu arada Atatürk'e kimse dil uzatmasın...
Yedi düvel...
Yani bugün Libya'ya saldıranlar Türkiye'ye saldırıp ele geçirmişlerdi. Atatürk halkı ile birlikte olup Osmanlı'nın külleri arasından Türkiye Cumhuriyeti'ni yarattı ve demokrasiyi getirdi.
Zamanla kendini geri çekti ve adım adım demokrasiye ulaştı...
Bugün bu duruma Atatürk sayesinde geldik.
Demokrası hazım rejimidir.
Halkın sesini duyma, isteklerini yerine getirme rejimidir.
Sabır rejimidir.
Halkının yanında olan liderler daha uzun ömürlü olurlar..
Atatürk dünyada en büyük örnektir.
Bizi etkileyen yanına bakarsak...
Türkiye'nin dünya barışına ihtiyacı vardır.
Uluslararası ticaret barış ister.
Özellikle turizm barış ortamı ister...
Bu kadar karışık ortamda kimse gezip, tozmayı düşünmez.
Bu olaylardan dünya turizmi büyük yara alır.
Önümüzdeki günler oldukça sorunlu geçecek gibi görünüyor.

Bu yazı toplam 4950 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.