Ankara memur şehri.
Aybaşında sarı zarfını muntazam alanların şehri.
Dünya yıkılsa onlar sarı maaş zarflarını alırlar veya maaşları bankaya yatar.
Düzenleri değişmez.
Kur değişmiş. Faizler artmış, kriz olmuş onların umurunda değildir.
Fark etmezler bile.
Ama İstanbul özel sektörün başşehri.
Fabrikalar, işletmeler, bankalar oradadır. Kriz Istanbulu vurdu. Fabrikalar kapanıyor. Bankalar sessiz sedaspz insanları kapıya koyuyor. İşten çıkarılmalar had safhada. İşsizlik orada.
Bu kriz işte bu insanları vurdu. 4-5 aydır maaşını alamayan var. Aylardır işsiz gezen var.
Bu insanlar global krizi 24 saat yaşayan insanlar.
Bu insanların zamanında aldıkları konut kredisinin, taşıt kredisinin, ihtiyaç kredisinin taksitleri var.
En önemlisi kullandıkları kredi kartlarının aylık ödemeleri var.
Kriz öncesi takır takır ödedikleri taksitleri şimdi maaş alamadıkları için ödeyemiyorlar.
Maalesef bütün bunlara başta Başbakan olmak üzere AKP hükümeti duyarsız.
Kredi kartı borçlusu 2.5 milyon insan var bu ülkede.
Bu rakamın 1.5 milyonu İstanbulda yaşıyor.
Bu 3 milyon seçmen demektir ve bu insanlar bu seçimde oylarını AKPye vermeyecekler. Kalıbımı basarım ki AKP İstanbulda seçimi alamaz ise bu yüzden alamayacak.
Bundan 4 ay önce Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bu sorunu çözeceğiz dedi.
Bu güne kadar ses çıkmadı.
Bankalar Birliği Başkanı Özince Çözüm bulacağız. Konsolidasyon yapacağız, rahatlatacağız dedi.
Gene bu güne kadar ses çıkmadı.
Bu insanlar haciz ve hapis kıskacında yaşıyorlar.
Avukatlık büroları canlarına okuyor. Ama ellerinden bir şey gelmiyor.
Ödeme güçleri yok. Çocuklarının okul taksiti bir yandan, kira derdi biryandan. Bakkal çakkal bir yandan. Uçurumun eşiğindeler.
Ama sarı zarflarını takır takır alanlar bu duruma duyarsız.
Benden söylemesi.
29 Mart akşamı İstanbulda Kılıçdaroğlu seçimi alırsa bilin ki AKP bu yüzden kaybedecek.




























