Uçağa teslim edilen bagajınız nereye gidiyor?

LONDRA - Havaalanı check-in kontuarında kullanacağınız eşyalarınızla​​dolu olan bagajınızı teslim ettikten sonra "Şimdi nereye gidiyorsun dostum?" diye merakla kaybolmasını izlersiniz. Aklınızda bagajı bir kaç saat sonra aynı yerden almak düşüncesi geçer. Bagaj teslimi yaptığınız her uçuşta, bu düşünce aklınızı kurcalar.
Peki çantanız görüş alanınızdan çıktığında ona gerçekte ne olur? Cevap oldukça ilginçtir. Konveyör bantlarından ve güvenlik kontrollerinden uçağın ambarına kadar, teslim edilen bagajınız kendi başına bir maceraya atılır.
Bagajınızı uçağa teslim ettikten sonra, bagaj teslim noktasında tekrar elinize nasıl ulaştığını bilmek, önemlidir.



Bilgi sahibi olmak, size biraz daha fazla gönül rahatlığı da sağlayabilir. Kaybolan bagajların akibetini bilmenize ve bu durumdan kaçınmanıza yardımcı olabilir
Ayrıca, bagajınızı daha akıllıca hazırlamanıza, daha iyi etiketlemenize ve hatta daha etkili bir şekilde takip etmenize yardımcı olabilir. Check-in’de bagajınızı teslim aldıktan sonra nereye gittiğine dair perde arkası bir bakış anlatalım.

Bagajınızı havayolu kontuarında teslim edin veya self servis kiosk kullanın. Her şey bagaj etiketiyle başlar. Havayolu, bagajınızın sapına küçük ama hayati önem taşıyan beyaz etiketi yapıştırır. Bu etiket bir barkod veya bazen bir RFID çipi içerir ve tüm seyahat bilgilerinizi içerir - adınız, uçuş numaranız, başlangıç ​​noktanız, varış noktanız ve hatta aktarmalı uçuşunuz bile buradan anlaşılır.



Bu etiketi bagajınızın biniş kartı olarak düşünün. Artık, havaalanı sistemleri bagajınızın nereye gitmesi gerektiğini biliyor ve son varış noktanıza kadar olan yolculuğunu takip edebiliyor.
Bagajınız etiketlendikten sonra, bankonun arkasındaki bir taşıma bandında kaybolur. Bu, havaalanının Bagaj Taşıma Sistemi'nde (kısaca BHS) oldukça koreografili, oldukça karmaşık bir yolculuğun başlangıcıdır.
Bagajınızın, sapınıza iliştirilmiş etiket, varış havaalanının üç harfli kodunu gösterir. Bagaj gitmeden, havaalanı kodunun doğru olup olmadığını kontrol etmek için etikete bir göz atın. Etiket ayrıca güvenli bir şekilde iliştirilmeli ve çok gevşek olmamalıdır; aksi takdirde, takılıp düşebilir.

Bagaj, görüş alanından kaybolur ve havaalanının karanlık tarafına girer. Bagaj Taşıma Sistemi, bagajınızı olması gereken yere ulaştırmak için bir çok sistemle birlikte çalışır. Konveyör bantları, yönlendiriciler, tarayıcılar ve hatta bazen robotik kollardan oluşan karmaşık bir labirent jişler.
Siz, Duty-free'de gezinirken bagajınız terminalde yol alır. Bagaj etiketiniz yoğun bir şekilde taranır. Muhtemelen birkaç kez yön değiştirir, farklı bantlara itilir veya çeşitli bölgelerden ayrılıp taşınınır. Hepsi sadece birkaç dakika içinde gerçekleşir. Bazı büyük havalimanlarında kilometrelerce uzanan bagaj sistemleri vardır ve her gün binlerce bagaj parçası işlenir.



Bagaj uçağa doğru yolculuğunun bir noktasında güvenlik taramasından geçer. Tıpkı güvenlik kontrolünden geçerken cihazlarla üstünüzün arandığı gibidir. Bagaj, üst aramaya benzer bir şeyden geçer.
Bu güvenlik taraması, hastanelerde kullanılanlara benzer şekilde, çoğu bilgisayarlı tomografi (BT) tabanlı yüksek teknolojili makinelerin kullanılmasını içerir. Bunlar, bagajın açılmadan içeriğinin görüntülenmesini sağlar. Yasaklı veya yasadışı olan her şey, silahlar, narkotik, patlayıcılar veya bazen sadece alışılmadık her şeyi tespit eder ve işaretler. Bazen özel olarak eğitilmiş arama köpekleri de kullanılır.
Herhangi şüpheli bir şey bulunursa, bagaj banttan çıkarılır ve bir güvenlik görevlisi tarafından elle incelenir. İşlerini bitirdiklerinde, bagaj, içinin incelendiğine dair bir notla tekrar konveyöre konur. Böylece daha sonra bir sonraki durağına gider.