İSTANBUL –Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve NG Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral, Milliyet gazetesinden Servet Yıldırım, yaptığı görüşmede turizmin yeni alanlara açılması gerektiğini söyledi. Servet Yıldırım, yazısında sohbet hakkında şunları yazdı.
Coğrafyanın bize sunduğu avantajla denizi, kumu, güneşi ve bir ölçüde tarihi kullanarak dünya turizm liginde dördüncü sıraya kadar tırmanmayı başardık. Şimdi ise yeni temalarla bu başarıyı çeşitlendirme zamanı geldi. Bu yeni alanların neler olabileceğini Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve NG Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral’dan dinledim. Gördüm ki bu konuda son derece güçlü bir potansiyel bulunuyor. Kongre turizmi Türkiye için önemli bir alan. Bu temada ciddi bir deneyim birikmiş durumda. İstanbul, 2015’e kadar dünyada ilk altı içinde yer alıyordu ancak sonrasında büyük bir pazar kaybı yaşandı. Buna karşın son yıllarda yapılan yoğun çalışmalarla yeniden yükselişe geçilerek ilk 20 arasına girildi.
Hediye Güral, kongre takvimlerine girebilmenin 1–2 yıllık bir süreç gerektirdiğini hatırlatarak “Dolayısıyla yapılan çalışmaların sonuçlarını önümüzdeki yıllarda çok daha yoğun şekilde alacağız” diyor.
SAĞLIK TURIZMI BÜYÜYOR
Konser turizmi çoğu zaman göz ardı edilse de turizm ekonomisine ciddi katkı sağlayan temalardan. İstanbul aslında bu alana yabancı değil. Özellikle 2011–2015 arasında Elton John, Rihanna, Justin Timberlake, Red Hot Chili Peppers, Bon Jovi, Lana Del Rey, Lady Gaga ve Joan Baez gibi dünya yıldızları İstanbul’da sahne aldı. Bu konserler için çevre ülkelerden binlerce hayran geldi. Gelen turistler yalnızca konseri izlemekle kalmadı; konakladı, şehri gezdi, restoranlarda yemek yedi. Hediye Güral’ın sözleriyle: “Biletler aylar öncesinden alınıyor ve gelenler en az 3–4 gün kalıyor.”
Son yılların yükselen bir diğer teması ise Türkiye’deki hacmi 2.5 milyar dolara ulaşan sağlık turizmi. Turizmcilerin “misafirlerin gözünü kırpmadan para harcadıkları alan” diye nitelendirdikleri sağlık turizminin lokomotifi medikal turizm oldu. Hediye Güral bu konuda “Sadece saç ekimi ve diş operasyonları ile öne çıkıyoruz ama önemli cerrahi operasyonlarda da çok iyiyiz. Bu alanda da kendimizi tanıtmamız ve algı oluşturmamız gerekiyor” diyor.
Son yıllarda Türkiye’nin payını azaltmaya çalışan bazı ülkeler ortaya çıksa da ve zaman zaman fiyat ile bazı özensiz uygulamalar nedeniyle algı sorunları yaşansa da sağlık turizmi hala güçlü bir potansiyel barındırıyor.
Sağlığın diğer önemli başlığı wellness. Hediye Güral’ın ifadeleriyle, “İleri yaş bakımı gibi, misafirlerin rahatlıkla yüksek seviyede harcama yaptığı alanlar var. Bu noktada sahip olduğumuz kaynaklarla önemli bir pay alabiliriz.”
Wellness turizmi aslında giyilebilir teknolojilerden iş yeri sağlığına, otel hizmetlerinden kişisel bakım trendlerine kadar çok geniş bir alanı kapsıyor. Küresel ölçekte yıllık hacmi 5 trilyon doların üzerinde olan dev bir pazardan bahsediyoruz. Hediye Güral, wellness turizminin genel turizmin çok üzerinde bir ivmeyle büyüdüğünü vurgulayarak, “Bu alanda yapılacak çok şey var ve biz de elimizden geleni yapıyoruz. Elbette yatırımcının önünün açılması da kritik önem taşıyor” diyor.
Kısacası; Türkiye, deniz - kum - güneş turizmiyle ulaşabileceği noktaya büyük ölçüde vardı. Bundan sonraki büyüme çok büyük ihtimalle başka alanlardan gelecek. Türk turizminin “deniz, kum, güneş” üçlüsü ile sınırlı kalmaması gerekiyor. Diğer temaların güçlü bir şekilde devreye girmesiyle turizmin sınırları genişleyecektir. Hediye Güral’ın da söylediği gibi özellikle gastronomi, kültür, sanat ve müzik amaçlı gelen turistler, harcadıkları paradan çok yaşadıkları deneyime önem veriyorlar. “Hazza” değer veriyorlar. Dolayısıyla bıraktıkları gelir de daha yukarılara çıkabiliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.