Kuruçeşme Planete devamlı gittiğim günlerdi. Akşam işten çıkıp soluğu orada aldığımda daha soyunma odasında iken rahatladığımı hissederdim. Benim gibi işten çıkıp gelmiş genç yönetici adaylarının devamlı geldiği bir yerdi. Ama aralarında Hüsnü Özyeğin , Ferit Şahenk, Serdar Bilgili veya Mustafa Koç gibi patronlarında devam ettiği bir yerde. O zamanki sahibi Ziya eski arkadaşımdı. Bazı patronların devam ettiğini ama para ödemediklerinden dem vurur, bende ağzım açık hayret ederdim.Bu arada Ferit Bey geliyor diye Doğuş gurubunun bütün genç yönetici takımıda orada olurdu. Hep birlikte spor yapar hatta saunada iş toplantısı yaptıkları bile olurmuş. Bizde bir zamanlar Erol Aksoy ve yönetici takımı Belgrad ormanına koşuya giderdik. Bunlar güzel şeyler.
Bu yazıda benim anlatmak istediğim orta yaşın üstünde bu spor ilgisinin zayıfladığını görmem.Yöneticilik fiziksel olarak da zinde ve formda olmayı gerektiriyor. Özellikle orta yaşın üstünde. Parayı beyin kazandırıyor ama beyni taşıyan vücuttur. Fizik kondisyonunuz ne kadar iyi olursa verimli ve geri dönüşümü kolay bir çalışma için kapasitenizde o derece yüksek olur diyor kitaplar. Sporun yaşı yoktur ama yaşa göre tarzı vardır. Rahmetli patronum Fuat Süren ileri yaşında iken bogazda yürümek değil bayağı koşardı. Dalmayı severdi. Hatta ileri yaşında vurgun bile yemişti. Onca işin ve yorgun geçen bir günün ardından kendini spor salonuna atan Hüsnü Özyeğin yaşına rağmen fazlasıyla bulduğu zindeliği ve koşturma gücünün formülünü bulmuş bir örnektir.
Genellikle genç yaşlarda iken bu tür yerlere düşkünüzdür.Bunun spor yanında başka amaçlarıda vardır. Belgrad Ormanına muntazam gittiğimiz günleri hatırlıyorum. Düşündüm de 10 seneyi geçmiş gitmediğim. Galatasaraylı milli sporcu Muzaffer Sipahi önderliğinde her hafta Cumartesi ve Pazar sabahları yapılan Belgrad ormanı koşularının zevki bambaşka idi. Koşu sonrası hepbirlikte yapılan kültür fizik unutulmazdı. Eminim ki ormanda bizim yerimizi başkaları aldılar. Ama düşünüyorumda yaşımız ilerledikçe ihmal ediyoruz. Asıl bu yaşlarda temiz havalı koşu veya yürüyüşlere ihtiyaç var.
Vucüdu fazla yormadan muntazam yapılan spor ki bu tenis gibi golf gibi veya yüzme gibi sporlarda olabilir, hepsi fevkalade gerekli ve faydalıdır.Yahut bogazda yapacağınız bir yürüyüş ne kadar faydalıdır.Kendimden bildiğim için söylüyorum. İleri yaşlarda ihmal ettiğimiz spor veya sabahları yapılan yürüyüşlerin sağlımıza, sağlımıza olduğu kadar işteki performansımıza büyük faydası vardır.
Yüksek form düzeyinde olmanın tek faydası sadece artan kapasiteniz değildir. Hırslı, işine düşkün ve biryerlere varmak için çabalayanlar genelde işleri ile o kadar meşguldürler ki, vücutlarına ayırdıkları vaktin azlığından belki yaklaşık yüzde doksanı, arzu ettikleri fiziğin çok gerisindedir. Uykuları bozuktur. Kafaları meşguldür. İşlerini eve taşıyan yorgun tiplerdir. Halbuki muntazam yapılan spor ve vücuda verilen önem, sizi hem zinde tutacak, huzurlu yapacak ve spor salonunda geçireceğiniz vakit kafanızı boşaltacak ve rahat bir uykudan sonra ertesi güne zinde başlamanızı sağlayacaktır. Batı ülkelerinde özellikle Amerikada rasladığım başarılı olmuş işadamlarının ve yöneticilerin özellikleri arasında vücutlarına ve formlarına verdikleri önem bulunmaktadır.
Bostonda eşimin doktoru olan Amerikalı sabahın yedisindeki randevusuna Charles nehrinin etrafında yaptığı koşudan sonra gelirdi. Bir diğer dostum ileri yaşına rağmen sabahları muntazam kürek çekip işine giderdi. Bisiklet düşkünlüğü yöneticiler arasında başka yaygın bir özelliktir.Bizde de bir keresinde Enka Tesislerinde sabahın altısında tenisini bitirmiş Güneri Cıvaoğluna raslamıştım.
Başarılı yöneticinin özellikleri arasında sadece çalışmak değil, vücudunu zinde tutmak için muntazam spor yapmak gelmelidir. Günümüzde bu imkanlar çoğalmıştır. Sayısız spor salonu açılmıştır. İstanbul yürüyüş imkanı bakımından zengin bir şehirdir. Özellikle orta yaşı geçenler bu konu üzerinde ciddi olarak düşünmelidirler.




























