Mülkiyenin eğitim ordusuna katılması üzerinden 151 yıl geçmiş. Benimde kapısından girdiğim yıldan buyana 50 yıl geçmiş. Ankarada yapılacak baloda 1960 yılında mezun olan mülkiyeliler yeni diplomalarını alacaklar. İnşallah kısmet olursa dört yıl sonrada bizim dönem bu şerefe ulaşacak. Bu yıl sahneye çıkacak 1960 yılı mezunları arasında eski bakanlar, eski veya yeni milletvekilleri, eski büyükelçiler, emekli Valiler, Müsteşarlar, genel müdürler bu ülkeye sayısız hizmet vermiş bu insanlar diplomalarını alacak ve bir araya gelip eski hatıraları yadedip, kaybettikleri arkadaşlarına rahmet dileyecekler.
Mülkiyelilik çok farklı bir duygu benim için. Emnim her mülkiyeli için öyledir. Cebecideki Fakülte binasında geceli gündüzlü iç içe geçen dört yıl sizi öyle bir kaynaştırıyor ki. Yurt yaşamının öyle çekiçi bir havası vardı ki Ankaralı arkadaşlarımız bile yurtta kalmak isterler o havayı 24 saat yaşamak isterlerdi. Aynı sınıfta olmasanızsa dostluk için fark etmezdi. Ya dolabınız yan yanadır. Ya akşam mütalasında yan yana ders çalışırsınız veya yemek kuyruğunda sohbet edersiniz. Küçüğünde de büyüğünde de bu kaybolmayan duyguyu hissedersiniz. Hele eski mülkiyeliler daha bir hısımcıdırlar. Mesela Anadoluda bir vilayete hesap uzmanı veya müfettiş olarak gittiginizde eğer valisi mülkiyeli ise siz genç mülkiyeliyi hemen himayesine alır. Lojmandı yatacak yerdi o tür işlerinizle yakından ilgilenir, sık sık yemeğe davet eder ve 4 aylık o turne sırasında sıkılmamanız için elinden geleni yapardı.
.Bizden önce ve bizim dönemlerimizde Mülkiye devletin her kademesine bürokrat yetiştiren bir ilim yuvası idi. Oraya hariciyeci, kaymakam, hesap uzmanı veya müfettiş olmak için girilirdi. Şimdilerde devlet kadar özel sektöre de eleman yetiştiren bir eğitim ocağı haline geldi. Artık özel bankalarımızda, önde gelen şirketlerimiz ve holdinglerde daha sık mülkiyeli yöneticileri görmekten çok memnun oluyorum.
Kurulduğundan buyana geçen 151 yıl içinde Mülkiye gerek Osmanlı döneminde gerekse Cumhuriyet döneminde bu ülkeye ve devlete çok değerli bürokratlar yetiştirdi. Ülkenin bu noktaya gelmesinde her Mülkiyelinin bu çorbada tuzu vardır. Eskiden her kabine ilan edildiğinde en az 6-7 mülkiyeli bakan görmeğe alışmıştık. Son yıllarda bu sayı giderek azaldı. Devleti iyi tanıyan bu bakanlarımızın icraatlarıda farklı olurdu. Benim Maliye Bakanlığında çalıştığım dönemde 4-5 Mülkiyeli üstelik Maliye Bakanlığından gelme bakanla çalıştım. Ama ne garip ki benim ve arkadaşlarımın en fazla benimsediği bakan hukuk mezunu rahmetli Cihat Bilgehandı. Rahmetli tarafsız yönetimi ile bakanlık içinde güzel bir denge kurmuş, kimseyi gücendirmeden bakanlığı yönetmişti.
İstanbulda yaşadığım için her günübirlik Ankara seyahatimde Mülkiyeye uğramam ama Yüksel Caddesindeki Mülkiyeliler Birliğine uğramadan edemem.. Bazen yemek yemek ve birkaç eski arkadaşa rastlamak , mülkiye havasını koklamak, bazende sırf uğrayıp Mülkiye aidiyetimi kendime ispatlamak için kapısından girerdim. Kaç yıl geçerse geçsin, kaç yaşında olursanız olun Mülkiyelilik duygusu ve aidiyeti hiçbir zaman kaybolmayan bir duygudur. Bütün Mülkiyelilere ve Türk Milletine 151 inci yıl kutlu olsun. Nice yıllara.




























