Tam 150 yıl geçmiş Mekteb-i Mülkiye-i Şahanenin kuruluşundan bugüne. Mensubu olmakla övündüğüm mülkiyelilik duygusunu anlatmak kolay değil. Size verdiği asaleti, tevazuu, ülkesini ve devletini sevme duygusunu yıllardır içimde taşıdım.
Kimler hocam olmadı ki.
Tahsin Bekir Baltalar, Seha Meraylar, Yavuz Abadanlar, Muammer Aksoylar, Sadun Arenler, Cahit Talaslar, Fehmi Yavuzlar, Aydın Yalçınlar, Şevket Raşit Hatipoğlular, Şefik İnanlar, Halil İnalcıklar, Sefa Reisoğlular, İlhan Öztraklar, Nermin Abadan Unatlar, Deniz Baykallar daha kimler kimler.
Yukarıda saydıklarımın onda dokuzu bu ülkede bakanlık, milletvekilliği yaptılar.
Bizlere her şeyin ötesinde milli sorumluluk duygusunu aşıladılar.
Sadece benim zamanımda değil, benden öncede, benden sonrada taa kuruluşundan itibaren Mülkiye Mezunları bu ülkeyi yönettiler.
İçişleri, Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları yanında devletin en önemli bakanlık ve birimlerinde görevler yaptılar.
Kamu düzeni ve işleyişinin teminatı oldular. Devlet çarkının dişlileri oldular.
Yıllarla birlikte dünyada ve Türkiyede de bir takım şeyler değişiyor. Özellikle ülkemizde değer yargıları yavaş yavaş değişmeğe başladı.
Rahmetli Özalın benimde bulunduğum bir toplantıda Mülkiyeli için ayak direyenler dediğini hatırlıyorum.
Toplantıda hazır bulunan birkaç Maliye Müfettişi kökenli arkadaşımı göstererek; bu pırıl pırıl çocuklara orada yanlış şeyler öğretiliyor dediğini bugün gibi hatırlıyorum.
Değişim sürecindeki 1980 sonrası Türkiyesinde alelacele yapılan bazı reformlara, alınan tedbirlere ayak sürediklerini belirtti.
Hayranlık duyduğum rahmetli Özalın en büyük yanlışlarından birisi budur. Ama gene de her zaman yanında ve etrafında Mülkiyeli olmuştur.Mühendis kafası ile düşünen politikacılar karşısında haktan, hukuktan yana çıkan, kamu düzenini yanlış atılacak adımlardan korumaya özen gösteren bu Mülkiyeliler olmuştur.
Benim memurum işini bilir diyen zihniyete karşı direnen Mülkiyeli maalesef zaman içinde giderek geri plana atıldı.
Her kabinede enaz 8-10 Mülkiyeli görmeğe alışan Türkiye son yıllarda bu sayının giderek azaldığını gördü.
Tercihler, yozlaşmalar ve devlet çarkının devinine çivi sokmalar başladı. Değişen zihniyet ve politikaya hakim olan anlayış, laik devlet anlayışının bekçisi Mülkiyeliyi ve Mülkiye ruhunu önünde engel olarak gördü.
Her şeye rağmen 150 yıllık Mülkiye ve Mülkiyeli görevini her zaman layıkı ile yaptı ve yapmağa devam ediyor.
Ne kadar zor olursa olsun, İster kamu sektöründe, isterse özel sektörde olsun Mülkiyeli temiz ismini korumaya, feyz aldığı okuluna toz kondurmamak için elinden geleni yapıyor.
Zaman Mülkiyelinin haklı olduğunu gösterecektir.
Nice 150 yıllara.




























