Burada irdelemek istediğim KKTCnin siyasal geleceği değil, ekonomik geleceği. Tabii ki her şeyin başında ülke olarak diğer ülkelerce tanınması sorunları büyük ölçüde çözecektir. Birgün o da olacak. Ancak yeni KKTC Hükümetinin bu dönem zarfında yapması ve alması gereken bir takım ekonomik tedbirler var. 21.inci yüzyılda petrol gibi bir takım doğal kaynaklarınız yoksa, hükümet olarak vergi gelirleri ile idare etmek zorundasınız. Vergi geliri elde edilebilecek bir düzeni yaratacak ekonomik önceliklerinizi tanımlamak ve kalkınma stratejinizi bu önceliklere göre belirlemeniz gerekir. Anavatandan gelecek bütçe katkılarla nereye kadar gidilebilecektir. Gerçek bağımsızlık, kendi gelirlerinizle dönmeye başladığınızda kazanılmış olacaktır.
KKTCnin sanayi gelişmesini bir tarafa bırakırsak, bugün sahip olduğu doğallıklar içinde tek değil ama en önemli alternatifi hizmet sektörünü ön plana çıkarmaktır.. Turizm başlıbaşına bir nimet. Uzun sezonu ve mevcut yatak kapasitesi ile ülkenin bunu başarmaması için bir sebep yok. Bu konuda Güney Kıbrıs yani rum kesimi farklı şeyler yapmadı. İşe turizmden başladı. KKTC Hükümetinin turizm yatırımlarına ağırlık vermesi ve bu konuda gelecek taleplere her türlü teşvik ve kolaylığı göstermesi gerekir.
Bugünün koşullarında Turizm olsun diğer yatırımlar olsun tek alternatif anavatandan gelecek yatırımcılar. Gerçekten her türlü riski alarak bugün KKTCde yatırım yapan türk yatırımcıların kıymetini bilmek gerekir. Onlara köstek değil, destek olmak gerekir. Yenilerine de kapı açmak , davet etmek, cazip şartlar yaratmak şarttır. Kıbrıslının bu konuda makul düşünerek, çıkışının bu tutuma bağlı olduğunu bilmesi ve anlaması gerekir. Yarın mutlaka şartlar değiştiğinde, tanınma gerçekleştiğinde Avrupalı yatırımcıda gelecektir. Ama bugün için tek alternatif anavatandan gelecek yatırımcılar. Türkiye bugün dünyanın 17.inci büyük ekonomisi olarak turizm konusunda büyük deneyime sahiptir. Bunu kullanmak gerekir.
KKTCde bulunan yerli ve Türkiyeden gelmiş bankaların kredi konusunda tereddütleri olduğunu gazetelerde okuyoruz. Bunu da çözmek mümkün. KKTC Hükümeti tıpkı Türkiyede uygulanan Kredi Garanti Fonu gibi bir uygulamayı devreye sokarak bankaları cesaretlendirebilir. Bu konuda her türlü destek, yatırım koşuluyla geri ödenmeme riskine karşı sağlanabilir. Yeter ki isteyelim. Bugünkü hükümette bunu koordine edilebilecek bakan ve deneyimli bürokratlar mevcut. Yeter ki inanalım. Başarılmayacak şey yok. En küçüğünden, en büyüğüne her Kıbrıslının buna inanması ve çıkışı burada görmesi gerekir. Anavatanla dayanışma ve işbirliği Kıbrısın her sorununu çözecektir.
