Bu haftanın Economist Dergisinde bu konuda bir makale var. Derviş Eroğlunun lideri olduğu ve birleşme yanlısı olmayan Milli Birlik Partisi oyların %44ünü alarak tek başına hükümeti kuruyor. Yetkiyi aldı ve bugün yarın hükümetini ilan edecek.
Economist, birlikten yana olan ve Annan Planına evet dedirten Cumhuriyetçi Türkiye Partisinin kaybetmesinin ortaya koyduğu bazı ciddi sonuçlara dikkati çekiyor.
Bu sonuçlar öncelikle Türkiye-AB ilişkilerini ve üyelik aşamalarını sekteye uğratacak. Türkiyenin önünde hava sahası ve limanlar sorunu çözülmemiş olarak duruyor.
Türkiye haklı olarak, Kuzey Kıbrıs üzerindeki ticari ambargo kalkmadan buna yanaşmayacağını açıklamıştı. Yeni dönem AB Başkanlığını götürecek olan İsveç, bu konuda farklı bir alternatifi denemek istiyor.
O da sembolik olarak bir veya iki limanın Kıbrıs-Rum gemilerine açılması. Bu gerçi Finlandiya döneminde de söz konusu edilmişti.
Eroğlu prensip olarak mevcut statükonun devamını ve birleşmeden yana olmadığını ötedenberi ortaya koymuştu. Türk askerinin ada da kalması ve Türkiye bağımlılının devamı şartlarıyla iki taraflı görüşmelerin devamını istiyor. Bu şartlarla görüşmelere temsilci göndermeyi kabul ediyor. Bu arada Recep T.Erdoğan Bay Talatın elini zayıflatacak hiçbir adımı tasvip etmediklerini de bu arada açıkladı.
Dergi, Yavuz Baydarın yorumuna da yer vererek, sorunun esasında ABnin birleştirme yanlı tutumundan bu noktalara geldiğini ve ambargo uygulayarak Kuzey Kıbrısın Türkiyeye bağımlılığını artırdığını belirtiyor. Aksi yapılsaydı Türkiyenin üyeliği konusunda önemli handikaplardan biri de çözülmüş olacaktı, diyor.
Bu arada değerli dostumuz Derviş Eroğlunu ve milletvekili seçilen uzun yıllar birlikte çalıştığımız arkadaşımız Ersin Tatarı candan kutlarız. Gönlümüz Tatarı bilgi birikimine uygun bir bakanlık koltuğunda görmek. Yeni hükümetin Kıbrıslı soydaşlarımız ve ülkemiz için hayırlar getirmesi ni diliyoruz.




























