Karamehmet olayı

Çukuruva Grubunun Başkanı Mehmet Karamehmet’i sokaktaki adam fazla tanımaz. Diğer zenginlerimizden farklı bir yapısı vardır. Fazla ortalıkta gözükmez. Basınla fazla konuşmaz.
Ama Robert College mezunudur.
Babasından aldığı mirası, türlü badirelere rağmen tepelere kadar çıkarmıştır.
Bugün önde gelen Turkcell, Digitürk , BMC gibi kuruluşlar, Show TV ve Akşam gazetesi  onun eseridir.
Siyasetle de uzak yakın ilişkisi olmamıştır. Devlet kapısından zengin oldu diye kimse ağzını açamaz.
Sahip olduğu medya kuruluşlarında da tarafsızlık çizgisini hiçbir zaman bozmamıştır.
Çukurova grubunun bankacılığa girişi 50’li yılların başında Pamukbank ile olmuştur. Daha sonra Yapı Kredi Bankasını satın almış, onun portföyünden çıkan Uluslararası Endüstri  ve Ticaret Bankası, daha sonraki ismi ile Interbank’ın sahibi olmuştur. Yurtdışında da uzun yıllar banka sahibi olmuştur.
2001 krizi ile birlikte ülkede maksatlı ve bilinçli olarak  estirilen “Hortum” edebiyatının 25 kurbanı arasına Pamukbank’ta girmiştir. Çukurova’nın hızlı büyümesinde gözü olanların yaylım ateşi ile Yapı Kredi ile birleştirilerek kurtarılabilecek Pamukbank gibi değerli bir bankaya el konmuştur.
Mutlaka el konan bu bankaların zaafları vardı. Ama bu zaaflar 2001 yılında olan şeyler değildi. Denetim her yıl yapıldığına göre bunlar görülüyor olmalı diye düşünüyorum.
Değişen devletin bankalara olan bakış açısı olmuştur. Bununda nedeni Banka sahibi olan medya patronlarının birbirlerini yıpratma kavgasıdır.
Medya kavgaları ile mecra değiştiren davalar bir hınç şekline sokularak ve cezaları ağırlaştırıcı  kanun değişiklikleri yapılarak, krizin boyutu büyütülmüştür. Bu bankalardan fonlanan şirketler zor duruma sokulmuş ve pek çok firma batmıştır.
Karamehmet bilinçli yatırımlarının meyvalarını toplayarak, Yapı Kredi gibi bir devi feda ederek davalara konu olan borçlarını ödemiştir.
Gelin görün ki, geçtiğimiz hafta Pamukbank davası İstanbul Adliyesinde karara bağlandı ve ülkenin bu değerli iş adamı 11 kusur yıl hapis cezası ile cezalandırıldı. Yurtdışı çıkış yasağı kondu.
Tiraji komik bir olay.
2001 krizini bankalar çıkarmadı.
Ülke ekonomisinin ve dünya trendlerinin sonucu ülke krize girdi.
Bundan da en fazla bankalar etkilendi. Bugün dünyada aynı şeyler olmuyor mu?
ABD’de patır patır bankalar battı ve çoğu devlet tarafından kurtarıldı. Sahipleri içeri mi atıldı. Hayır. ABD hükümeti kendi uyguladığı politikanın da sonucu olan faturaya katlandı.
Esasında herkes biliyor ki, global krizin sorumlusu”mortgage” rüzgarına kapılan, gözleri paradan başka hiçbirşey görmeyen bankacılar değilmi? Bu başıboşluğu yaratan ve denetlemede kusur işleyen devlet değil mi?
Ama ülkemizdeki medya kavgaları, ekonomik krizi kişisel kavgalarına alet ettiği için, ilgili adalet bakanının bile o tarihte yanlış olduğunu ifade ettiği, işlevi bitince kaldırılacağını belirttiği ceza hükümleri ile bugüne kadar gelindi.
Kimse sütten çıkmış kaşık  gibi akpak değil. Karamehmet’de öyle. Sıkıştığında grubunu bankalarından finanse etmiş. Suç unsuru mutlaka vardır.
İşte gördünüz Dogan Grubunu. Bu vevaylaları çıkaran, ortalığı duman eden Doğan Grubunun marifetleri mahkemelere taşınıyor.
Herkes nasıl çıkarsa öyle iner diye bir söz vardır.
Çok zenginimiz için bu geçerlidir.
Ama Karamehmet için bunu söyleyemezsiniz. Yılların emeği ile bu noktalara gelmiş ülkenin ekonomik direklerinden birisidir. 
Elindeki Turkcell’i, Diğiturk’ü  almak için bu toz bulutunu yaratanlar başaramadılar. Herkes layığını bulur diye bir laf var. Buluyorda.
Bu işin Yargıtay ayağı var. Oradaki yargıçlarımızın olaya çok daha farklı açıdan bakacağına inanıyorum. Ama ondan önce TBMM ‘de beklemekte olan ve bugün Türk bankacılığını istendiği gibi çalıştırmayan bu ağır ceza hükümlerini değiştirecek tasarının  ele alınması bekleniyor.
Bankalar Birliği’nin bu konudaki girişimlerini biliyoruz. TMSF’nin başarılı eski başkanı Ahmet Ertürk’ün bu hükümlerin düzeltilmesi gerektiğine ilişkin demeçleri var.
Sorun sadece geçmişin değil, bugünün de sorunu.
Bugün şube müdüründen, genel müdürüne ve hatta yönetim kuruluna kadar herkes kredi kararlarına imza atarken içi titriyor.
Pek çok kredi kararı bu yüzden çıkmıyor.
Şubelerden kredi teklifleri genel müdürlüğe gelmiyor.
Karamehmet ve arkadaşlarına geçmiş olsun derken, aklıselimin egeç galip geleceğine ve ülke yararına hareket etmekte tereddüt etmeyen Erdoğan ve partisinin bu sorunu çözeceğine inanıyoruz.