Mülkiye yılları ve orada oluşan arkadaşlıklar kolay unutulmuyor. Hele bazıları hiç unutulmuyor. Kimi vali olmuş, kimi büyükelçi kimileri de bürokraside tepe noktalarda müsteşar olmuş genel müdür olmuş. Hatta MİT Başkanı olmuş. Tabii Hakan Fidan'ı değil Emre Taner'i kastettim. Seneler sonra gazetelerde adlarını gördükçe övünerek benim sınıf arkadaşım diyorsun. Kolay değil dört yılın beraber geçmiş, yanyana veya altalta ranzalarda yatmışsın. Dolap muhabbetleri yapmışsın. Aynı masada yemek yemişsin ve imtihan arifelerinde karşılıklı sabahlamışsın. En heyecanlısı imtihan kapısında birlikte ter dökmüşsün. Bu ortamda sadece sınıf arkadaşınla değil, bütün sınıflarla arkadaş, dost olursun. Mülkiyeliyi mülkiyeli yapan ve kıskandıran da işte bu özellikleridir.
Bursalı Canbi Altan'da Mülkiye'deki sınıf arkadaşlarımdandı. Dolaplarımız ilk sene alt katta birbirine yakındı, Sonra üst kata çıktık daha yakınlaştık. Görmüş geçirmiş bir hali vardı daha talebe iken. Sarı saçları, hafif kilolu hali ile babacan olgun , görmüş geçirmiş şahsiyet sahibi bir hava verirdi etrafına. Paralı olduğunu bilirdik ama hiç tafrasını yapmamıştır. Bodrum katta kurulan poker masasının müdavimlerindendi.
Yıllar sonra Bursa'da Mülkiyeli bir grupla Altan'ın Çiftliğine davetliydim. Meğer bizim Altan Mülkiye bitince önce Bursa'da müteahhitlik yapmış sonra güzel bir çiftlik satın alarak, her markette karşımıza çıkan yoğurt, süt ve ayranları imal ediyormuş .Yani bizim Canbi Altan Eker yoğurtçu olmuş. Öyle ufak tefek değil bayağı çeşitleriyle sütler, peynirler, yağlar ve ne ararsan var. Eker Çiftliği'ndeki yılbaşı gecesini hiç unutamıyorum. Gene Mülkiyeli Aykut Üstadın organize ettiği muhteşem bir gece oldu. Lapa lapa yağan karın altında Bursa'nın içinde sayılabilecek Çiftlikte nefis bir yılbaşı partisi geçirdik..Şimdi o Nilüfer'deki çiftlik restoran olarak kullanılıyor diye biliyorum.
Birkaç ziyaretimde ve gittiği konferanslarda Bursa'da Altan'la karşılaştım. Çok sosyal bir hayatı vardı. Bursa'nın önde gelen işadamlarından ve Rotaryenlerinden olarak izledim. Galiba 1996'da ani bir beyin kanaması sonucu Canbi Altan'ın vefatını duydum. Cenazesine gidemedim ama çok genç yaşta kaybettiğimiz için sınıf arkadaşlarımız hepimiz çok üzüldük.
Geçen gün BUSİAD 35 Yıl Kitabı elime geçince sayfaları karıştırırken gözüme “Eker Çiftliği”
çarptı. Sütten mamül ne ararsan üreten muazzam bir fabrika çıktı karşıma. O çiftlik yerine Mustafa Kemalpaşa'da 35 milyon euro yatırımla kurulan dev bir tesis kurulmuştu. Rahmetli Altan Eker'in 1977 yılında Eker Çiftliğinde kurduğu o küçük imalathane 2013 yılında ihracat yapan ve Ortadoğu'yu hedeflemiş bir fabrika olmuş çıkmış. Mülkiye'den sadece vali, kaymakam, müfettiş veya elçi çıkmıyor arada bir böyle yoğurtçularda çıkıyor demek ki.
Bu eseri büyüterek devam ettiren oğlu Ahmet Eker'i candan kutlarken değerli Can Abi Altan'ı tekrar anmış oldum. Allah rahmet eylesin derken mirasını başarı ile devam ettiren ailesine gecikmiş başsağlığımı diliyorum.




























