İSTANBUL- Genetiği Değiştirilmiş Organizma ya da "Transgenik Ürünler" adı verilen 700'den fazla ürün, sofralarda yerin alıyor. Bu ürünlerin başında mısır, patates, soya, buğday, pamuk, domates, pirinç ve bazı balık türleri geliyor.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın yaptığı açıklamada özellikle Amerika'dan ve Arjantin'den yılda 2 milyon tonun üzerinde genetiği değiştirilmiş soya ve mısır ithal edildiğini söyleyerek "Bu ürünler antibiyotik dayanıklılık etkisi yaratıyor. Ayrıca alerjik reaksiyonlar yaratması ve 3'üncü biyokimyasal ürünlerin ne tür sonuçlara yol açacağının bugünden bilinememesi de genetiği değiştirilmiş organizmaların bu ülkedeki en ciddi tehlikelerini oluşturuyor" dedi.
Konuyu değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, bu yolla hedeflenenin tohumda yerel tohum çeşitlerinin tasfiye edilerek yerini yüzde 90'ı bütün dünyada yalnızca bir tek firmaya ait olan tohuma bağlamak olduğunu söyledi.
Günaydın, "Dolayısıyla bu yöntem az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin çiftçilerini doğrudan çok uluslu şirketlere bağımlı hale getirme amacını taşımaktadır. Bu tohumların üreme yeteneği de içlerinden alındığından her yıl yeniden o firmaya para ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bu sosyo ekonomik açıdan son derece sakıncalıdır" diye konuştu.
"ANTİBİYOTİĞE DAYANIKLILIK VE ALERJİK REAKSİYON CİDDİ TEHLİKE"
ZMO Başkanı Günaydın, antibiyotiğe dayanıklılığın yanı sıra alerjik reaksiyonları da yaratan bu ürünlerin tehlikelerine işaret ederek "3'üncü biyokimyasal ürünlerin ne tür sonuçlara yol açacağının bugünden bilinememesi de genetiği değiştirilmiş organizmaların bu ülkedeki en ciddi tehlikelerini oluşturuyor" dedi. Günaydın, "Brezilya kestanesinden gen aktarılan transgenik soyalar alerji yaptıklarından marketlerden toplanmış, İngiltere'de transgenik soya nedeniyle soya alerjisinde yüzde 50 artış yaşanmış ve 'Star Link' transgenik mısır çeşiti alerjen olduğundan ABD'de üretimden kaldırılmıştır" diye konuştu.
"GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLERİN ETİKETLE BELİRTİLMESİ GEREKİYOR"
Genetiği değiştirilmiş ürünlere ilişkin tüketicinin hiçbir bilgi edinme hakkı olmadığını belirten Gökhan Günaydın, "AB'de içeriğinde binde 9'dan daha fazla transgenik ham madde bulunan işlenmiş ürünler genetiği değiştirilmiş olarak etiketlenerek ancak satılabiliyorlar. Bu Türkiye'de yapılmıyor. "Ulusal Biyogüvenlik Yasası"nın çıkartılamamış olması bu alanda Türkiye'yi tümüyle her türlü riske açık bir ülke konumuna getiriyor" dedi. Henüz kanserojen etki yarattığına dair bilimsel bir çalışmanın olmadığını da belirten ZMO Başkanı Günaydın, "Ancak bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Fareler üzerinde yapılan deneylerde GDO'ların mide çeperlerinde daralma, ölü doğum oranında artma, çocuk atma oranında artma, beslenme bozuklukları ve erken yaşlanma saptanmıştır. Bu son derece riskli. Bunu görmek lazım" değerlendirmesinde bulundu.