İSTANBUL- Son 10 yılın en hızlı yükselen sektörlerinden yat imalatı da ihracatta düşük döviz kuru engeline takıldı.
Yıllık 2 milyar dolar ihracat kapasitesine ulaşan sektördeki üreticiler, döviz kurlarının düşüklüğü nedeniyle zarar ettiklerini söylerken kimisi yurtdışına üretimi durdurdu, kimi de iç piyasayı dengelemek amacıyla ithalata başladı.
Bazı üreticiler ise işlerin düzeleceği umuduyla dişlerini sıkmaya devam ediyor.
Gerçekleştirdiği performansla 2010 yılında dünya dördüncü olması beklenen Türkiye, ihracatta işler kötüye gitmeye başlayınca pazar payını Doğu Bloku ülkelerinde kaptırma riski ile karşı karşıya da kaldı.
Birçok ihracatçının yurt dışındaki pazar paylarını kaybetmemek için zararına satış yaptığını belirten Türkiye'nin en büyük üreticilerinden Egemar'ın kurucusu Ege Karman AA'ya "2007'de imzalanan anlaşmalar bugün zarara yol açıyor. Tüm karlar kura kaptırılıyor," dedi.
Türkiye'nin önemli yat ihracatçılarından Viking Marin'in ise ihracatta ortaya çıkan kayıpları kapatmak için ilk kez ithalata başladığı bildiriliyor.
Siparişler bitene kadar karlar eriyor
2003 yılında 38 tersanesi olan Türkiye'de bugün 139 tersane faaliyet gösteriyor.
Son yedi yılda yüzde 1000 büyüyen pazarda iç talep kadar yurtdışı siparişler ağırlık kazandı.
2000 yılından beri yurtdışına açılan üreticiler bugünlerde döviz kurlarındaki dengesizliğe takıldı.
Sipariş tamamlanana kadar kar oranında değer kaybeden döviz ihracatçıları da geri adım atmak zorunda bırakıyor.
Sektör yetkililerine göre ihracatın önderi olabilecek sektör umutları boşa çıkarma tehlikesiyle karşı karşıya.
1983'ten beri Hollanda ve Almanya'ya küçük yatlar inşa eden Taylan Yatçılık'ın Sahibi Mehmet Taylan, geçen sene yurtdışına imalatı durdurdu.
"Geçen sene 1000 euroya Hollanda'ya mal satıyordum. Eskiden elime 1.800 YTL geçerken şimdi 1.700. Bunun yanı sıra ham maddeye zam geldi. Fiyatlara da gerekçesiz zam yapamıyorsunuz. Bu fiyatlarla pazarda tutunmak imkansız," diyen Taylan'ın imalata ancak döviz yükseldiği takdirde geri döneceğini söylediği bildirildi.
Türkiye'nin önemli bir yat markası olduğunu ifade eden Taylan, yurt dışına yönelik üretimi tamamen durdurduklarını söylüyor.
2007 yılında sadece ellerinde kalan tekneleri yurt dışına gönderdiklerini belirten Taylan, bu satıştan 2,5 milyon dolarlık gelir elde ettiklerini anlattı.
İhracatın eski tadı yok
Türkiye'nin önemli yat ihracatçılarından Viking Marin'in ise üretimi durdurmak yerine iç pazar faaliyetlerini hareketlendirmeyi seçtiği bildiriliyor.
Yurt içinden gelen talebi doyurarak ihracattaki zararı dengelemeye karar veren firma, 20 yıllık imalat geçmişinden sonra ithalata yöneldi.
Viking Marin'in Sahibi Ali Sirkecioğlu, yerli imalat yerine yat ithal etmelerini ise şöyle açıklıyor:
"Türkiye'deki müşteriler hazır tekne almak istiyor. Avrupa'dakiler gibi uzun süre yapımını bekleyemiyorlar. Yerli imalatta siparişin gecikmesini engellemek için hazır tekneleri ithal etmeye yöneldik."
Bir yandan ihracatlarının devam ettiğini bildiren Sirkecioğlu, iç pazarın vergiler yüzünden büyüyemediğini ve yurt dışında da döviz kurlarının sorun yarattığını ifade ederken sektörün de çıkmaza girdiğine işaret ediyor.
"Dövizin değer kaybetmesi, enflasyon nedeniyle işçilik maliyetinin artması Türkiye'deki imalatçıların toplam maliyetini yükseltti. İhracatın eski tadı yok" diyen Sirkecioğlu, ihracatçıya destek verilmemesinden şikayetçi.
Anlaşmalar zarar ettirdiÜretimi durduran ve açığı kapatmak için farklı yollar arayanların yanında büyük şirketler de suların durulmasını bekliyor.
Sektörün en büyük ihracatçısı Egemar'ın kurucusu Ege Karman "Geçen sene yapılan anlaşmalar bugün zarara yol açıyor. Tüm karlar kura kaptırılıyor. İptal edilirse de tazminat ödeneceği için zararına ihracat yapılıyor," dedi.
Şu an yedi ülkede 300 yatı olan Karman, ihracatçıların bu olumsuzluk yüzünden birer birer işten çekildiğini ifade ederken de kimilerinin müşterisini ve piyasa hissesini kaybetmemek için devam ettiğini söyledi.
Kendi durumlarını "İtalya'daki, Hollanda'daki, İspanya'daki payları kaybetmemek için ihracata devam ediyoruz ama artık keyfi kalmadı," şeklinde açıklayan Karman, avantajlarının ise modelleri sık değişmeyen klasik yat üretimi olduğunu ekledi.
Korkudan fuara sokmuyorlar
Karman gemi üretiminde iç pazara bel bağlanarak ayakta kalınmayacağına da dikkati çekerken tüm firmaların üretimlerinin en az yüzde 80'ini ihrac etmek zorunda olduğunu belirtti.
Sözlerine "Yurtdışındaki eksiğimiz markalaşmak; Polonya, Yugoslavya eski komünist ülkelerinden rakipler çıkıyor. Onlara karşı markasız yarış yapmak zor olur," diye devam eden Karman, Avrupalı üreticilerin Türkiye'den korktuğunu öne sürdü.
Karman şöyle konuştu: "Dünyanın her yerinde her çeşit teknede artık bir Türk firma karşınıza çıkıyor. Bu zaten yeteri kadar korku salıyor. Federasyonlar içinde Türkiye'ye karşı cephe alınıyor. Fuarlara fark ettirmeden sokmama taktiklerine başlıyorlar. Avrupa'da fuarlara katılırken ciddi dirençle karşılaşıyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.