Son günlerde okuduğum en güzel kitaplardan biri Cem Kozlunun yeni kitabı. Okudukça ben de onunla birlikte gerilere, onu tanıdığım 1980li yıllara, onun Komili ve THY dönemlerine geri döndüm. İlk kozlu methini o Komilide iken sınıf arkadaşı Faruk Sayıttan duymuştum. Pazarlamada bir dahi dediğini anımsıyorum.
Özal dönemi daha sık görüşme imkanı bulduğumuz yıllar oldu. Galiba Pakdemirlinin Ulaştırma Bakanlığı döneminde THYnin başına geldi. Sonra Cengiz Tuncer ile devam etti. Ben Kalkınma Bankasında iken adım bir ara Ulaştırma Bakanlığı müşteşarlığına geçmişti. Onunda THY Genel Müdürü olduğu günler. Rahmetli Cengiz Tuncer, Mülkiyeden sınıf arkadaşım, o istemiş ve de Sn. Özal ile görüşmüştü Müşteşarlığım için. Ancak Müşteşarlığa adam bulunur ama TKB için adam bulmak zor cevabı almıştı.
Cem Kozlu Bakanın çok sevdiği bir insandı. Tahminim benimle ilgili düşüncelerinden bahsetmiş Ceme. O da bir gün elinde çikolata çıkageldi ziyaretime. Müşteşarlığımdan memnun olacağını söyledi. Hayırlısı filan dedik . Sohbet ettik epey.
Onun siyasete girip milletvekili olduğu dönemler. ANAPın muhalefette olduğu yıllara rastladı. Meclis sarmadı böyle aktif bir insanı ve siyaseti bıraktı. Mesut Beyin ısrarına rağmen siyaseti bıraktı. Muhtar Kentin delaletiyle Coca-Colaya geçti. Bu tavsiyede de muhakkak ki onun geçmiş başarılılarının özellikle Komili deneyiminin katkısı vardı. O iyi bir yönetici idi ve verimli yıllarını mecliste muhalefet yaparak ve oturarak geçiremezdi. Doğruda yaptı. İz bırakan sempatik bir insan olarak bugün danışmanlık kariyerine devam ediyor. Derslerimde talebelerime örnek olarak gösterdiğim bir insandır. İnşallah bir dersime davet edip onu dinleme imkanına kavuşacağız.
Kitap sadece liderler için değil, bence bütün yöneticiler müstesna bir el kitabı. Ben ötedenberi meraklıyımdır bu tür kitaplara. Peter Drucker, Chester L. Karras veya Stephan Cavoyun bu tür kitapları elimden düşmezdi.
Kozlunun kitabı ile ilgili verdiği bir röportajdan alıntıları size nakletmek isterim.
"Kozlu, 'Liderin Takım Çantası' kitabında iş yaşamında başarıyı getiren tecrübelerini paylaşıyor. Kozlu'nun takım çantasında Mevlânâ'dan Peter Drucker'a birçok önemli düşünürün kitabı da bulunuyor. Pek çok kişiye liderlik dersi veren Kozlu'nun lideri ise rahmetli Turgut Özal. "Özal, çok da insanca liderlik yapardı. Duyarlı bir kişiydi. Çok hatıram vardır onunla." diyor.
Bunları uygulamakla sonunda başarılı olunacağını iddia etmiyorum. Liderlik neticede bir üsluptur, ama herkes kendi üslubunu, kendi kıyafeti gibi kendisine uyacak şekilde seçmelidir. Liderleri örnek almayı da doğru bulmuyorum. Çünkü insan tipleri farklı. Her lider herkese uymaz.
Liderle yöneticiyi ayırmak lazım. Yönetici bir makama atanmış, yetkilerle donatılmış. Ona kurumsal yetkilerin ötesinde güç veren olay, birden fazla insanın, özellikleri nedeniyle, inanıp peşinden gitmesidir. Risk alabilme ve karar alabilme cesareti gerekiyor. Yanlış olmasın diye karar almakta geciken birisinin lider olması mümkün değil. Ama kararlarında yanlış oranı yüksek olduğunda o da başarısız bir lider olur. Başarıyı yakalamış insanların hiçbiri para kazanmak için yola çıkmamış, hepsinin bir heyecanı ve tutkusu var.
Yöneticiye ne gerekiyor başarı için?
Bir yönetim kontrol listesi uygulanmalı. Veri toplayacak, analiz yapacak, tartışacak, karar alacak, planlayacak, takip edecek ve uygulayacak. Güzel! Hepimiz bunu biliyoruz, ama iş hayatımda çoğu kez bunların doğru sıralamayla ve eksiksiz yapıldığını görmedim. Ne yapıyoruz? Kestirmeden gidiyoruz. Benim çantamda simgesel araçlar var. Onlardan birisi de bir orkestra şefinin batonu. O da liderin bir koordinasyon görevi olduğuna işaret ediyor.
İnsan bu sonuçlara sıfır kilometrede varmıyor. Takım çantasının rolü, bunları devamlı bana hatırlatması. İş hayatının önemli bir bölümü planların uygulanmasından çok, beklenmeyen olayları fırsata dönüştürme gayretidir.
Yazımı bitirirken Kozlu ile ilgili bir anımı anlatmak isterim.
Bir Antalya toplantısı dönüşü Antalya Havaalanında sabahın beşinde uçak beklemeyi This is a nighmare diye şikayet eden yabancı turistin serzenişini, yani başka uçak yokmu da beni sabahın dördünde yollara döküyorsunuz şikayetini iletmek ve hemde sohbet için, randevusuz uçaktan inince makamına uğramıştım. Henüz gelmemişti. Çayımı içerken geldi ve bir dakika müsaade deyip belindeki kemer ve tabancayı çıkardı. Kozlu gibi naif bir adam ve tabanca. Şaşkınlığımı görünce izah etmek lüzümünu duydu. Sendika görüşmeleri ve işten çıkarmalar varmış. Tehdidler alıyormuş. Onun için tabanca taşımasını özellikle istemişler falan.
Belirtmek istediğim liderin dertleri çok. Başarı kolay değil. Ama yapılmayacak şey de değil. Bu tür kitapları yazabilecek bu nadir insana daha da derken saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
- 14:00 - Akseki'nin Çimili Keçi Peyniri Coğrafi İşaretli oldu
- 13:00 - IIFF'nin bu yılki teması: “Sürdürülebilirlik"
- 12:00 - Dünyanın en iyi 100 şehri içinde İstanbul yer aldı
- 11:00 - Marsilya’da 1 Euro’ya gurme yemekler yiyebilirsiniz!
- 10:00 - Turistik Tuz Ekspresi 10 bin ziyaretçiyi Çankırı’ya taşıdı
- 09:00 - 2026'da iş seyahatleri ve MICE nereye gidiyor?
- 08:00 - Noel tatilinin gözdesi Antalya'ya Alman ve Rus akını
- 07:00 - Antalya'ya 1 milyar 350 milyon TL'lik dev otel yatırımı geliyor
- 06:00 - Karavanla denize sürüklenen Rus turistler kurtarıldı
- 05:00 - Üç otel Conde Nast Johansens üyeliğine kabul edildi
- 04:00 - Avrupa turizm devinin 2026 rotasında Antalya öne çıkıyor
- 03:00 - Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı
- 02:00 - Londra'ya turist vergisi getirilmesi bekleniyor
- 23:00 - Dünya Kupası kuraları Washington'da çekildi
- 22:00 - Gov4 Green Med Projesi Hibe ile Antalya'yı rahatlatacak
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.




























