Dilek Cebeci-Türkiye Turizm
BODRUM-Bodrum Arkeoloji Müzesi Haluk Elbe Sanat Galerisinde “Hz Mevlana yılı” dolayısı ile hat, tezhib ve ebru sergisi açıldı. Sergi’inin 30 Aralık tarihine kadar açık kalacağı bildirildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları,Tezhip Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Aynur Maktal (Erbaş) sergi hakkında şunları söyledi:
“Hüsn-i Hat, etimolojik olarak, “güzel yazı ”anlamına gelmektedir. Arap harfleri bünyesinde bir çizgi, bir grafik sanatı olan Hat Sanatı’nın temelinde islâm felsefesi vardır. Bundan dolayıdır ki bu sahada işlenen konular, insanın iç güzelliğini besleyen, ayet-i kerîme, hadis-i şerîf, kelam-ı kibâr( özlü sözler) lardır. İsm-i celâl, İsm-i nebi, ulu kişilerin isimleri , de bu gruba dahildir. Ayrıca her işin başında, anahtar görevi olan “besmele-i şerîfe” ile,nazar koruyucu olan ”Maşâallah” ibareleri de hat sanatında yaygın olarak işlenmiş konulardır. Hat sanatında bazı ifadelerin sıklıkla işlenmesinin bir diğer sebebi de, ifadelerin içinde bulunan harf yapıları ile ilgilidir. Harf kombinasyonlarında bünye ilişkileri son derece önemlidir. Ayrıca aynı ifadenin çeşitli yazı türleri içinde çok farklı tatlar sergilemesi de hattın ancak ve ancak sahip olduğu kompozisyon zenginliğinin bir ispatıdır.
Hat Sanatı, eğitimi usta-çırak ilişkisine dayanan; geleneği olan sanatlarımızdandır.
Bu öğretim içinde, bir yandan kendi bünyesini yozlaşmaya karşı koruyorken; öte yandan da zengin kompozisyonlara imkan sağlamıştır. Yazının bu özelliği, onu sürekli bir gelişim seyrinde tutmuştur. Günümüze kadar gelişimini sürdüren bu sanat dalına Türkler, büyük hizmet vermişler; uslûp olmuş pek çok hattat yetiştirmişlerdir. Sergide “celî sülüs”, “celî ta’lîk ” ve “celî divânî” yazıları ile yukarıda bahsi geçen ifadelere örnek çalışmalara yer verilmiştir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Öğretim görevime başladığımda, dîvanî ve celî dîvanî yazıları meşk ettiğim Hocam Prof. Dr. Ali Alpaslan (Allah Rahmet Eylesin) hüsn-i hat eğitiminde gençlerin ilgisini çekme konusundaki bir sohbette, “zannederim hattı biraz renklendirmek lazım, güzel sanatlarda sizlere bu görev düşüyor” demişti. Bu sözü aklımın bir köşesine yazmıştım. Bu sergide yer alan çalışmaların bir kısmında uygulanan teknik, işte bu yazı ile rengi buluşturma arayışının bir basamağıdır. Hat sanatında altın, kullanma geleneği vardır. Ancak altın, levhalarda sürme/sıvama şeklinde iken, kitâbelerde ise yapıştırma varak şeklinde kullanıla gelmiştir. Bu sergide yer alan çalışmalarda ise gelenektekinden farklı olarak varak altın üzerine “ebru” uygulanarak yeni bir tat sergilenmiştir. Sergide yirmi iki adet Özgün Hat kompozisyonu yanında, aynı fakültede öğretim görevlisi olan, hat talebem Özkan Birim‘in çoğu semazen figürlü yirmi beş ebru uygulaması olmak üzere toplam kırk sekiz eser bulunmaktadır.”