Belgrad Ormanı

Geçtiğimiz Pazar öğleden sonra çoluk çocuk hep beraber Belgrad ormanına gittik. Çocuklar koşmak istiyorlardı. Bende hanımla beraber yürürüm diye düşündüm.
Nefis bir hava. Trafik rahat sayılırdı.Peşinen söyliyeyim kah yürüyerek kah koşarak bir tam tur yaptım.
Uzun yıllardır gitmemiştim Ormana. 1970 ve 1980’li yıllarda arkadaş grubu ile her haftasonu muntazam koşularımızı yaptığımız yerdi. Bu gidişte çok farklı buldum ormanı. Girişten itibaren belirli bir düzen getirmişler.
Eksik olmasın Sarıyer Belediyesi büyük emeklerle spor ısınma alanları yapmış. Öyle eften püften şeyler değil. Gerçekten değerli aletler koymuşlar. Gölü çevreleyen koşu yolu baştan aşağı değişmiş. Yaz kış, kar yağmur demeden koşabileceğiniz bir hale gelmiş. Kaliteli bir yemek mekanı yapılmış. Tek çeşmesinin yerine dört kurnalı büyük bir çeşme yapılmış. Böylece su kuyruğu kavgaları bitmiş.Aralarada çeşme konmuş. Koşarken durup serinleyebiliyorsunuz. Kulakları çınlasın ormanın bu su doldurma işini idare eden bir Ramiz!i vardı. Herkesi ismi ile tanırdı. Onu göremedim.
En güzel tarafı orman koşandan fazla yürüyen insanlarla dolu. Genç yaşlı, türbanlı türbansız adamakıllı kalabalık hoş bir manzara vardı. Piknikçiler, mangalcılar olmayınca etrafda kokusuz daha güzel oluyor.
70’li yıllarda ormanda koşarken hepimizin koşuya başlamak için belirli saatleri vardı.Bir grup saat istikametinde koşardı. Oldukça kalabalıktılar. Kimler yoktuki içlerinde. Galatasaraylı Futbolcu Muzaffer Sipahi’nin liderlik ettiği gruptu. İçlerinde Ali Topuz’dan Futbolcu Beykozlu Ekerbiçer’e kadar değişik meslek gruplarından genellikle orta yaşa merdiven dayamış iyi koşan insanlardı. Biz grup olarak ters istikamette koşardık. Ama o kadar alışmıştık ki hangi virajdan karşımıza kim çıkacak bilirdik. İşte bu köşede Ali Topuz, öbür dönüşte Ekerbiçer karşımıza çıkardı. Saat gibiydi herkes.
O grup bitirdikten sonra topluca Muzaffer Sipahi’nin başkanlığında uzun bir kültür fizik yapardı. Bazen araya bende katılırdım. Bir seferinde karşınızdakini sırtına alıyorsun. Benim karşıma meşhur sünnetçi Özkan tesadüf etti. Maşallah kilosu yüzün üstündeydi. Kaldıracağım diye belimi bayağı zorlamıştım.
Bir hafta baktım benim bankamdan Merkez Şubenin Pazarlama Yönetmeni Serpil’de onların arasında. Ne arıyorsun burda deyince sessizce “Efendim Fako İlaç’ın Mali İşler Müdürü Mehmet Kalaycı burda da. İş için peşindeyim” demişti. Tabii sonra Fako ile uzun yıllar çalıştık.Sahibi Kaya Turgut Bey çok iyi dostumuz olmuştu.
Biz her koşunun sonunda dört arkadaş İstanbul’un herhangi bir saunasına giderdik. O nedenle o zamanlar İstanbul’da ne kadar sauna varsa bilirdik. Yaz sıcaklarında dönüş yolunda Tarabya’da bazen denize dalar çıkardık. Bu koşunun aynısını bir haftada Abant’ta yapalım dedik. Ver elini abant. Donmuş gölün etrafındaki kar tünelinin içinde koştuk hiç unutmam.
Eskiden her yıl Mayıs ayında Belgrad Ormanında Amerikan Hastahanesinin geleneksel koşusu yapılırdı. Müthiş bir organizasyondu. Kulakları çınlasın Başhekim Mr. Fisher bizden daha türk bir Amerikalıydı. Hepimiz tek tip T-shirtleri giyer yarışırdık. İnanılmaz zevkli geçerdi. Şimdi Koç Vekfı aldı hastahaneyi. Geleneksel koşu devam ediyor mu bilmiyorum.
Bir yaz günü patron dahil grup olarak koşmak üzere Belgrad ormanına gittik. Patron genç ve koşuya meraklı. Onun yanında ben varım koşabilen. Diğerleri geride takıldılar ve döküldüler. Orman yaz nedeniyle piknikçi mangalcı dolu. Patronla ben tempolu koşuyoruz. Patron iki tane cins küçük köpeğinide getirmiş. Onlarda bizle koşuyorlar. Birara mangalcı bir grubun yanından geçerken içlerinden birinin “itler koşuyor” dediğini duydum. Bize mi dedi köpeklere mi anlamadım.. Ama cesaret edipte”hop” ne oluyor diyemedim.
Bu sefer Ormanı çok güzel buldum onu tekrar ifade edeyim. Herkese her mevsim ormanı tavsiye ederim. Ben dört mevsimde de muntazam gittim. Her mevsim ormanın müdavimleri vardır. Bazen bebek sahil yolunda o trafik ve yoz toprak içinde koşmağa çalışan insanları gördükçe onlara ormanı anlatmak isterim. İstanbul’un yakınında böyle bir cennet parçası varken, onun tadını çıkarmamak kaybedilmiş zaman gibidir. Temiz havayı oralara gittiğiniz zaman farkediyorsunuz. Belgrad ormanı genç yaşlı vasıtası olan herkes için hafta sonları, imkan bulabilenler hafta içinde mutlaka gidilmesi gereken bir yer. ABD’de birtakım meşhur milli parkları ziyaret etmiştim. Çoğu bizim Belgrad’ın eline su dökemez. Benden söylemesi.