Bizim jenerasyon batı hayranlığı içinde büyümüş veya büyütülmüştür. Batı erişilmesi gerekendi. Hedefti. Bize evimizde, okulumuzda modern yaşamın, insan özgürlüğünün anahtarı olarak gösterildi.
Medeniyetin ve medenileşmenin beşiği olarak anlatıldı.
Demokrasinin doğduğu, mücadelesinin kan akıtılarak verildiği yerdi.
Ama bu medeni dünyanın gerçekten beşiğinde yer alan bir ülke, içinde bulunduğumuz günlerde öyle bir hareket yaptı ki, "Allah Allah" demeğe başladım.
Fransız Senatosunun kabul ettiği Ermeni yasasından bahsediyorum.
Kırk yıl düşünsem böyle bir yasanın demokrasinin beşiği bildiğimiz Fransız meclisinden geçebileceğini düşünemezdim İtiraf edeyim ki değer yargılarım yaralandı.
Acaba, demeğe başladım: “Batıyı gözümüzde çok mu büyütüyoruz?” diye düşünmeğe başladım.
Mesele ermeni tehciri olmuştur olmamıştır meselesi değil. Mesele böyle kelalaka bir yasanın, koca Fransız senatosunda kabul edilebilmesi.
Düşünce ve fikir özgürlüğüne böylesine aykırı bir yasanın o gözümüzde büyüttüğümüz meclislerden, Robespiyerler, Jan Jak Rousse’ların alınterini taşıyan o mekanlarda kabul edilebilmiş olmasıdır.
Hele hele amacının tamamen politik olduğunu bildiğimiz, üç beş oy için bu cinayetin işlenmiş olması demokrasi adına çok acıdır.
Fransa kendi tarihini ve saygı duyduğumuz, tarihe malolmuş geçmişini katletmiştir.
Bozuk para gibi harcamıştır.
“Acaba bütün bunlara değdi mi?” diye düşünmek lazım.
Tarihe malolmuş değerlerini üç beş oy uğruna ayak altına almaları acaba Sarkozy'ye ne kazandıracak?
Sokaktaki Fransız bu konuda ne düşünüyor acaba?
Fransız hayranlığı içinde büyümüş koca bir Türk toplumunun saygınlığını kaybetmenin kalıcı faturasını yakında görünce acaba pişmanlık duyacak mıdır, bilmiyorum.
Ama alıştığımız oportünist sokak politikacısı türünün, Fransız parlementosunu da işgal ettiğini böylece görmüş, öyle özenilecek bir yanlarının olmadığını anlamış olduk.
Bir bakıma kendim için rahatladım desem yeridir.
Kendi büyüklüğümü anladım.
Kendi demokrasi ve adalet anlayışımın(istisnalar hariç) bazı batı dediğimiz gözümüzde büyüttüğümüz ülkelerin çok ötesinde olduğunu gördüm.Pek matah şeyler olmadıklarını anlamış olduk.
Böyle saçma sapan bir kanuna ciddiye alıp kabul eden Sarkozy tipi politikacının hüküm sürebildiği bir Fransa gözümden düştü diyebilirim.
Önemli mi?
Belki değil.
Ama böyle alakasız bir konuda en yüce meclisinde böyle saçmalık yapabilen bir ülke, ciddi bir takım konularda daha neler yapmaz diye düşünmeden edemiyorum.
- 14:00 - Akseki'nin Çimili Keçi Peyniri Coğrafi İşaretli oldu
- 13:00 - IIFF'nin bu yılki teması: “Sürdürülebilirlik"
- 12:00 - Dünyanın en iyi 100 şehri içinde İstanbul yer aldı
- 11:00 - Marsilya’da 1 Euro’ya gurme yemekler yiyebilirsiniz!
- 10:00 - Turistik Tuz Ekspresi 10 bin ziyaretçiyi Çankırı’ya taşıdı
- 09:00 - 2026'da iş seyahatleri ve MICE nereye gidiyor?
- 08:00 - Noel tatilinin gözdesi Antalya'ya Alman ve Rus akını
- 07:00 - Antalya'ya 1 milyar 350 milyon TL'lik dev otel yatırımı geliyor
- 06:00 - Karavanla denize sürüklenen Rus turistler kurtarıldı
- 05:00 - Üç otel Conde Nast Johansens üyeliğine kabul edildi
- 04:00 - Avrupa turizm devinin 2026 rotasında Antalya öne çıkıyor
- 03:00 - Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı
- 02:00 - Londra'ya turist vergisi getirilmesi bekleniyor
- 23:00 - Dünya Kupası kuraları Washington'da çekildi
- 22:00 - Gov4 Green Med Projesi Hibe ile Antalya'yı rahatlatacak
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.




























