• BIST 11007.37
  • Altın 5743.85
  • Dolar 42.5228
  • Euro 49.5529
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 12 °C
  • Antalya 10 °C

Alex ve Fenerbahçe

İsmail Emen

Türk spor camiası özellikle Fenerbahçeliler Alex'in külüpten ayrılışını bir film şeridi gibi gözlemlediler. Film daha bitmedi. Zannedersem bugünlerde Alex bir basın toplantısı ile kurtlarını dökecek. Kendisi için Başkan Yıldırım'ın ve Aykut'un söylediklerine cevap verecek. Heykeli açılırken Alex'in ağlayışı hala gözümün önünde. Taraftar çok üzgün. Çünkü bu takımda 8 yıl bir numara oldu ve sonunda heykeli dşkildi. Alışkın olduğumuz yabancı oyuncu türünden değildi. İyi bir profesyonel, iyi bir aile babası ve eş olarak sivrildi. Örnek oldu. Bir takımda çok az oyuncunun heykeli dikilir bunu unutmayalım.Adamın heykelini dikiyorsun iki ay sonrada kötü bir şekilde gönderiyorsun. Alex konusu tam Turk tipi bir senaryo olarak gelişti.Bu kadar yabancıya bulanmış türk futbolu için hiç iyi bir not değil.

Alex şöyledir böyledir demiyeceğim. Çünkü çok yakından takip etmedim. Ama ben taraftarın genel yargısına değer vermek gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu sektör bir “Entertainment” sektörü. Seyirci ile özdeşleşmiş onun davranışına göre başarıya giden bir sektör. Seyirci maçlara giderse külüp para kazanır. Seyirciyi veya müşteriyi sahaya veya mağazaya çekemiyorsan şansın yok demektir. Bu konuda da seyirci veya taraftar Alex'den yana tavır koyduysa yönetimin bazı hataları var demektir. Bu hata başkan'da olabilir veya koç veya antrenör dediğimiz takımın teknik yöneticisinde olabilir.

Amerika bu entertainment sektörünün en geliştiği ülkedir. Bu sektörde trilyonlar döner. Hele spor dediğiniz olayın her türünde fevkalade gelişmiştir. Oyuncular muazzam paralar kazanırlar. Meşhur ve başarılı olanlarının herbiri multimilyonerdir. Futbolda böyledir. Basketbolda böyledir. Beyzbolda böyledir etc. Herbirinin muazzam evleri, sayısız arabalarını tahayyül etmek bile zordur. Yatırımları vardır. Paralarını çalıştırırlar. Gelin böyle oyuncuların olduğu bir takımı yönetin bakalım.!!! Alex ne ki bunların arasında.

Biz MBA okurken iki tür yönetimden bahsettiler. Biri fabrika yönetimi gibi yönetirsiniz. Kimi tabii ki fabrikadaki işçileri veya çalışanlarınızı.Asarsınız kesersiniz. Ceza verirsiniz. Olmadı atarsınız. Değnek elinizdedir. Bu kolay yöntem. Diğeri Country Club yönetimidir. Yani şehir külübünü yönetir gibi yönetmek zorunda olduğunuz yerler vardır. İşte bu insanlar için geçerli olan yöntem budur.
Hatırlayın Chicago Bulls ve Laker's ın efsane koçu Phil Jackson'ı . Bu tür multimilyoner oyuncuları yıllarca yönetti tek sıkıntı ve problem yaşamadan. Hiçbir oyuncusu ile önemli bir takıntısı olmadan. Bu insanları oynatarakda sayısız şampiyonluklar kazandı. Tılsımı neydi acaba? Bağırıp çağırmak mı? Hayır. Karşılarında ezilip büzülmek mi? Hayır. Phil oyuncularının hepsini etüd etmişti. Herkesi biliyordu. Michel Jourdan'dan Scotti Pippen'a kadar. Dennis Rodman'dan Kobe'ye kadar. Bir Dennis Rodman maçtan bir gece önce atlayıp uçağa NY'a gider eğlenir döner ve maçına çıkardı. Çünkü bu deli dolu adamı başka türlü oynatamazsınız. İşte son örnek Orlando'da yaşandı. Oyuncu-Koç gerginliği ikisininde takımdan ayrılması ile sonuçlandı. Ama yönetime tercih hakkı tanınsaydı, takımın sahibi Koç'u çok rahat gönderebilirdi oyuncuyu takımda tutmak için. Çünkü bu sektör böyle bir sektör. Hatırlayın Bobby Knight ki ABD rüya takımının koçuydu. İndiana Universite takımının 18-20 yıl koçluğunu yaptı. Bir maçta oyuncusunun üzerine sandalye fırlatınca kendi kariyerini bitirdi.Hiç merak ettinizmi Booby Knight niye hiç NBA takımı çalıştırmadı diye.Sebebi bu sektörde değerli oyuncuları yönetmek deli dolu değil, akıllı koç olmayı gerektirir. Bu bakımdan Alex herzaman taraftar için Aykut'tan önemlidir. Ama başkan Aziz Yıldırım eğer tercihinde Aykut'u tuttu ise bu olayda sorun Alex ile Aykut arasında değil, Aziz Yıldırım ile Alex arasında olduğu içindir. Aykut bu olayda günah keçisidir.

Aykut Kocaman'a lafım, kolay yönetebileceği bir süreci egosuna yenilerek ağzına yüzüne bulaştırmasıdır. Bu süreci akıllı davranarak çok kolay yönetebilirdi. Fatih Terim'i hatırlayın. Hagi gibi bir dev oyuncuyla akıllı ve uyumlu bir ikili oldu. Kazanan Terim oldu.Not Terim'in hanesine yazıldı. Aykut'da etrafın veya Başkan'ın telkinlerine kulak tıkayabilseydi ve dengeyi sağlayabilseydi Fenerbahçe hiç bu durumda olmazdı. Alex birgün gene giderdi ama heykeli dikilmiş bir adama yakışır şekilde. Seyirci herşeyi görüyor. Onlar en önemli eleştirmen. Parayı bastırıp maça gelenler onlar. Seyirci veya taraftar ne diyor herzaman kulak vermek lazım. Taraftarın sevgisini bilen Alex'de mutlaka hata yaptı. Ama Sayın Başkan hata üstüne hata yaptı. Taraftarın kendisine olan sevgisine toz kondurdu. 8 yıllık Alex birlikteliğinin üç dakikada bitirilmesi marifet değil, tipik vefasızlık örneğidir ve diğer futbolcular içinde kötü bir emsaldir. Başkan Kulüp, kulüp dedi ama diktatörce sanki külübün sahibi gibi davranarak taraftar nezdinde çok puan kaybetti. Fırsatcılar ve de özellikle spor medyasıda tabiiki bunu kullandı. Pireyi deve yapan neredeyse sekiz sahifeye çıkan spor medyasına malzeme lazım iken bu sektörde bu tür olaylar olur, olacaktırda. Yöneticilik ve koçluk özellik isteyen kişiliklerdir. Bizim ülkemiz ve insanımızda kendine özgüdür. Kolay yönlendirilir. Çabuk etki altında kalır ama vefalıdır. Bu son olayda Alex'e gösterilen taraftar vefasının unutulmayacak bir örneğidir. Olanlardan ders alalım.

Bu yazı toplam 2422 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.