UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde pizza gülüyor, suşi kıkırdıyor, falafel göz kırpıyor, hatta baget ekmek “beni de alın” diye sırıtıyor. Ama bizim Türk kahvaltısı, yoğurt ve tarhana? Onlar hala “sıra bize ne zaman?” diye çay kaşığı şıngırdatıyor. Neyse ki UNESCO’ya bizzat başvurdum, dosyamız masada: “Türk kahvaltısı, yoğurt ve tarhana” dünya mirası olmaya hazır! Bu başvurularım sadece bir yemek için değil, kültürel sürdürülebilirlik için de önemli! Bu arada 9 değerimiz için de başvurular yolda! Gastronominin UNESCO elçisi oldum artık!
UNESCO’ya dedim ki: “Bunlar bir gelenek, bunlar bir uygarlık!”
● Türk kahvaltısı bir yemek değil, bir muhabbet şöleni. Zeytinle peynir sahnede düet yapar, reçel kuliste kıskançlık krizi geçirir. Menemen mi, soğanlı mı soğansız mı kavgası? Birleşmiş Milletler’in bile çözeceği iş değil! BM çözer mi bilmem, ama bizim mahallede bu tartışma asırlık! Simit için kapışılır, çay bardağı boşalırsa masada yas ilan edilir. Antep’in fıstıklı katmeri kruvasanla, Tokat’ın zambak veya Hatay’ın acı biber reçeli kruvasanın kankası olmak için yarışabilirler. Bu sofra, sadece karın değil, ruh doyurur. UNESCO listesine girmek, yalnızca bir prestij değil; yerel üreticiden turizme kadar bizler için büyük bir kültürel kalkınma fırsatı.
UNESCO’ya dedim ki: “Kültür mirası, barış ve hoşgörünün inşasıdır!”
● Yoğurt, sofranın bilge kralı. Salatalıkla cacık, suyla ayran, balla tatlı. Her role uyar, her muhabbete kaprissiz yaren. Anadolu’nun bu çok yönlü dahisi, barış elçisi gibi.
● Tarhana ise tam bir mucize. Yazın kurut, kışın ısıt. Bir kaşıkta binlerce yılların emeği sofrada “bir tabak daha” nidaları. Tereyağlı soğan ve nane ile buluştuğunda, Michelin yıldızlı şefler halt etmiş!
UNESCO’ya dedim ki “Pizza’yı aldınız, tarhanayı almazsanız sofrada küsmece var!’”
İlk başvurumu 2021 yılında yoğurt, 2024’de kahvaltı ve en son da bu Ağustos’ta tarhana dosyalarımı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim ettim, Şimdi sıra UNESCO’nun Hükümetler Arası Komitesi’nde.
Davetim açık: Eyy UNESCO! Bir pazar sabahı buyurun soframa! Yoğurdu kaşıkla, tarhanayı yudumla, kahvaltıda muhabbeti demlik gibi ısıt. Göreceksiniz, bu sofra bir menü değil, bir kültür şaheseri. Listeye almazsanız, “çay bardağında kaşık şıngırtısı” ve “simit susamlarını parmakla yeme sanatı” için yeni dosya yollarım, haberiniz olsun!





























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.