• BIST 11311.31
  • Altın 5897.703
  • Dolar 42.6861
  • Euro 50.1507
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 3 °C
  • Antalya 6 °C

“Türsab Hepimizin" Anıtkabir'de

“Türsab Hepimizin" Anıtkabir'de
Türsab Başkan Adayı Emin Çakmak ile Yönetim Kurulu Adayı Vedat Öndaş Anıtkabir’deki Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile genel kurulu konuştu.

ANKARA - Türsab Başkan Adayı Emin Çakmak ile Yönetim Kurulu Adayı Vedat Öndaş Anıtkabir’deki tören sonrası Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile Türsab genel kurulu hakkında konuştular.

emin-vedat-anitkabir2.jpg

Türsab Yönetim Adayları bakana daha önce yaptıkları açıklamadan bahsederek, Türk turizminin selameti için Türsab yönetimin değişime ihtiyacı olduğunu söylediler. Türsab yönetimine hitaben yaptıkları açıklamada  “Türsab sizin değil, Türsab hepimizin olacak ve size şahsen soruyoruz” diyerek “Artık yeter diyor, sizi de, yönetiminizi de istemiyoruz! İşgal ettiğiniz o saygın makamı, derhal terk etmenizi istiyoruz. Susmuyoruz, Türkiye’nin dört bir yanından hep birlikte haykırıyoruz” dediklerini belirttiler.

emin-vedat-anitkabir4.jpg

emin-vedat-anitkabir3.jpg

DEVLET ERKANI İLE ANITKABİR ZİYARETİ
‘Türsab Hepimizin’ sloganıyla yola çıkan Hello Turizm Genel Müdürü, Senegal Cumhuriyeti İstanbul Fahri Başkonsolosu ve Türsab Başkan Adayı Emin Çakmak, Yönetim Kurulu Adayı Nes Travel’in sahibi Vedat Öndaş ile birlikte erkânıyla Ankara’da Anıtkabir ziyareti yaptı.
Ölümünün 75. yılında anılan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir’de düzenlenen ilk törene protokolle birlikte katıldılar.
Türsab adayları Emin Çakmak ve Vedat Öndaş tören sonrası Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile Türsab genel kurulu hakkında konuştular.

emin-vedat-anitkabir2a.jpg

“TÜRSAB HEPİMİZİN” AÇIKLAMASI
Türsab adayları Emin Çakmak ve Vedat Öndaş’ın Türsab yönetimi için yaptıkları açıklama ve cevap bekledikleri bir dizi sorular şöyle:

Değerli Meslektaşlarımız,

Müsaade ederseniz bugün size hitap ederken, sözlerimize Şems-i Tebrizi'nin iyi bilinen bir deyişiyle başlamak istiyoruz

Anladım ki:
İnsanlar; susanı korkak..
Görmezden geleni aptal..
Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar..
Oysa ki: biz istediğimiz kadar hayatımızdalar..
Göz yumduğumuz kadar dürüstler..
Ve sustuğumuz kadar insanlar.

Fakat maalesef, dünyaca meşhur bu deyişten haberdar bile olmayanlar, mesleki zerafet ve saygımızı anlayamadılar..
14 yıl boyunca; siz meslektaşlarımızı; baskıyla, tehditle, korku imparatorlukları yaratarak, baskı altında yönetmeye çalıştılar,

ARTIK SUSMUYORUZ!

Mevcut yönetim 14 yıl boyunca; İstanbul’dan ayrılmadan, Muş,Varto’dan Edirne’ye, Muğla’dan Hakkari Yüksekova’ya, Sinop'tan Anamur’a kadar 81 il 50 ilçede hizmet sunan meslektaşlarımızı,merkezden yönetmeye kalktılar. Onların, çığlıklarını duymadan, haklarını korumadan, destek olmadan, sırça köşklerinden atadıkları BYK’lar ile birlikte çalıştılar.
Bizler,7620 meslektaşımıza; yaptıklarını da, yapmadıklarını da artık,

GÖRMEZDEN GELMİYORUZ!

Yandaşlarınızla, ortaklarınızla, biz üyelerinizden gizli, kapalı kapılar ardında yaptığınız pazarlıklarla kurduğunuz firmalar, elde edilen haksız kazançlar, mutlu bir azınlık arasında paylaşılırken, gerçek üyelerinizi sadece yılda bir kez, “aidatınızı ödeyin” diye aradığınız için,
Başkana şahsen muhalefet edenlerin ya belgesini iptal ettiğiniz ya da ağır cezalara maruz bıraktığınız için,
Size emanet ettiğimiz mesleki namusumuza, zeval getirdiğiniz için,
Bizi namerde muhtaç ettiğiniz için,
Çocuklarımızın boğazından geçecek bir lokmayı bile, turizm ağalarına pazarlamak istediğiniz için;

SİZİ AFFETMİYORUZ..!

Artık yeter diyor, sizi de, yönetiminizi de istemiyoruz!
İşgal ettiğiniz o saygın makamı, derhal terk etmenizi istiyoruz!
Susmuyoruz, Türkiye’nin dört bir yanından hep birlikte haykırıyoruz;

TÜRSAB SİZİN DEĞİL,
TÜRSAB HEPİMİZİN OLACAK!
VE SİZE ŞAHSEN SORUYORUZ,
KİŞİSEL OLARAK,

1. İstanbul Bölgesi Seyahat Acenteleri Bölge Toplantısı adıyla düzenlediğiniz yemekli, tek kişi konuşmalı buluşmaya bir yıldır TÜRSAB Yönetim Kurulu Üye adaylığını resmen açıklamış kişiler olmamıza rağmen neden bizleri bu sıfatlarımızla davet etmediniz? İzmir'de de TÜRSAB kesesinden seçim propagandanıza devam edecek misiniz?

2. Bir yıldır tüm seçim faaliyetlerimize şahsen davet edilmenize rağmen, neden hiç birine katılmadınız ve neden şahsen yönettiğiniz hiç bir TÜRSAB etkinliğinize çağırılmadık?

3. TÜRSAB Yönetim Kurulu adaylığını resmen açıklamış arkadaşlarımızdan, bu sıfatları ile herhangi bir etkinliğinize çağrılmış olanlar var mıdır?

4. Başkanı olduğunuz bir kurumun, yeni yönetim kuruluna seçilmek üzere aday olmuş kişilere karşı uyguladığınız bu aşağılayıcı tavır, uymak zorunda olduğunuz nezaket kuralları, demokrasi ve hukuk ile nasıl bağdaşabilir?

5. Toplantılarınıza çağırmadığınız resmi TÜRSAB üyesi ve Yönetim Kurulu adayı üyeleriniz hakkında, kurumun başkanı olarak, hazirun önünde aşağılayıcı ibareler kullanmanız, hangi ahlak anlayışına sığar?

6. Herkesin huzurunda benzer ifadelerle size hitap edilse, buna dayanabilecek misiniz?

7. ”Cübbeli Ahmet Hocanın, cübbesizi” benzetmeniz, kim için ve hangi benzerliği nedeniyle kullanılmıştır? Bu benzetmeyle, makamda açık unutulmuş bir telefondan dinlenen ya da gizlice videoya çekilmiş bir aşk macerasının varlığını mı ima ediyorsunuz?

8. Görev süreniz içinde TÜRSAB merkezde çalışan profesyonel personelden kaç kişi, hangi gerekçelerle işten ayrılmış ya da el çektirilmiştir?

9. Mevcut siyasi kadrolarla olan şahsi iletişim eksikliklerinizin, TÜRSAB ve ülke turizmine olan zararlarını hesaplayabiliyor musunuz?

10. Kendi projeleriniz dışında size önerilmiş ve sizden saygı görmüş, kaç projeyi hayata geçirdiniz? Dünya Turizm örgütü bağlı TOI www.toinitiative.org yetkilisince seyahat acentelerimiz adına size sunulan, "Sürdürülebilir Turizm Projesini" neden hayata geçirmediniz?

11. Her seçim dönemi öncesi "ben artık aday olmayacağım" diyerek tüm basın önünde açıklamalar yapmanıza rağmen neden sürekli olarak son dakikalarda bu kararınızı değiştiriyorsunuz? Kendileri ile bizzat görüştüğümüz 4500 acentemizin hiçbiri yeniden aday olmanızı istemezken, size yeniden aday olmanız konusunda baskı yapan acentelerimiz kimlerdir?

12. 1991-1993 ve 1999 dan bu güne dek 16 yıl ve 8 dönemlik Başkanlık sürenizi yeterli görmüyor musunuz? Yönetimi sizden sonra gelecek gençlere bırakarak yenilenmesini arzu etmiyor musunuz? Parlamentomuz ve spor klüplerimiz de bile görev alma süre ve dönemleri sınırlanırken, TÜRSAB’ın da bundan yararlanmasını düşünmüyor musunuz? TÜRSAB sizin bir türlü vazgeçemediğiniz bir oyuncağınız mıdır?

MESLEKİ OLARAK,

1. Bu güne dek, toplam 16 yıl TÜRSAB başkanlığı yapmış bir kişi olarak, Seyahat Acenteciliği Mesleğimize somut katkılarınız nelerdir?

2. Değişik biçimlerle gerçekleştirilen kaçak faaliyetlere karşı hangi önlemleri aldınız ve hangi işlemleri yaptınız? Bu tür korsan gruplar, Türsab denetimindeki müzelerden hala bilet alabiliyorlar mı?

3. TÜRSAB bu güne dek hangi sosyal sorumluluk projesine,kimlerin isteği ve hangi gerekçelerle ne kadar yardımda bulunmuştur?

4. TÜRSAB asli sorumluluğu olan seyahat acentelerini güçlendirebilmek için hangi sosyal sorumluluk projelerini ve teknolojik alt yapı çalışmalarını gerçekleştirmiştir?.

5. BYK’ların her bölgede ayrı ayrı yapılması gereken demokratik seçimlerle görev başına gelmeleri gerekirken, atama yoluyla kendinize yakın kişileri neden görevlendirdiniz?

6. Turizm Konseylerinin kurulmasına, 1999 yılında söz vermiş olmanıza rağmen, neden hala aktif bir turizm konseyi oluşturmadınız?

7. TÜRSAB’ın ortak olduğu, adını verdiği, kurum ve kuruluşlara katılış nedenlerimiz, bu katılımlara karar verenlerin kimler olduğu, burada görevlendirilmiş kişiler, bu kurum ve kuruluşların gelir- gider hesapları, neden TÜRSAB ın gerçek sahibi olan bizlerle bugüne dek açıklanmamış ve şeffaf olarak paylaşılmamıştır?

8. TÜRSAB’a ait Hac ve Umre kontenjanlarımız, hangi şirket üzerinden ve hangi kriterlere göre dağıtılmakta bu işlemin TÜRSAB’a sağladığı getiriler nedir? Hac ve Umre turizminin her detayı ve paydaşlarına hangi kriterlere göre karar verildiği, bir kamu kuruluşu niteliğindeki kurumumuzun hizmet alımlarında ihale yönetimini neden uygulamadığı, bunlara hangi nedenlerle karar verildiğini, her aşama ve şirket için açıklar mısınız?

9. TÜRSAB’ın tanıtım ve tur operatörleri gezi organizasyonları öncelikleri arasına; İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerimiz neden yeterince yer alamadılar?

10. Neden 16 yıldır ilgilenmediğiniz Diyarbakır ve Güneydoğu seçime bir ay kala BYK (Bölge Müdürlüğü) atamaları yaptınız?

HUKUKİ KONULARDA,

1. 1618 Sayılı yasa değişiklik teklifini ne zaman ve kaç seyahat acentesine danışarak oluşturdunuz? Ortaya çıkan teklifi kimlerle paylaştınız? Teklifiniz hangi grupların çıkarlarına hizmet etmektedir? Nede seyahat acentelerimize hiçbir detaylı açıklama yapmadınız? Bu değişiklikle, nasıl bir avantaj kazanacaklarını neden anlatmadınız?

2. Bir turizm yazarı sıfatıyla yazdığı gülmece türündeki düşündürücü yazısı nedeniyle Cem Polatoğlu'na ait Barracuda seyahat acentesini neden Turizm Bakanlığına ihbar ederek kapattırdınız? Benzer uygulamaları neden sadece size şahsen muhalefet eden acentelere yönelttiniz?

3. 4925 Sayılı karayolları kanununu ve yönetmeliklerinin (D2 ve 8+1) 1618 sayılı TÜRSAB özel kanununu yok sayarak, Seyahat acentelerimize verdiği korkunç zararları gidermek üzere neler yaptınız? Bu kanunun yıkıcı hükümlerine karşı ne kadar ve nasıl direndiniz?

4. Tüzüğümüzde açıkça “genel kuruldan iki ay sonra seçimle BYK’lar oluşturulur” denilmesine rağmen, seyahat acentelerimizin demokratik seçme ve seçilme haklarını gasp ederek, neden bu kurala uygulamadınız! Bu durumda yasallıkları tartışılan BYK kararlarının sorumluluklarını siz mi yükleniceksiniz?

5. TÜRSAB’ın taraf olduğu hukuki konularda, elde edilen kazanç ve kayıplarımızı gösteren bir liste ve analiziniz var mıdır?

6. Bu güne dek TÜRSAB Genel Merkezine ve Bölgesel Yürütme Kurullarına bildirilen kaçak faaliyetler kaç adettir? Bu faaliyetlerden kaçına müdahale edilmiş ve müdahaleler sonrası yargıya intikal eden kaç dava olmuştur? Bu davalardan kaçına davacı olarak taraf olduk ve mahkemelerde sonuçlandırılmasını sağladık? Kaç dava takipsizlik sonucu düşmüştür? Düşen davalarda suç isnat edilenler halen kaçak faaliyetlerini yürütüyorlar mı?

7. Kaçak faaliyet yapıldığı ihbar edilen ve Genel Merkeze durumu bildirilen bazı firmalara “dokunmayın” talimatı verdiniz mi? Böyle bir talimat verdiyseniz bu firma kimin “hamili kart yakınımdır” kartvizitine sahiptir?

MALİ KONULARDA,

1. Kaçak faaliyetlerden dolayı Ülkemiz ekonomisi için 15 Milyar dolarlık vergi kaybı, yurt dışında kalan turizm gelirlerimiz ve kaçak faaliyetleri kastedilerek ve örneklerle açıklanmış olmasına rağmen ve bu konuda hiçbir tedbir almamanıza rağmen,konu neden tarafınızdan, "eyvah maliye peşimizde" diye çarptırılarak, yasal ve dürüst seyahat acentelerimiz arasında korku ortamı yaymaya çalışmaktasınız?

2. TÜRSAB gibi büyük bir uluslararası kurum, uluslararası güvenilirliğini artırmak için neden bugüne dek bağımsız uluslararası mali ve hukuki bir denetim şirketi tarafından denetlenmemiştir?

3. Bu kadar büyük iş hacmi ve mali hareketi olan bir kurumun Bilançoları neden hala profesyonel ve yeminli mali müşavirlerimizce denetlenmemektedir. Genel kurullarımıza sunulan bilançolar kimler tarafından hazırlanmaktadır?

4. Önceki TÜRSAB bilançolarında birçok noktada hatalara rastlanmıştır. Bu yıl sunulacak bilançoda da aynı hataların tekerrür etmemesi için nasıl bir tedbir aldınız?

Lütfen Başkanı olduğunuz TÜRSAB'ın, üyeleri olarak, şahsınıza yönelttiğimiz bu soruları acilen cevaplayınız.

Değerli Meslektaşlarımız,

TÜRSAB, 41 yaşında bir kamu kuruluşu olarak, 1618 sayılı özel kanunla, sorumlulukları ve iştigal alanları açıkça belirlenmiş bir birliktir. Türkiye’yi turizmin her segmentinde her türlü pazara tanıtma ve yüksek pazarlama kabiliyetine sahip olan acentalarımızın birliğidir TÜRSAB. Kaliteli, genç, yetenekli ve özverili çalışan büyük bir pazarlama ağına sahip acentalarımızın hak ve özgürlüklerini, gelişmelerini ve yeni projeler üretebilmelerini görev edinen, var oluş nedeni acentalar olan bir birlik olduğu için;

TÜRSAB HEPİMİZİNDİR..

Mevcut yönetim maalesef son 7 dönem, 14 yıl boyunca TÜRSAB’ın sahip olduğu gücü, var olma nedeni olan acentalar lehine kullanamamıştır. Yasal sorumluluklarını unutarak; 21. yüz yıl Türkiye'sinde, Türk turizminin geleceğine şekil verebilecek acentalarımızı desteklemek yerine karşılarına almışlar, gelişmemiş vizyonlarıyla, turizmde üstlenemedikleri misyonlarıyla; acentalarımızın mesleki geleceklerini, yaşam kalitelerini, özgür iradelerini, seçme ve seçilme haklarını ipotek altına almışlardır.

BU GİDİŞE DUR DİYEBİLMEK İÇİN:
Hep birlikte TÜRSAB'a sahip çıkabilmek için,
TÜRSAB HEPİMİZİN diyebilmek için karşınızdayız.

Bizler tecrübe, bilgi ve yeteneğimizle yönetimi devir alarak, hizmetinizde olmak istiyoruz.
Yönetime ve Başkana yönelttiğimiz soruların çözüm yollarını da, Genel Kurul öncesi açıklayarak, projelerimizi sizlerle paylaşacağız.
Demokrasiyi yok farz eden, haklarımızı gasp edenlere karşı, 1 Aralık 2013 tarihinde hep birlikte haykıracağız.

TÜRSAB HEPİMİZİN !
TÜRSAB 21. Dönem
Yönetim Kurulu Adayları

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.