NAHÇIVAN GEZİ- 7
NAHÇIVAN/IĞDIR/KARS- Nahçıvan"daki gezimizin son akşamı Gemikaya Holding"in Duzdağ Oteli"nde güzel bir yemek yedik. Sauna ve havuzdan faydalandık. Hatta hızımı alamadım, sağlık bölümüne geçerek doktorlara tansiyonumu ölçtürdüm. Oradaki doktorlar Korkma burası denizden 1500 metre yüksekte, burada tansiyon mansiyon olmaz dediler. Gerçekten her şeyim normal çıktı. Küçük tansiyonum 8 idi.Halbuki İstanbul"da küçük tansiyonum 10'dan aşağı inmiyordu. Demek ki İstanbul insanın her şeyini çıkarıyordu. Ama yine de İstanbul İstanbul'du.

NAHÇIVAN TURİZMCİLERİN YENİ HEDEFİ OLMALI
Ama Nahçıvan sağlık turizmi, kültür turizmi ve doğa turizmi cennetiydi. Dünyanın unutulmuş bir köşesinde mücevher gibi bir ülkeydi. her şeyiyle görülmeye değer bir ülkeydi. Turizmcilerin tur programlarına almaları gereken bir ülkeydi. 17 Haziran"dan itibaren Türk hava Yolları"nın Sabihe Gökçen-Nahçıvan arasında haftada 3 gün uçak seferlmeri başlatacak olması ise turizmciler için büyük fırsattı. Artık arayış içinde olan müşterilerine bir Nahçıvan paketi sunabilirlerdi. Buna Kars şehrinin tarihle iç içe sokakları, binaları, kültür yapısı yanında Ani harabeleri eklenince bölge yeni bir destinasyon olarak geleceğin hedefi olmaya adaydı.

HEYBETLİ AĞRI DAĞI
Duzdağ Oteli Genel Müdürü Güray Dağlıoğlu ve Satış Müdürü Zafer Atakan ile sabah mükellef bir kahvaltı yaptık. Birlikte geldiğimiz işadamı Cahit Demir, Nahçıvan"dan makarna alarak Afrika ülkelerine pazarlamak üzere gelmişti. Onlar bir kaç gün daha Zafer Atakan"la birlikte biz gittikten sonra üretim yerlerini dolaşacaklardı.

Kahvaltıdan sonra Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Başkanı Emin Çakmak ve Gusib Danışmanlık Şirketi sahibi Levent Baş ile birlikte yola koyulduk. Bu kez şoförümüz değişmişti, araçta gürültü yoktu ve dediğimizi dinliyordu. Ama oda yol buyonca birkaç gün önce Nahçıvan"a gelerek Duzdağ Oteli"nde konser veren Mustafa YK adlı sanatçının cd"sini izleyip durdu. Dedim ya rahçıvan Türkiye"siz olmuyor. Sanatçısı ile kültürü ile Türkiye ile bir bütündü.
Yine Nahçıvan"ın iki yanına aşı boyalı ağaçların sıralandığı muhteşem yollarından geçerek sınıra doğru yollandık. Halı Kışla"da mola verip Ermenistan"a karşı çay içip nar ve elma ağaçlarının altında dinlendik.
Sınıra doğru yaklaşırken yol boyunca karşımızda seyrine doyum olmayan Ağrı Dağı bütün heybetiyle durdu.

HEM BİZDEN, HEM DE BİZDEN OLMAYAN NAHÇIVAN
Türkiye"nin yanı başında duran Azerbaycan"a bağlı Nahçıvan, aslında Türkiye"nin gözbebeği bir ülke Hem bizden hem de bizden olmayan bir konumda Kapısından 12 dolar vize ödeyerek girildiği sürece insanı rahatsız eden bir görünüm sergiliyor. Herkes Türkçe konuşuyor. Camileri, okulları, türbeleri ile her yer Türkiye Ama kapısında vize olması beni şaşırttı. Türkiye"nin öncelikli olarak çözmesi gereken Kafkasya ülkeleri ile aramızdaki vize sorunu olarak görülüyor. Mozambik'le vize sorununu çözmüşüz, Türk halkının umurunda mı?

Kars'tan, Iğdır"dan günü birlik Nahçıvan"a gidiliyor, Nahçıvan"dan günü birlik Türkiye"ye geliniyor. Ama kapıda kuyruk ve eziyet duruyor. Hala Sovyet Rusya"nın sistemi gibi çalışan bir gümrük sistemi.
Kapıda sabah gidip özel depolarına benzin veya mazot dolduran araçlar var. Hatta tırlar uzun yolculuğa çıkmadan önce Nahçıvan"dan depolarını dolduruyorlar. Sadece aracın şoförüne vize yok. Onun için sınırda yakıt ticareti sürüyor.
NAHÇIVAN'A VİZE KALKMALI
Ama Nahçıvan"ın ve diğer Kafkasya ülkelerinin turizme ihtiyacı var. Özellikle Türk turistler ecdat yadigarı bu ülkeleri merak ediyor.
Hazırladığımız Nahçıvan yazı dizisi nedeniyle bir çok kişi aradı. Özellikle Nahçıvan"ın Duzdağ Oteli"nde yer alan Tuz Oteli ve önümüzdeki aylarda yapımına başlanacak olan arsenli suya sahip termal oteli için seyahat acenteleri tur düzenlemek istiyorlar. Bu arada Nahçıvan"da bulunan Nuh Peygamber"in türbesi ve diğer türbelerle tarihi eserler herkesin ilgisini çekti. Nachçıvan sakinliği, sessizliği ve güvenliği ile Türk turistin arayıpta bulamayacağı bir ortama sahip bulunuyor.
Duzdağ Oteli'ne ulaşmak isteyenler için iletişim:
Güray Dağlıoğlu, Genel Müdür
Tel. 994136 444901 faks. 994136 444900, duzdaghotel@duzdag.com
Dilucu"ndaki Nahçıvan gümrük kapısından girerken vize diyen gümrükçülere çıkıştım. Burası Türkiye"nin bir parçası değil mi? diye sorduğumda aldığım cevap komikti. Başındaki kasketi hala Sovyet döneminin kocaman tekerleğine sahip bulunan Sovyet generalleri gibi giyimli gümrükçü genç Bize sorma oralara sor diyerek Aras nehrinin kıyısında uzanan Türkiye, Ermenistan ve İran"ın dağlarını gösterdi.
Biz de soruyoruz. Nahçıvan"a neden vize ile giriliyor? Hatta Azerbaycan, Kırgızistan ve diğerlerine?

AĞRI DAĞI'NIN FOTOĞRAFINI ÇEKMEK YASAK
Gümrükten geçerken Ağrı ile Küçük Ağrı"nın Aras nehrine yansıyan görüntüsü muhteşemdi. Levent Baş, cep telefonunu kaldırarak dağın bu görüntüsünü çekmek istedi. Bu arada bende çektim. Arkamızdan resmi bir gümrük görevlisi koşarak Yasak diye geldi. Ben fotoğraf makinemi cebime koymuştum ve beni görmemişti. Levent ile konuşuyordu. Yanına giderek Allah"ın dağının neresi yasak? diye sordum. Burası gümrüklü saha, bize bile çektirmiyorlar dedi. Yukarıda yazdım ya Burada hala Sovyetler Birliği kafası işliyor. Neyse deyip geçiştirdik. Ama Ağrı Dağı"nın görüntüsü gerçekten muhteşemdi.

SIĞIR VE KOYUN SÜRÜLERİ
Dilucu"ndan Türkiye"ye girdik. Yol boyunca sığır ve koyun otlatan, kalabalık sürüleri güden çobanlar vardı. Kars"taki üreticiden etin kilosunun 7 liradan çıkıp İstanbul"a 40 liraya ulaşmasını aklımız almadan sürüleri izleyip durduk. Eğer devlet bu insanımıza destek olsa, eti 40 değil 4 liraya bile yerdik diye düşündük. Ama sihirli eller bize eti 40 liraya yediriyordu.
Iğdır"ın sokaklarından geçtikten sonra Kars"ın bir ucundan saat 10.30 civarında şehre girdik. Uçağımız 14.00"teydi ve havalimanı şehrin yanındaydı. Otomobille Kars"ın sokaklarında dolaşmaya başladık. Emin Çakmak, şoföre Kars peyniri ve balı alacağım. Uygun bir yere götür dedi.

Kars'ın sokaklarında dolaşırken volkanik siyah taşlardan yapılan binalara hayran olduk. Şehrin her köşesine bir butik otel yapılabilirdi.

Dolaşırken Kars'ın tek butik oteli Kar's"ı gezdik. 6 odalı otelde bir bayan görevli vardı. Avlusu ve yüksek tavanlı odaları ile taş bina yörenin tüm özelliklerini taşıyordu.


Dağın yamacındaki gecekondular ve yüksek binaların balkonlarında çanaklar ilginçti.

Daha sonra peynir alacağımız dükkana gittik. İçerde tekerlekler halinde kaşarlar vardı. Kilosu 8 liradan birer tekerlek kaşar ve ünrlü Kars balından aldık.

LOKANTADAN MUTLU AYRILMADIK
Karnımızı doyurmak için gittiğimiz lokanta ise pek öyle güzel değildi. Yaprak döner diye önümüze gelen dönerin uzun süre kavrulduğunu farkettik. Ama açlıktan yemek zorunda kaldık. Lokantanın tuvaliti ise tuhaftı. Bu tuhaflığı Türkiye'nin bir çok yöresinde görmek mümkündür. Klozetle pisuvar yanyana idi. İki kişinin ihtiyacını yanyana görebileceği düşüncesine hayret ediyordum. Herhalde bir bildikleri var diye düşündük.

Zamanımız vardı. Kars'tan yaklaşık 45 kilometre uzaktaki İpek Yolu üzerinde olan dünya harikası Ani harabelerini dolaştık. Burada Ani harabeleri ile ilgili fazla bir şey yazmıyorum. İzlenimlerimizi ayrı bir haber olarak sunacağım.

UÇAKTA TERHİS OLAN ASKERLER VARDI
Artık Kars gezimiz sona eriyordu. Şoförümüz bize havalimanına bıraktı. Kendisine teşekkür ederek terminale girdik. Bizimle birlikte teskere alan askerler vardı. Hepsi heyecan içinde ailelerini kavuşmanın özlemini çekiyorlardı. THY'nin uçağı yerden tekerlek kestiğinde bu yorgun askerlerin uyuduğunu farkettim. Uçağımız Atatürk havalimanı'na inerken sağa sola beşik gibi sallandı. Sonra ön dikmeyi kıracak kadar sert indi. Ne olduğunu anlayamadık. Terminalde konuşa konuşa yürürken yanımıza yaklaşan yolculardan bir genç kendisini pilot olduğunu belirterek "Pilot doğru indi. Yan rüzgarlar fazlaydı. Böyle durumlarda ön dikmeye yüklenerek iniler. Arka tekerleklerin üzerine inseydi kanadı yere sürtebilirdi. Hepimize geçmiş olsun. Zor bir iniş oldu" dedi.
Atatürk Havalimanı'nı terminali bir alemdi. Teskere alan askerlerin yakınları terminali doldurmuştu. Ortalık gözyaşları ve sevinç çığlıkları içindeydi. Bir süre bu duygusal manzarayı seyrettik. Daha sonra Bostancı'ya gitmek üzere bir taksi ile Bakırköy'e giderek deniz otobüsüne bindik.

HAVALİMANINDAN ASYA YAKASINA OTOBÜS SIKINTISI
Bilindiği gibi Havaş'ın Kozyatağı'ndan Atatürk Havalimanı'na seferi var. Ancak Atatürk Havalimanı'ndan Kozyatağı'na seferi yok. bildiğimiz kadarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi taksicilere teslim olmuş ve böyle tek taraflı hizmete mecbur ediliyor. Belediye otubüsü konulduğu söyleniyor. Ancak uçak yolcusunu belediye otobüsü ile taşıyan dünyada bizdenbaşka ülke yok herhalde. Yanı uçakta 5 yıldızlı yapılan yolculuktan sonra yolcu ortada bırakılıyordu. İnşallah önümüzdeki günlerde bu hatanın düzeltilmesini bekliyoruz. İstanbul'da Avrupa yakasında otel yatırımı yüzde 20, Asya yakasında ise yüzde 70'dir. Atatürk Havalimanı'ndan turistlerin Asya yakasına geçmeleri için her türlü konforlu hizmetin verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
NAHÇIVAN YOLCULUĞU SON DERECE GÜVENLİ
İstanbul'dan Kars'a oradan Iğdır yoluyla Nahçıvan'a gittik. Türkiye'nin bu güzel yöresinde yaşam güzel ve güvenli. İstanbul'dan çıkarken herkesin kafasındaki soru işaretine cevap verelim. Kars'ın ünlü Digor'un dan da geçtik. Aralık ilçesinden'de geçtik. Tek kelime söylemem gerekirse: İnsanlarımız çok güzel. Komşumuz Ermenistan'la sınır açıldığında turizm adına bu bölgeleri kemsenin tutamayacağını düşünüyor ve geleceğe umutla bakıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.