• BIST 9109.34
  • Altın 2919.651
  • Dolar 34.2345
  • Euro 37.6242
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 12 °C
  • Antalya 20 °C

TAV'ın ortaklığı İstanbul Havalimanı'nın uçurur

Musa Alioğlu

30'a yakın ülkede havalimanı veya terminal işleten TAV'ın bu tecrübesinden ve deneyimli ekibinden de yararlanmak lazım.

Havacılık sektöründe son günlerde meydana gelen gelişmeleri mercek altına almaya hazırlanırken, atılan bir tweet, sahibinden ve içeriğinden ötürü gündem maddesi oldu. 

Türkiye'de havaalanı işletmeciliği deyince akla ilk olarak, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü gelir. Kuruluşu 1933'lere kadar uzanan bu kurumda, tam 34 yıl çalışan ve 3 Ekim 2016'dan bu yana Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlük yapan çok deneyimli bir bürokrat olan Funda Ocak, sosyal medyadan attığı tweet’le 13 Şubat 2019 itibarıyla görevinden kendi isteğiyle ayrıldığını açıkladı. Sayın Funda Ocak'ı telefonla arayarak, kararının kendisine ve ailesine hayırlı olması dileğimi ilettim. 

Ocak, veda mesajında "DHMİ'nin küresel bir marka haline gelmesini sağlayan büyük projelerin hayata geçirilmesi için arkadaşlarımızla birlikte gösterdiğimiz çaba ve elde ettiğimiz başarılar benim için en büyük ödül ve ömür boyu tükenmez bir iftihar vesilesidir" diyerek devlet memurluğuna son noktayı koydu. 

Ocak, DHMİ'nin ilk kadın genel müdürü olarak, Türkiye tarihinin en büyük havalimanı özelleştirme ihalelerini adil bir şekilde yaparak haklı bir başarı elde etti. Devlete ve millete yaptığın hizmetler için Funda Hanım'a teşekkür ediyor, yolunun ve bahtının açık olmasını diliyorum. 

YENİ HAVALİMANI'NDA NELER OLUYOR?

Yıl 2018. Aylardan Ekim. 29 Ekim'de iki sevinci birden yaşadık. Cumhuriyet'in 95'inci yılı kutlandı ve aynı gün İstanbul Yeni Havalimanı törenle hizmete açıldı. 

O gün tarihe tanıklık ederek, havalimanı resmi açılış törenine katıldım. TRT Haber ekranlarında konuyla ilgili yorum yaptım. Katılım geniş, doğrusu coşku büyüktü. 

31 Ekim'de yine, İstanbul Havalimanı adını alan bu meydandaydım. THY'nin ilk uçuşuyla Ankara'ya gidip, aynı gün geri döndüm. 

Bana sorarsanız, Yeni Havalimanı açılmış gibiydi! Doğrusu, gerçek bir açılış yoktu ortada. Bazı şeyler yarım, biraz da göstermelikti. Tüm bunlara rağmen Genel Müdürden, temizlikçilere kadar herkes sabaha kadar canla başla çalışıp, ilk gün uçuşlarının kusursuz olmasını sağlamıştı. Bu emeği ve bu gayreti hiç kimse inkar edemez. 

Her şey tam olmadığı ve taşınma iklim şartlarına takılabileceği gerekçesiyle açılış tarihi 1 Ocak 2019'a ertelendi. Bu süreçte, sadece THY, günde birkaç sefer yaptı, uçak seferleri ağırlıklı olarak Atatürk Havalimanı'ndan yapıldı. 1 Ocak'ta da tam bir açılış olamayınca, bu kez açılış 3 Mart'a ertelendi. THY ve diğer paydaşlar da gerçek açılışın bu şartlarda olamayacağını dile getirince, havalimanının açılış tarihi resmen açıklanmamakla birlikte (31 Mart'taki yerel seçimlerin sonrasına) 7 Nisan'a ertelendiği ileri sürülüyor. 

Tabii bir başka erteleme daha olmaz ise..

Bu arada, son ertelemeyi Ulaştırma eski Bakanı ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın İstanbul Belediye Başkan adaylığıyla ilişkilendirenlerin gayretini anlamsız buluyorum. 

AÇILIŞI ERTELEMELER İYİ OLMADI

Doğrusu, dünyaya meydan okuyacağımız böylesine önemli bir tesisin açılışının birkaç kez ertelenmesi elbette hiç hoş bir durum değildi. Havalimanını hızlı yapmak başka şey, uçuşa hazır hale getirmek başka şey. Yüzlerce kişinin katıldığı, onlarca taşınma operasyonu toplantıları demek ki çok da işe yaramadı. Çünkü, bu iş için çok acele edilmişti. Mart 2018'de Sanayici Dergisi'ne yazdığım yazıda anlattığım gibi şayet kademeli taşınma gerçekleşseydi daha iyi olacaktı. Ben ve benim gibi düşünenlerin görüşleri hiç dikkate alınmadı. Bazıları aforoz bile edildi. 

"Kervan yolda dizilir" mantığıyla taşınma işini erken isteyenler, neden böyle olması gerektiğini açıklayamazken, ileri tarihte olsun diyenler çok da haklı görüşler ileri sürüyordu. Açılışın gecikmesinin altında yatan birçok neden bulunmaktadır. İşin başı para değil, sadece zaman darlığı diyebilmeyi çok isterdim. Ama finansal sıkıntıların da İGA'nın ortaklık yapısını bile etkileyecek düzeye gelmesi çok önemli gelişmedir. Cengiz-Kalyon-Limak-Kolin ve Mapa'dan oluşan 5'li ortak girişim gurubundan ilk olarak Celal Koloğlu'nun Kolin'i ayrıldı. Hisselerini kesinlikle Cengiz'e devreder diye beklenirken, Kalyon'a devretmesi tam bir sürpriz oldu. Bu durum, acaba ne değişti de böyle oldu sorusunu gündeme getirdi. Bu ayrılığın son olmayacağını, başka ortakların da ayrılabileceği sanıyorum. 

Yeni Havalimanı'nda ortaklığın çözülmesine, işin gecikmesi ve dolayısıyla da hasılat kaybının neden olduğu da ileri sürülüyor. 

"Asrın projesi" denilen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Zafer Abidesi" olarak nitelediği Yeni İstanbul Havalimanı için bazı yayın organlarında "Battı" tabirinin ısrarla kullanılması akla başka soruları da getirdi. 

İGA'da ortaklık yapısının erken bozulması elbette kamuoyunda bir takım kuşkulara neden olmuştur. Halk, devlet destekli bu projede ne olduğunu bilmek istiyor. İhale acaba doğru ellere mi teslim edilmişti?

Kamu bankalarınca kredilendirilen, kira ödemesi üç yıl ötelenen, yakıtta gümrük muafiyeti tanınan, 90 metrelik kotu 60 metreye düşürülen, hazine garantili borçlandırılan bu projede neler oluyor sorusuna karşı artık bir açıklama yapılması şart olmuştur. 

THY VE HAVALİMANI İŞLETMECİLĞİ

İGA'nın ortaklık yapısı bozulunca birileri THY'nin yeni bir şirket kurduğu gerçeğini baz alarak, THY'nin buraya ortak olacağı görüşünü dile getirdi. Konuyla ilgili olarak THY yönetimi de bir açıklama yaparak, 

"Ortaklığımızın İstanbul Havalimanı'na hissedar olacağı ve ciddi bir borç yükünün Ortaklığımıza devredileceğine dair haber gerçeği yansıtmamakta olup, İstanbul Havalimanı’na ortak olmaya ilişkin Yönetim Kurulu'muzun herhangi bir değerlendirmesi ve kararı bulunmamaktadır." diye görüş belirtti. 

Taşınmanın kendilerine 400 milyon dolara mal olacağını ifade eden THY yönetimi taşınmaya odaklanmıştır. 

Bu konu, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda (İSG) da gündeme geldi. THY, buraya da TAV ile yüzde 80-yüzde 20 şeklinde ortak olacak diye söylentiler çıkarıldı. Malezyalıların yüzde 100'üne sahip olduğu İSG'nin yönetimi de bir açıklama yaparak bu gibi iddiaları kesin yalanladı. 

THY, bir havayolu şirketidir. Asıl amacının dışında başka ticari faaliyetleri de vardır. Fakat, dünyada çok da örneği olmayacak şekilde havayolu şirketi olarak ana base'i olan bir havalimanını işletmeye soyunması doğru bir iş olmazdı. Dünyanın en büyük havalimanı olmaya aday bir havalimanı ile dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketi olarak ortaklık kurduğunuzda, THY'nin rakibi yabancı havayolu şirketleri bu meydana gelmeye istekli olmazlar. Bunun yerine THY'ye özel bir terminal yeri ayırmak daha önemli bir kazanım olurdu. Yanı sıra, THY'nin yurt dışındaki havalimanlarına stratejik ortak olması da daha doğru bir adım olur diye düşünüyorum. 

İGA'YA TAV ORTAK OLMALI

Gündemin bir başka önemli konusu da yeni havalimanı hakkındaki söylentilerdi. Uçuşlar tam başlamadığı için, gelir kaybı yaşayan, iş yeri kiralarını yüksek tutan ve bundan ötürü de sıkıntı yaşayan İstanbul Havalimanı'nın işletmecisi İGA Şirketi'nin battığını söylemek haksızlık olur. Böyle bir durum yok. Bir ortak gitmiş olabilir. Ayrıca ikinci ve üçüncü ortak da hisse devredip gidebilir. İşte, bu aşamada İGA'nın inşaat işinde çok tecrübeli olan, ama havalimanı işletmeciliğinde ise çok büyük tecrübeleri olmayan ortakları, bu konuda büyük ve önemli tecrübeye sahip TAV Havalimanları Holding'e hisse satışı konusunu ciddi olarak düşünmelidir.  

Sermayesinin önemli bir bölümü Fransız ADP Grup (Aero port Paris SA) tarafınca kontrol edilen TAV, dünya çapında bir üne sahip. 30'a yakın ülkede havalimanı veya terminal işleten TAV'ın bu tecrübesinden ve deneyimli ekibinden de yararlanmak lazım. M. Sani Şener'in sihirli elleri, İGA Konsorsiyumu için çok da iyi gelecektir. 

Hemşehrim olması nedeniyle Sani Bey'i daha yakın tanır ve yıllardır takip ederim. 

Karar verici makamlar, böyle bir ortaklık için kapı aralarsa bir taşla iki kuş vurmak gibi doğru bir adımı da atmış olacaklar. Birincisi, ADP (TAV) gibi dev bir yabancı ortakla yola devam ederek, yabancı sermayenin gelişindeki korkuların önüne geçecekler, ikincisi Atatürk Havalimanı için sözleşme bitimine kadar ödenmesi gereken parayı da anlaşarak daha düşük düzeye çekebilir veya hiç ödemeyebilir. 

Gün doğmadan, neler doğar. 

Bekleyelim görelim. 

İyi uçuşlar Türkiye'm.. 

NOT: Geçen hafta, kayınvalidemin vefatı nedeniyle yazı yazamadım. Başsağlığı dileklerini ileten tüm dostlar sağ olsun. 

Bu yazı toplam 1799 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.