S&P kredi notunu korudu TL’de uyardı

EKONOMİK BAKIŞ
İSTANBUL- Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P) Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsi kredi notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyenin bir kademe olan altı olan ‘BB+’ olarak teyit etti, not görünümünü de negatif olarak korudu. Ancak S&P, Türkiye’nin yerel para birimi cinsinden notunu ise BBB/A-2’den BBB-/A-3’e düşürdü, görünümün ise negatif olduğunu açıkladı.

MERKEZ BAĞıMSıZLıĞı

Kuruluştan yapılan açıklamada, yerel para  notunun düşürülmesine Merkez Bankası’nın operasyonel bağımsızlığına dair soru işaretlerinin neden olduğu belirtilerek, Merkez Bankası’nın kredibilitesine dair endişelerin TL’nin güvenilirliğini de azalttığı dile getirildi.

Açıklamada, “Döviz kurundan enflasyona gelen yüksek geçişkenlik karşısında Merkez Bankası’nın karmaşık para politikası görece etkisiz” denildi.

Yabancı para cinsi kredi notunun teyit edilmesinde kamu borcunun görece düşük ve ihracatın dayanıklı olmasının etkili olduğu belirtilen açıklamada, yabancı ve yerel para cinsi not görünümünün negatif olma nedeninin dış borçluluk artarken büyüme beklentilerindeki belirsizlik olduğu kaydedildi. S&P bankacılık sektörünün dış borçlarının görece yüksek ve vadelerin ise kısa olduğunu da belirtti.



MOODY'S'TAN TÜRKIYE’DE BANKACILIK NEGATİF

Moody’s, Türkiye'deki bankacılık sektörünün görünümünün büyümedeki yavaşlama nedeniyle "negatif" olduğunu belirtti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, "Moody’s Yatırımcı Servisi bankaların büyüme fırsatlarını azaltacak ve borçlananların ödeme gücünü zayıflayacak olan ekonomik büyümedeki yavaşlama ve kurdaki oynaklık sebebiyle Türkiye bankacılık sisteminin görünümünün negatif olduğunu belirtmektedir" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Varlık kalitesindeki ılımlı aşınmayla birlikte, sermaye piyasalarından finansmana olan bağımlılık, bankacılık sistemini uluslararası yatırımcı güvenine ve dolar cinsi faizler üzerindeki yukarı yönlü baskının ışığında borçlanma maliyetlerinde oluşacak olası artışlarının etkisine maruz bırakıyor."

Moody’s’in Başkan Yardımcısı Kıdemli Analist Irakli Pipia ise düşük seviyelerde olmasına rağmen tüketici ve kobilere ilişkin sorunlu kredilerde artış beklediklerini bildirdi.

Mevcut zorlukların bankaların varlık kalitesini baskılayacağını belirten Pipia, sorunlu kredilerin toplam varlıklar içerisinde yüzde 3-4 seviyesine yükselebileceğini belirtti.

Türk bankalarının mevcut varlık kalitesinin hala iyi olduğunu ve Tier 1 rasyosunun 2014'te yüzde 13'ten yüzde 14'e çıktığını belirten Pipia, "Fakat bunu azalan kredi büyümesi ve ülkenin devam eden yüksek enflasyonunun bankacılık karlarını zayıflatmasına karşı dengelememiz lazım" dedi.

Raporda ayrıca 2015 yılı için kredi büyümesinin yüzde 14-17 ile ılımlı düzeyde artmasının beklendiği belirtildi.



MB: İLK DÖRT AYLIK ARTIŞ YÜZDE 80’LERE YAKLAŞTI

Merkez Bankası, yüksek enflasyonun başlıca nedeni olarak gösterdiği gıda fiyatlarındaki yükselişin sürdüğünü vurguladı ve patatesteki fiyat artışlarının yüzde 80’lere yaklaştığına dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın, Türkiye İstatistik Kurumu’nun dün açıkladığı enflasyon verilerini değerlendirdiği Aylık Fiyat Gelişmeleri raporunda, "Gıda fiyatlarındaki yukarı yönlü seyir sürdü. Bu dönemde gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon 0.24 puan artarak yüzde 14.36 seviyesine ulaştı" denildi.
Yıllık enflasyonu yüzde 18.88’e ulaşan işlenmemiş gıda grubu fiyatlarının "temel belirleyici" olduğunun altı çizilen Merkez Bankası raporunda, şu değerlendirme yapıldı:
"Bu dönemde aşırı yağış, sel ve don olayları özellikle sera ve açıkta yetişen bazı sebze ürünlerinin arzını olumsuz yönde etkiledi. Nisan ayı özelinde taze meyve-sebze fiyatlarındaki artışlar sürdü, kırmızı ette ise aylık fiyat artışları hız kesmekle birlikte devam etti. Patates fiyatlarındaki yükseliş eğilimi bu dönemde daha da güçlendi, bu üründe ilk dört aydaki fiyat artışı yüzde 80’lere yaklaştı.
İşlenmiş gıda grubunda ise buğday fiyatlarında son aylarda izlenen yatay seyre bağlı olarak ekmek ve tahıl ürünleri grubu fiyat artışları zayıf seyretti.
Diğer taraftan, ekmek ve tahıl dışı işlenmiş gıda grubundaki nispeten yüksek aylık fiyat artışları grup geneline yayılarak sürdü.
Bu çerçevede, tüketim sepetinin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan gıda ve yemek hizmetleri grubunun yıllık enflasyonu yüzde 14.31’e ulaştı, gıda ve yemek hizmetleri hariç tüketici enflasyonu ise bir miktar yükselerek yüzde 5.13’e çıktı."



YıLDıZ HOLDING AK GıDA’Yı SATTı

Yıldız Holding şirketlerinden Ak Gıda’nın çoğunluk hisseleri Fransız Lactalis Group’a satıldı. Şirketin halka arz süreci iptal edildi
Ülker’i de bünyesinde bulunduran Yıldız Holding’in halka arz sürecindeki şirketlerinden Ak Gıda’nın çoğunluk hisselerinin Fransız Lactalis Group’a satıldığı belirtildi. Konu hakkında bilgi sahibi kaynak Reuters’a yaptığı açıklamada, şirketin halka arz sürecinin de iptal edildiğini duyurdu.
Sermayesi 320 milyon lira olan Ak Gıda’da, yüzde 45 hisseye karşılık gelen 144 milyon adet payın 5.78-6.92 lira fiyat aralığından halka arzında talep toplama işlemi bugün başlayacak ve 8 Mayıs’ta sona erecekti.
Nisan ayında yer alan haberde, Yıldız Holding’in süt ve süt ürünleri üreticisi Ak Gıda’da, bir yandan halka arz sürecine devam ederken; eş anlı olarak stratejik ve finansal yatırımcılardan gelen teklifleri de değerlendirdiği bilgisi yer almıştı.

5 FABRIKADA 23 MARKA
Ak-Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1996 yılı ağustos ayında Akyazı Köy-Tür fabrikasının satın alınmasıyla kuruldu. 1998 yılında 450 dönümlük Pamukova tesislerinin açılmasıyla şirket, Türkiye’nin ve komşu ülkelerin en büyük süt işleme tesisi kapasitesine ulaştı.
Akyazı fabrikasında UHT süt, yoğurt, beyaz peynir ve kaşar peyniri üretimiyle işe başlayan Ak-Gıda halen Türkiye’nin 5 farklı bölgesindeki 5 üretim tesisinde, 23 farklı marka altında ve 339 nihai ürün üretiyor.



MOODY'S, YUNANISTAN'ıN NOTUNU DÜŞÜRDÜ

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, S&P ve Fitch'in ardından Yunanistan'ın kredi notunu "Caa1"den "Caa2"ye düşürdü, görünümünü "negatif"te bıraktı.

Moody's'in resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Yunanistan'ın notunun bir basamak düşürülerek, "Caa1"den "Caa2"ye indirildiği bildirildi.

Yunanistan'ın 6 Şubat 2015 tarihinde olası bir not indirimi için izlemeye alındığı anımsatılan açıklamada, not indiriminin temel etkenlerine ilişkin şu ifadelere yer verildi:

"Yunan hükümetinin, kreditörleriyle zamanında anlaşma sağlanıp sağlanmayacağı üzerindeki belirsizlikler artıyor. Orta vadeli finansman programında anlaşma sağlansa dahi zayıflayan ekonomisi ve kırılgan iç politik ortam nedeniyle, programın uygulanmasında önemli riskler bulunuyor."

Açıklamada, not görünümünün negatif olarak belirlenmesinde ise Yunanistan'da olumsuz tarafa eğimli politik ve finansal riskler ile ekonomik dengenin görünümü neden olarak gösterildi. Açıklamada ayrıca, Yunanistan'ın, temerrüte düşmesi durumunda Avro Bölgesi'nden çıkabileceğine işaret edildi.

S&P VE FITCH DE NOTUNU DÜŞÜRMÜŞTÜ

Standard & Poor's (S&P) Yunanistan'ın kredi notunu 15 Nisan 2015'de "B-"den "CCC+"ya düşürmüş, görünümünü "negatif"te bırakmıştı.

Fitch Ratings ise 28 Mart 2015'de yaptığı değerlendirmeyle, Yunanistan'ın yabancı ve yerli para cinsinden uzun vadeli kredi notunu "B"den "CCC"ye indirmişti.



DANIMARKA PARAYı YASAKLıYOR

Kağıt paranın kullanımına son vermeye hazırlanan Danimarka'da önümüzdeki yıldan itibaren restoran, mağaza ve benzin istasyonları nakit para kabul edemeyecek.
Kağıt ve metal paranın kullanımına son vermek için bir süredir çalışmalar yürüten Danimarka, yakın bir zamanda bu alanda bir ilke imza atabilir.
Önümüzdeki sene, mağaza, restoran ve benzin istasyonlarının nakit para kabul etmelerini yasaklayan yasayı yürürlüğe sokacak olan hükümet, ülkedeki ticaret ve alışverişi dijital ortama kaydırmaya çalışıyor.
Bu, her ne kadar başarılması güç bir plan olarak görülse de Danimarkalılar yeni döneme şimdiden ayak uydurmuşa benziyor.
Ülkede hizmet veren 'Danske Bank' isimli bankanın mobil ödeme uygulaması her üç kişiden birinde bulunuyor. Başka bir deyişle, her 3 Danimarkalıdan 1'i hali hazırda nakitsiz döneme hazır durumda. Bankanın 'MobilePay' isimli uygulaması Apple Pay ile benzer özelliklere sahip. MobilePay'i kullanan Danimarkalılar nakit veya kredi kartına ihtiyaç duymaksızın yaptıkları harcamaları akıllı telefonlarını cihazlara okutarak gerçekleştirebiliyor.

FITCH'TEN ABD'YE NOT TEYIDI

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD'nin "AAA" olan kredi notunu teyit ederken, not görünümünü "durağan" olarak belirledi.

Fitch'in resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, ABD'nin "AAA" olan kredi notunun emsalsiz finansal esnekliği tarafından desteklendiği belirtilerek, ülkenin ayrıca, dünyanın en derin ve en likit sermaye piyasalarına ev sahipliği yaptığı ifade edildi.

Açıklamada, ABD'de, 2014 yılında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 2,8'ine denk gelen kamu açığının 2015 ve 2016 yıllarında daha da daralmasının beklendiği aktarılarak, orta vadede kamu açığı görünümünün, ekonomik güçlenme ve beklenenden daha düşük faiz oranıyla kısmen iyileştiğine işaret edildi.

Kamu açığının 2015 yılında düşüş trendine geçeceği öngörülen açıklamada, "Bununla birlikte, zorunlu harcamalar ve/veya vergilendirme reformları olmaksızın, açık 2018'den itibaren yeniden yükselecek. ABD, ekonomik toparlanma ve sıkı harcama limitleri nispetinde hızlı bir şekilde mali konsolidasyonda başarı sağladı ama kamu açığının daha da daraltılması zor olacak" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, ABD'nin birçok gelişmiş ülkeden daha hızlı büyüdüğü ve daha iyi büyüme beklentilerine sahip olduğu dile getirilerek, şunlar kaydedildi:

"ABD'de, 2014 yılında yüzde 2,4 olan büyüme rakamının, 2015'te yüzde 3 olacağını, 2016 yılında ise büyümenin nispeten yavaşlamasını bekliyoruz. Petrol fiyatlarındaki ani düşüş harcanabilir geliri artırırken, 2014'ün ortalarından bu yana güçlenen dolar ihracat performansını sınırladı. İstihdam yaratma hızlı oldu ve bu da reel ücretlerde yükselişe yol açtı. Ayrıca, yıllık enflasyon oranı neredeyse sıfıra yakın ve enflasyonun 2016 yılında da yüzde 2'lik hedefin altında kalması muhtemel."

Ekonominin gevşek para politikasındaki sıkılaştırmaya karşı dayanıklı olması beklentisine yer verilen açıklamada, "ABD Merkez Bankası (Fed), mart ayı toplantısında para politikalarında kademeli sıkılaşmaya gidebileceği sinyalini verdi. Fitch, sıkılaştırmanın 2015 yılı 3'üncü çeyreğinde başlamasını bekliyor" değerlendirmeleri yapıldı. Açıklamada, kamu açığı ve borç/GSYH oranında kayda değer bir yükselişin olması durumunda, kredi notunun düşürülebileceği uyarısında bulunuldu.



IMF’DEN KÖRFEZ ÜLKELERINE UYARı

Uluslararası Para Fonu, yayımladığı raporla Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki petrol ihracatçısı ülkeleri, petrol fiyatlarındaki düşüş sebebiyle bütçelerinde ayarlamaya gitmeleri ve harcamalarını kısmaları yönünde uyardı.
Uluslararası Para Fonu (IMF); Orta Doğu, Kuzey Afrika, Afganistan ve Pakistan’a yönelik açıkladığı Bölgesel Ekonomik Görünüm Mayıs 2015 Raporu’nda, düşen petrol fiyatlarının bölge ülkelerinin ekonomilerine etkisi üzerine değerlendirme yaptı. Petrol fiyatlarındaki düşüşün büyük oranda kalıcı olacağı öngörülen raporda, “Petrol piyasasının yeni gerçekleri, geçmişteki petrole dayalı, petrol servetinin sübvansiyonlarla dağıtıldığı ve vatandaşların kamu tarafından istihdam edildiği büyüme modellerinden uzaklaşma ihtiyacını arttırıyor” denildi.



CAMERON’DAN ILK AÇıKLAMA: AB ÜYELIĞINI REFERANDUMA GÖTÜRECEĞIZ

İngiltere’de yapılan genel seçimlerde çoğunluğu elde eden Muhafazakar Parti lideri David Cameron koalisyon kabinesinde yer alan 4 bakanın görevlerine devam edeceğini duyurdu.
Cameron söz konusu 4 bakanı Maliye Bakanı George Osborne, İçişleri Bakanı Theresa May; Dışişleri Bakanı Philip Hammond ve Savunma Bakanı Michael Fallon olarak açıkladı.
Genel seçimlerin ardından tek başına iktidar olan parti lideri Cameron Buckingham Sarayı’nda Kraliçe II Elizabeth’i ziyaret ettikten sonra başbakanlık konutu önünde açıklamalarda bulundu:
“Son 70 yılda ilk koalisyon hükümetini yönetme şansım olmuştu ve bundan onur duyuyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle Nick Clegg’e. Ed Miliband beni bu sabah arayarak tebrik etti ve yeni hükumette başarı diledi. Bu benim için cömert bir jest oldu.”
Cameron ayrıca seçim öncesi söz verdiği üzere iktidardaki ikinci döneminde İngiltere’nin AB üyeliğini masaya yatıracağını söyledi.
İngiltere’nin 2 yıl içerisinde üyeliği referanduma sunması bekleniyor.
Analistler Başbakan Cameron’ın referandum tarihini öne çekebileceğine dikkat çekiyor:
“Muhafazakar Parti beklenmedik bir şekilde yeniden iktidar oldu. Bu durumda Cameron söz verdiği referandumu erken bir tarihe çekebilir. Ama daha da önemlisi neyi istediğini açıkça ortaya koymalı. Sık sık AB anlaşmalarını değiştirmek istediğini söylüyor ama neyi değiştirmek istediklerini de hiç bir zaman açıklamadılar.”