Merkez' Bankası'nın faiz politikasına eleştiri

MURAT EMEN-EMEN&EMEN
Haftanın Ekonomik Görünüm 16-20 Ocak 2012
İSTANBUL- Haftanın ekonomik gündemi genellikle değişmiyor. İçerde Merkez Bankası politikaları dışarda Euro Bölgesi ve Çin ekonomisi ana başlıklar olarak öne çıkıyor. Bu arada Erdem Başçı’nın son demeçleri gündemdeki yerini koruyor. Özellikle TL.Doları yenecek sözünün nedeni üzerinde duruluyor.
Başçı’nın TL.nin değerleneceğini vurgulamak gibi bir strateji izlemesinin nedeni, devalüasyon sebebiyle %10’nun üzerine çıkan enflasyonun 2012i enflasyon beklentilerini frenlemek olarak açıklamak mümkün. Senenin ilk yarısında TL.de belirgin bir revalüasyon oluşturmak istediğini özellikle belirten Başçı’nın bununla enflasyonu Mayıs’tan önce indirmeğe çalışıyor. Ona göre TL ne kadar değerlenirse enflasyon o kadar erken düşmeğe başlar. Hedef doları aşağıya çekebilmek.



DOLAR ADIM ADIM GERİLİYOR
Geçtiğimiz hafta ilginç bir seyir izleyen dolar haftanın son iş günü itibariyle 1.85’in altına inerek Erdem Başçı’yı haklı çıkardı. Merkez Bankasının ardarda müdahaleleri ile başlayan, Başkan Erdem Başçı’nın kafaları karıştıran “TL.Doları yenecek” söylemi ile polemik konusu olan süreçte TL. şimdilik önde gidiyor. Dolar 8 Aralık’tam buyana en düşük seviyesi olan 1.84 ün altına inerek bankalararası piyasada 1.8360 ‘dan işlem gördü.
•Kısa vadeli tahvillere yönelik artan yabancı girişleri doların gerilemesinin en önemli nedeni oldu.
•Bu arada Euro/dolar paritesinin 1.2758’i görmeside bir diğer etken oldu.
TCMB’nin günleri normal ve istisnai olarak ikiye ayırması ve son günlerin normal ilan edilmesinin etkisiyle piyasalar rahatladı. Bu durumda Merkez TL musluğunu daha rahat açıyor.
Dövizde sıkıntı olunca TL’yi sıkıştırmaya başlıyor. TL. musluğunu kısıyor Bu durum IMKB’yi zora sokuyor.
TCMB’nin faiz politikasına yabancı kurumların eleştirisi devam ediyor. Faizler onların istediği seviyelere gelinceye kadarda devam edecek gözüküyor. Güçlü TL konusunda akıllarına yatmayan konuların olduğunu belirten yabancı kurumların yeni tavrı bugünlerdeki Hazine ihalelerinde ortaya çıkacak.

BORSA
TCMB’nin geçtiğimiz Perşembe günü piyasayı haftalık repo ihalesiyle 5.75’den fonlamaya devam etmesi bankalar üzerindeki faiz baskısını düşürdü. Borsa önce gelen alımlarla 52.000 bölgesini test etti ve 52500 gördü.Bu gelişme borsacıları umutlandırdı. Kısa sürede 55000 seviyesini ümit ediyorlar.
Ancak bunun oluşması için bazı şartları var tabii.. TL deki durum kalıcı bir görüntü verir ve cari açık olumlu sinyaller gösterirse borsa da 55000’leri görmemek için bir neden yok.
Düşük işlem hacımları aracı kurumları rahatsız ediyor. Dövizdeki tutarsızlıklar ve TCMB politikaları borsayı doğrudan etkiliyor.
Borsanın lokomotifi olan banka hisseleri eski kıvamında değil. Banka karlarının 2012’de düşeceğine ilişkin spekülasyonlar devam ediyor. Ayrıca yeni muhasebe uygulamaları banka karlarını zamana yayıyor. Gayrinakdi kredilerde başlatılan komisyonları süresine yayma olayı moral bozuyor. Bankalar artık karlılık için herşeyden masraf payı alma gayretine giriyorlar.

FAİZLER
Bono piyasasında TCMB’nin 5.75’lik repo uygulaması ile düşüş devam ediyor. Normal gün uygulamasıyla piyasayı ucuz fonlayan Merkez bono piyasasını tekrar canlandırdı. Faizler 11 civarında.
Bu hafta yapılacak ihalede yabancı kuruluşların tavrı merakla bekleniyor. Başbakanın “faiz lobisi” demesi ortalığı karıştırdı. Satıcısı yok gözüken piyasada dışarıdan kötü bir gelişme olmaz ise ihalelerin başarılı geçmesi bekleniyor.

DÖVİZ /TL PİYASASI
TL’nin güçlenmesi gerçekleşiyor. Yahut şimdilik durum bu.Dış desteğinde yardımıyla TL değer kazanmağa devam ediyor. Yurdışı desteği oldukça bu böyle devam edecek. Doların 1.84’ün altını Euronun 2.36 denediği piyasalarda bu haftaki gelişmeler önemli. Piyasada alıcı olmadığı ve kötü bir haber gelmediği sürece doların iniş periyodu devam edecek gözüküyor.



2011 YILININ ŞAMPİYONU ALTIN OLURKEN HİSSE ZARAR ETTİRDİ
TÜİK finansal yatırım araçlarının 2011 yıllık getiri oranlarını açıkladı.Küresel ekonomide istikrarsızlığın derinleştiği 2011 yılında, kriz dönemlerinin gözde yatırım aracı olan altın, en yüksek getiriyi sağladı.
Buna göre, külçe altının nominal bazda 2011 yılı getiri tutarı%44.76, yıllık ortalama getiriside%43.58 oldu. Yıllık tüfe bazında %10.45 olan enflasyondan arındığında getirisi %31.06; yıllık ortalama % 6.47 olan enflasyondan arındırıldığında da yıllık %34.85 olduğu belirlendi.
IMKB 100 endeksine göre hisse senedi yatırımcısı 2011 sonu itibariyle nominal bazda %29.19 zarar etti. Yıllık ortalamalara göre ise %2.2 oranında bir gelir sağladı.
Döviz yatırımcısı 2011 yılında karda. Euro nominal olarak yıllık bazda %22.36, dolar%22.85 etti.yıllık ortalama bazda Euro yüzde16.91, dolar yüzde11.62 kazandırdı.
Aralık ayının yıldızı nominal bazda yüzde 2.89 ile dolar oldu.Euro yüzde 0.19, mevduat yüzde 0.52 karlı kapadı. Borsa 2.46, külçe altın 2.17 zarar ettirdi.

CARİ İŞLEMLER AÇIĞI GERİLEDİ
Döviz kurunda yaşanan yükseliş ithalatı baskılayınca cari işlemler açığında beklenen daralma kasım ayında gerçekleşti. Kasım ayı cari açığı, önceki yılın kasımı’na göre %13.2 küçülerek 5 milyar188 milyon oldu. Böylece cari açık 12 ay aradan sonra ilk kez küçülmüş oldu. Ancak cari açıktakı bu daralmaya rağmen 11 aylık cari açıkyüzde77.7 artarak 70 milyar 241milyon dolara ulaştı. 2011 yılındaki cari açığın 80 milyar doların altında kalacağına kesin gözüyle bakılıyor.

BAŞBAKAN FAİZ LOBİSİ SÖZLERİ İLE YABANCILARI KASTETMİŞ OLABİLİR
Başbakan Erdoğan’ın faiz lobisi açıklamaları bankacılar ve ekonomistler tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Ekonomistler, Türkiye’de bir faiz lobisi olmadığını belirtirken, bankacılar bu iddiaları üzerlerine almadılar. Başbakan’ın muhtemelen yabancı menşeli bankaları kastetmiş olabileceğini ifade ettiler. Oklar türkiye’de aktif olan Londra menşeli bankalara çevrildi. Bankacılar,”piyasa faizin yüksekliğini enflasyona, Başbakan da enflasyonun yüksekliğini faize bağlıyor” diye konuşurken, enflasyonun yükselmesinde esas nedenin cari açık finansmanının sağlanamaması ile yükselen kurun etkisi olduğuna değindiler.

ÇİN ‘DE NELER OLUYOR
Yabancı basında tartışılan konulardan biriside Çin.2012 yılında Çin ekonomisinde yumuşak bir iniş bekleniyor. Çin hükümetinin yaptırdığı bir çalışmaya göre;Çin ekonomisinin stabilize olması için, 2012 yılında yüksek bir açık vermesi gerekiyormuş. Muhtemelen bu yıl para muslukları açılacak görüşü hakim. Bu gevşek politikaya geçiş sinyali diye yorumlanabilir.



AB NASIL?
Sarkozy’nin ‘Ben ölürüm’ demesi yetmedi, Fransa ‘Premier Lig’den düştü

S&P’nin Euro Bölgesi’nin 8 ülkesiyle birlikte Fransa’nın notunu da indirmesi, Fransız gazetelerinde, “Premier Lig’den düştük” başlıklarıyla yer aldı. Bazı Fransız gazeteleri, ülkenin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin daha önce, “Notumuz düşerse ben ölürüm” mesajı verdiğini yansıttı. Fransa Başbakanı François Fillon, “Bekliyorduk ama zamansız oldu. Çok dramatize etmeyelim ama küçümsemeyelim de” dedi.Fransa’nın AAA olan notu, S&P tarafından AA+ düşürüldü. İşsizliğiyüzde 9.3’e ulaşarak 12 yılın rekorunu kıran Fransa’da Nisan ayında seçime girecek Sarkozy’nin itibarının zedelendiği belirtiliyor.
S&P İtalya,İspanya,Portekiz ve Rum kesiminin notunu 2.derece, Fransa, Avusturya,Malta, Slovakya ve Slovenya’nın notunu ise birer kademe indirdi. Bu durumda Fransa ve Avusturya’nın notu AAA’dan AA’ya çekildi. Portekiz’in notu çöpe gitti. İtalya’nın A olan notu BBB’ye çekildi.
Not indirimlerinin 29 Ocak’ta yapılacak Liderler zirvesine damga vurması bekleniyor.Kurtarma fonunun geleceğinin konuşulacağı zirvede, fonun üye sayısının düşmesi ile zora girdiği belirtiliyor.

DEVALÜASYON
Bizde onbir yıldır klasik olarak eski alışageldiğimiz tarzda devalüasyon yapılmıyor. Gerçi TL nin her değer kaybı bir nevi devalüasyon ama biz adına dalgalı kur sistemi dediğimiz için öyle algılanmıyor.
11 yıl önce bant sisteminden dalgalı kur sistemine geçtik. 22 ve 23 şubattada devalüasyon yaptık.
Banka genel müdürü iken, Merkez Bankası Başkanı Rüştü Saraçoğlu’nu konferansa davet etmiştim. Sonunda sorulara geçildiğinde bir arkadaşım “Başkan yakında bir devalüasyon yapılacağı dedikodusu var. Ne dersiniz” diye sormuştu.Başkanın aşırı tepkisini buğün gibi hatırlıyorum. “ Ne demek! Dalgalı kur sisteminin olduğu bir ülkede devalüasyon mu olurmuş” diyerek feryat etmişti. Ama aradan fazla bir zaman geçmeden pat diye devalüasyon yapıldı.. Demek oluyormuş. Bu işten para kazananlar ekonomiyi iyi okuyabilenler. Kocası veya arkadaşı Merkez Bankası Başkanı olanlar.Ben bu tür olaylar sadece bizde zannederdim. Ancak son İsviçre Merkez Bankası Başkanı’nın istifası konuya yeni bir boyut kazandırdı.
Esenlikle Kalın.


(DİKKAT: Haftalık ekonomik ve politik yorum Emen&Emen tarafından turkiyeturizm.com için hazırlanmaktadır. İzinsiz kopyalanıp kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Aksi takdirde Basın Yasası ve Telif Hakları Yasası'na göre yasal işlem yapılacaktır)