ANKARA- Yargıya ilişkin eleştirileri değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanı Günay, "Özel yetkili savcıların yetkili olmadığı bir alan kalmadı gibi görüyorum" dedi
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, siyaset, ifade özgürlüğü ve en son Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması beraberinde alevlenen hukuksal tartışmalara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bakan Günay, Ergenekon, KCK gibi soruşturmalarda art arda gelen tutuklamaları işaret ederek, "Yargının bu genişletmesi tamamen hükümetin dışında. Yaşananları sadece seyrediyoruz" yorumunu yaptı. Bakan Günay, şunları söyledi:
GENEL "ANTER" DÜZENLEMESİ YAPILABİLİR: Anter Anter'in hakkında ciddi bir suçlama yok ama Türkiye'ye gelemiyor. Aynı durum Hozan Emekçi için de geçerli. Şimdi Sayın Başbakan'ın gösterdiği hassasiyetle, sınır dışı edilen kişilerin dönüşüne yönelik genel bir düzenlemeye gidebilir diye düşünüyorum. Musa Anter'in kitabının yasaklanmasını da anlayamıyorum. Savcılarımız son dönemde soruşturmaların çerçevesini çok genişlettiler. Basılan, basılmayan, ima edilen, aklınızdan geçen düşünme ihtimaliniz olan şeyleri de araştırıyorlar.
BAYKAL'IN ESKİMİŞLİĞİNE RAĞMEN: Sayın Deniz Baykal'la ilgili yaşanan kaset olayında bir yeni düzen kurma arayışı vardıysa o tutmadı. Arkasının hesaplandığını zannetmiyorum. Öyle olsaydı Kemal Kılıçdaroğlu gibi herhangi bir siyasi derinliği olmayan biri yerine, içeride ve dışarıda daha saygınlık umudu yaratacak bir başka isim dillendirilebilirdi.
ERGENEKON YÖRÜNGESİNDEN KAYDI: Ergenekon diye ifade edilen, demokratik düzeni sona erdirme çerçevesinde olduğu tespit edilen soruşturmayı çok önemsiyorum. Fakat soruşturmanın biraz yörüngesinden kaydığını düşünüyorum. KCK'da da bir toplantıda konuşan hocalar da alınıyor. Asıl olanı gözden çıkaran tartışmalar başladı. E-muhtıra, sokaktaki saldırılar, Hrant Dink cinayeti hep komploların bir parçası. Yargının, savcılıkların bu genişletmesi tamamen bizim dışımızda. Bazen en yakınımızdaki bile hükümetin soruşturmalara etkisi olduğunu ima edebiliyor. Yaşananları sadece seyrediyoruz.
ÖZEL YETKİLİ SAVCILAR FAZLA OLUYOR: Özel yetkili Cumhuriyet savcıları biraz fazla olmaya başladı. Dar, tarif edilmiş bir alanda çalışması gereken hukuk yapılanmaları olmaları gerekirken, özel yetkili savcıların yetkili olmadığı bir alan kalmadı gibi görüyorum. Her soruşturmanın arkasında onlar var. Hukukçu kimliğimle, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak bundan rahatsızlık duymaya başladım. DGM'lerden kurtulmak için yıllarca mücadele ettik ve kaldırdık. Şimdi farklı bir isimde ortaya çıkan bu hukuksal görüntüyü düzeltmemiz gerekiyor.
'Babamı görmeye gidemedim'
Bakan Günay bizzat yaşadığı acı dolu hapishane anısını da paylaştı. "Hukukçuların kılı kırk yarması gerekir ama yarmazlar. Avukat olarak da sanık olarak da bu işin içerisinde bulundum. Avukatlığımda nice insanın ciddi bir savunma olmadığı için haksız yere yattığını bilirim. Oysa bir günün bile öyle değeri vardır ki..." diyen Günay, Ankara Kirazlıdere Dil Okulu'nda tutuklu olduğu sırada babasının da Trafik Hastanesi'nde yattığını söyledi. Günay, "Uzaktan pencereye tırmanıp hastaneyi görüyordum. Ama babamı görmeye gidemedim. Adamcağız 50'nci gününü doldurmadan öldü. Ben babamı o dönemde göremedim. Cenazesine de gidemedim. Ondan sonra ne kadar yattığımın hiç önemi yoktu" diye konuştu.
Yeni Asır