İSTANBUL - Mercan Turizm Başkanı Dr. Cüneyt Mengü Türkiye’nin turizmde esas kaybının ABD ile OECD ve Avrupa ülkelerinden olduğunu belirtti
Dr. Cüneyt Mengü’nün “Uluslararası turizmin 2017 Türkiye karnesi” başlıklı yazısı şöyle
Uluslararası turizm endüstrisinde "incoming" olarak adlandırılan aktif turizm öncelikle büyümeyi desteklemekte, dış ticaret açıklarının kapanmasında ekonomik enstrüman konumunda olup gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak toplam istihdam içerisinde vazgeçilmez bir önem arz etmektedir.Türkiye'nin son 10 yıl içinde uluslararası turizm endüstrisindeki konumuna bakıldığında ülkemize gelen turist sayısında dünya sıralamasında 2005'te 16. sıradayken 2011-2015 yılları arasında mukayeseli üstünlük sağlayarak dünya sıralamasında 6. sırada yer almıştır.
Ancak 2016'da yaşanan terör olayları ve diplomatik krizler nedeniyle ülkemiz imaj kaybına uğramış, Rus uçağının düşürülmesi ve uluslararası ilişkilerde gerilimin devam etmesi sonucunda Türk turizmi açısından son 10 yıl içinde cumhuriyet tarihinin en kötü yılı olmuştur.Her ne kadar 2017'nin ilk dakikalarında uluslararası alanda İstanbul'un sembolik mekânı olan Reina'da yaşanan silahlı saldırının ağır bilançosu turizmcileri tedirgin etse de hem 2016 yılının yaralarının sarılması hem de 2017 ve 2018 için bir geçiş yılı olacağının işaretleri aşağıdaki tablolarda görülmektedir.
İkinci tabloda görüldüğü gibi ülkemize 2014-2017 yılları arasında gelen yabancılar milliyetlerine göre karşılaştırıldığında esas kaybın ABD ile OECD ve Avrupa ülkelerinden olduğu görülmektedir. Tabloda yer almayan Güney Asya ülkelerinden İran'dan ciddi bir artış yaşanmıştır.
Bakanlık verilerine göre Körfez ve Kuzey Afrika ülkelerinden ciddi sayıda artışın yaşanmasına rağmen Çin, Hindistan, Malezya, Pakistan gibi ülkelerden gelen turist sayısında beklentilerin çok altında bir rakam gerçekleşmiştir. Örneğin Çin'in her yıl 130 milyon turist çıkışı ile dünyada her yıl seyahat edenlerin yaklaşık %10-12'sini oluşturduğu dikkate alındığında ülkemizin yalnızca 200 bin Çinliyi ağırlaması ve ilk 20 ülke arasında yer almaması düşündürücüdür.
Tanıtım çalışmaları planlı bir şekilde devam etmeli ve hedef ülkelerden getirilmesi düşünülen turist sayısının THY'nin o ülkelerle yapmış olduğu sefer sayılarının transit kapsamı dışındaki koltukların müsaitlik durumuna göre ele alınmalıdır. Irak, Cezayir ve Libya ülkeleri için C1 vize sistemindeki uygulamaların düzeltilmesi gerekmektedir.
III. Turizm Şurası'nın komisyon çalışma raporlarında yer alan önerilerin bir an önce uygulanması önem arz etmektedir. Bize göre daha önce ifade ettiğimiz gibi ne güvenlik ne de eğitim kiraya verilemez. Stratejik açıdan önemli turistik yer ve mekânlar özel güvenlik tarafından değil devletin tayin edeceği birimler tarafından korunmalıdır.
Bu vesileyle tüm okuyucularımızın 2018 yılını içtenlikle kutlar hepimiz için sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl olmasını Cenabı Hak'tan dilerim.