• BIST 9693.46
  • Altın 2495.355
  • Dolar 32.3811
  • Euro 34.6983
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C
  • Antalya 17 °C

Sahte servisçilere 'Dolandırıcılık' davası

Sahte servisçilere 'Dolandırıcılık' davası
Kendilerini yetkili servis elemanı olarak tanıtarak yurttaşları dolandıran ve tamir için aldıkları beyaz eşyaları parçalayıp satan şebekeye dolandırıcılık davası açıldı.

İSTANBUL - Kendilerini yetkili servis elemanı olarak tanıtarak yurttaşları dolandıran ve tamir için aldıkları beyaz eşyaları parçalayıp satan şebekeye dolandırıcılık davası açıldı.

Bozulan beyaz eşya veya kombilerin tamir ettirmek isteyen tüketiciler, yetkili servise ulaşmak istediklerinde dolandırılabiliyor.

Artıgerçek.com'dan Dinçer Gökçe'nin haberine göre özellikle internet üzerinde yapılan aramalarda sıklıkla, sahte servisçilere ait web siteleri arama motorunda üst sıralarda çıkıyor. Bu sahte servislerden biri ile ilgili şikayetler dava konusu oldu.

EŞ ZAMANLI OPERASYON YAPILDI

İstanbul polisi, bir süredir artan şikâyetler üzerine harekete geçti, şebeke üyelerine yönelik teknik ve fiziki takipler başlattı. Elde edilen deliller ışığında Kasım 2019'da bir çok ili kapsayan operasyon düzenlendi. Yürütülen soruşturma sonrası şüphelilere yönelik çeşitli illerde davalar açıldı. 6 kişiye yönelik hazırlanan iddianamede de, şüphelilerin dolandırıcılık eylemi yanı sıra suç örgütü kurdukları da öne sürüldü.

sahte-servisciler.jpgBAKAN NEBATİ'NİN KARDEŞİNE AİT ŞİRKETİN ÇALIŞANI DA MAĞDUR

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ve 20’ye yakın kişinin de şikâyetçisi olduğu dava dosyasına, mağdur edilen kişilerin ifadeleri de girdi. Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin kardeşine ait BG Store Mağazacılık AŞ’de asistan olarak çalışan Derya Akyazı’nın da dolandırılanlar arasında olduğu anlaşıldı. Eşi Yusuf Akyazı ile verdiği ifadeye göre, buzdolaplarının bozulması üzerine Derya Akyazı, internetten bulduğu telefon numarasını aradı.

sahte-servisciler-001.jpgYusuf İşgören ve Mustafa Sarsıplı

VERDİĞİ YANITLAR KAFA KARIŞTIRDI

Telefonun ucundaki kişi, yetkili servis firması olduklarını söyledi. Akyazı’nın verdiği adrese servis elemanlarının gönderileceği ifade edildi. Yusuf Akyazı’nın evde olduğu sırada, hakkında dava açılan sanıklardan Yusuf İşgören eve geldi. Yusuf Akyazı, gelen kişiden, buzdolabının üzerindeki kodu cihaza okutarak garanti kapsamında olup olmadığını kontrol etmesini istedi.

Yusuf İşgören, buzdolabını üreten firmanın Türkiye’den çekildiğini belirterek "O yüzden çıkmaz” diye karşılık verdi. Bu yanıta karşılık Akyazı “Peki o zaman siz kimsiniz” diye sordu. İşgören, farklı bir firmanın elemanı olduğunu söyledi. Buzdolabını üreten firmanın da kendi çalıştığı şirkete devredildiğini söyledi. Ancak üretici firma Türkiye'den çekilmediği gibi, iki şirket arasında bir devir de söz konusu değildi.

BİR DAHA ULAŞMAK MÜMKÜN OLMADI

Akyazı, aldığı yanıttan tatmin olmasa da, buzdolabındaki arızanın ne olduğu ev ücretinin ne kadar olduğunu sordu. İşgören, dolapta bir parça değiştireceklerini bunun da 650 lira olduğunu söyledi. Akyazı, ödemeyi elden yaptı. İşgören, dolaba parça taktı ve herhangi bir fatura veya makbuz bırakmadan evden ayrıldı. Aradan iki gün geçtikten sonra dolap yeniden arızalandı. Akyazı çifti bu kez, aradıkları telefon numaralarının hiçbirine ulaşamadı.

KOMBİ İÇİN DE AYNI PARAYI ALDI

Dosya kapsamında ifadesi alınan Levent Hanbay da bozulan kombisi için şebekeye 830 lira ödeme yaparken, Feride Nilgün Alp isimli kişi de, yine Yusuf İşgören’e, bozulan kombisi için 650 lira kaptırdı.

SAVCI: PARÇALAYIP SATTILAR

Savcılık mütalaasında sanıkların ‘dolandırıcılık’ suçunu işlediklerinin sabit olduğu kaydedildi. Sanıkların, hangi markaya ait ürünün tamiri için çağrıldılarsa, o markanın adını taşıyan yelekleri giydiklerinin kaydedildiği mütalaada özetle şöyle denildi:

“Tamir için evden alınan eşyalar, başka kişilere satıldı. Söz konusu eşyalar kimi zaman da parçalara ayrılarak satıldı. Sanıklar bu işlemleri yaparken, işyeri adreslerini gizli tuttu. Tamir için gittikleri evlerde, kendilerini sürekli farklı isimlerle tanıttı. Başka kişiler üzerine aldıkları telefon hatlarını sürekli değiştirdiler”.

HER BİR ‘TAMİR’ İÇİN AYRI CEZA

Mütalaada, sanıklardan Mustafa Sarsıplı ile Mustafa Hocaoğlu’na 5’er yıldan 55’er yıla, Esma Asena Sarsıplı’nın 4 yıldan 20 yıla, Güven Küçükali'nin 3 yıldan 15 yıla, Hakan Omur'un 1 yıldan 5 yıla, Yusuf İşgören'in ise 6 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.

DOLANDIRICI OLSAK HESAP NUMARASI VERMEYİZ

Açıklanan mütalaaya karşı savunmaları alınan sanıklar ise suçlamaları reddetti. Sanıklardan Mustafa Sarsıplı “Ben dolandırıcı değilim. Vergi mükellefiyim. Yanlış anlaşılma oldu. Sorumsuzluğumuz oldu. Kimsenin makinesini çalmadık” dedi.

Sanık Yusuf İşgören ise mütalaaya karşı “Biz dolandırıcı değiliz. Dolandırıcı olsak hesap numarasını vermeyiz. Kendi şahsıma da para gelmişti, dekontlarını sunmuştum” dedi.

Bazı sanıkları avukatları ise, yazılı olarak mahkemeye sundukları dilekçelerde, istenen cezaların yasaya ve usule aykırı olduğu iddia edildi.

Bu haber toplam 1922 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.