ÖZKAN ALTINTAŞ-TÜRKİYE TURİZM
SANTORİNİ-Ankara gemisi Santorini"ye doğru yaklaşırken Pronto Tour"un rehberi İsmail Erbaş bizleri bilgilendirdi.
MÖ 3 binli yıllara kadar uzanan Minos uygarlığının önemli bir parçası olan Şarap Adası veya pek çok bilim adamı tarafından kayıp ülke Atlantis olarak tanımlanan Santorini halkı ölümle burun buruna yaşamaya alışkındır.
MÖ 1450"de meydana gelen volkanik bir patlama sonucu ada 4 parçaya ayrılarak ortasında 22 km"lik bir krater gölü oluştu. Bu koya yanaşan gemilerden filikalarla kıyıya taşınan yolcular teleferikle veya katırlarla tepeye ulaşabilir. Şehir ürkütücü bir uçurumun kenarında kuruludur. Şehrin yarısı denize uçtuğu için uçurumun kenarında yaşayan Santorini halkında ölüm korkusu yerini alışkanlığa terketmiştir.
Gemimiz açıkta demirledi ve filikalarla karaya çıktık. Rıntımda ar arkaya kiralık oto yazıhaneleri ve kafteryalar sıralanıyordu. Arka arkaya gelen gemiler nedeniyle sabahları yoğun bir kalabalık vardı. Teleferikle tepeye tırmanmak zaman alacaktı.Bu nedenle rehberler geziye yat gezintisi ile başladılar. Kıyıda bizi bekleyen özel yat gruplar halinde binerek Santorini adasından ayrılan ve bugün hala aktif olan Neakammani volkan adasına hareket ettik.
Yatta çalan Yunan müziğinin kıvrak nağmeleri ile rehberlerimizden Orhan Yibar"ın costurmasıyla yolcular göbek atıp şarkılar söylediler.
VOLKAN ADASI
Volkan adası iskele kenarından itibaren mağmanın oluşturduğu kara taşlarla kaplıydı. Bilet kesilen kapının yanında volkan taşlarından hediyelik eşyalar satılıyordu. Bir panoda volkanın patladığı anı österen büyük bir resim altında her dilde broşürler vardı. Kraterin bulunduğu volkan tepesine doğru yürüyüşe geçtik.
Rehberimiz Orhan Yıllar tepede son patlamada oluşan krater hakkında bilgi verdi. Volkan tepesinden Santorini adasının parçalanmış haline ilgiyle izledik.
ŞARAP MÜZESİ
Tekrar yata binerek Santorini"nin güneyinde bulunan Athenos limanına gittik. Kısa bir moladan sonra otobüslere binerek adanın güney doğusundaki Koutsoyannopoulos Şarap Müzesi"ne gittik.
6 bin yıllık şarap tanrısı tanrı Dionissos"un geleneğini Kapadokya yeraltı şehirleri gibi oyulmuş dünyanın yeraltında bulunan tek şarap müzesinde gördük.
Koutsoyannopoulos ailesinin 1660"dan 1970"e kadar şarap ürettikleri yeraltı mahzenlerinde hareketli kuklalarla antik çağdan günümüze kadar şarap üretimini izledik.
Daha sonra ünlü Santorini şaraplarının tadımını yaparak alışveriş yaptık. Santorinin ünlü beyaz şarabının 2005 mahsülü şarabını aldık.
KAMARİ"DE DENİZE GİRDİK
Sanili kilometrelerve volkanık ve çakılla kaplı olan Santorini"nen tatil bölgesi Kamari"ye gittik. Arkasında butikleri, barları ve balık restoranları bulunan plajda denize girdik. Ancak volkanık taşların etkisiyle deniz pek öyle güzel değildi. Ancak güneşin etkisiyle ateş gibi yanan volkanık taşlar spa"yı hatırlattı. Volkanik taştan oluşan çakılların üzerine uzanarak sırtımızın orta yerine taşları sıralayınca vücudumuzdaki elektiriğin çekildiğini hissettik.
Daha sonra otobüsümüzle küçük köylerin arasından geçerek adanın kuzey ucunda bulunan ve binalarının güzelliğiyle ünlü Oya köyüne gittik.
MAVİ KUBBELİ KİLİSELER
Kendine has mimarisi, beyaz evleri, mavi kubbeli kiliseleri ile dünyada en çok fotoğrafı çekilen rüya gibi bir köyü gezdik.
1956 yılındaki depremden sonra yarısı denize uçarak yok olan köy halkı tarafından kertedilmişti. Sonraları buraya yerleşen sanatçılar, şairler, ressamlarla ün kazanan köy doğallığını koruyarak gelişip canlandı.
Çok sayıda sanat atölyesi, özel tasarımlar yapan butiklerin yer aldığı bu köy gerçek olamayacak kadar güzel bir görünüme sahip bulunuyor. Yürüyerek büyük kilisenin bulunduğu köy meydanına gittik.
Renkli evlerin, daracık sokakların arasından yürüyerek yel değirmeni mahallesine gittik.
Muhteşem manzaralı kafede tramisu ve neskafe içtik. Daha sonra serbest bir şekilde burundaki adayı, otelleri ve mağazaları dolaştık.
Otobüsümüze binerek uçurumun kenarındaki bu güzel köyden ayrılarak adanın merkezi olar Fira"ya gittik. Fira"nın çarşı bölgesinden eski merkeze yürüdük. Panorama Tepesi, Kilise Meydanı ile adanın karşısında yer alan Thirassia, Kameini adalarını seyrettik.
Herbiri 4 kişi alan arka arkaya dizili 5 vagonu bulunan teleferikle uçurumun tepesindeki köyden kıyıya indik.
Bizi bekleyen filikalara binerek gemiye yollandığımızda aklımız hala Oya köyünün dar sokakları, mavi damlı kiliseleri ve beyaz boyalı evlerinde kalmıştı.
YARIN: MİKONOS
https://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=12274
YUNAN ADALARI GEZİSİ YAZILARININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN LINKLERİ SIRAYLA TIKLAYABİLİRSİNİZ
https://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=12164
https://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=12223
https://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=12234
https://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=12242
https://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=12274
https://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=12298
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.