• BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 17 °C
  • Antalya 18 °C

Nahçıvan'da 20 devlet-4

Nahçıvan'da 20 devlet-4
1136 yılında Selçuklu Devleti’nin varislerinden Şemsettin Eldeniz bölgeye hâkim olunca Mümine Hatun adına muhteşem bir türbe yaptırdı.
ÖZKAN ALTINTAŞ- TURKİYE TURİZM

NAHÇIVAN GEZİ-4
NAHÇIVAN- Nahçıvan bir sessizlikler ülkesidir. Geniş alan yayılmış olan 450 bin nüfus yanında araç sayısı az olduğu için orada doğanın ve rüzgarın sesini dinlersiniz. İnsanları da uzun süren Sovyet hakimiyetini baskısı nedeniyle hala tedirgin ve sessiz olmayı tercih ediyorlar.
Nahçıvan"da hırsızlık olmuyor. Zaten herkes birbirini biliyor. Hırsızlık yapacak olan hemen yakalanır. Cezası da bayağı ağır olduğu için kimse bunu göze alamıyor.



Nahçıvan büyük ölçüde Azerbaycan"a göç vermiş bir ülke olarak görülüyor. Türkiye kapısı açılsa tüm Nahçıvanlıların Iğdır ve Kars"a akın edecekleri söyleniyor. Ancak Nahçıvanlı “Ülkemde yaşar, Türkiye"de gezer ve alışverişimi ederim” diyor.



Nitekim de öyle yapıyor. Gümrük kapısında bekleşen ve çalışmak için sabah Türkiye"ye gidip akşam dönen Nahçıvanlılar görmüştük.
Nahçıvan adı Ermenice Nakhichavan"mış “iniş yeri” anlamına geliyormuş. Ermenice"de “avan – şehir anlamına da geldiğinden “indirilmiş şehir” olarakta yorumlamak da söz konusu olabilir. Gelecek yazıda bahsedeceğimiz konuya göre Nuh"un gemisinin indiği yer anlamında olarak kullanılıyor. Farsçada Nakş-i Cihan denirmiş“Dünya"nın görüntüsü anlamına geldiği söylendi.



Duzdağ Oteli Genel Müdürü Güray Dağlıoğlu ile Pazarlama Müdürü Zafer Atakan ile Nahçıvan"ın yaşayan yüzünü görmeye çıktık. Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Başkanı Emin Çakmak, Gusib Sağlık Danışmanlık Şirketi sahibi Levent Baş ülkenin sağlık turizmi değerlerini görmek istiyordu. Hep birlikte asırlar boyu İpek Yolu"nun üzerinde bir çok medeniyete ev sahipliği yapan ve ülkelerin işgalinde kalan Nahçıvan"ın sokaklarına daldık.

NAHÇIVAN"DA MEZARA SAYGI
Duzdağ Oteli"nden şehre yaklaşırken sağda solda mezarlıklar vardı. Nahçıvanlıların ölüye saygıları sonsuzdu. Mezar taşına fotoğraflarını koyuyor kabrinin üzerine ise çatı yapıyorlardı. Kaybettikleri kişinin öbür dünyada rahat yaşamasın sağlıyorlardı. Nitekim ülkede yaygın bir şekilde bulunan türbelerde bunun tarihten gelen örnekleriydi.



TRAFİK CEZALARI KORKUTUCU
İlk durağımız şehrin meydanı oldu. Geniş caddelerden geçerek modern binaların arasına daldık. Otomobille tenha ve tek tük aracın geçtiği sokaklarda Nahçıvan turu yaptık. Araç sayısının azlığına rağmen trafik cezalarının yüksek oluşu nedeniyle herkes trafik ışıklarına uyuyordu. Bomboş caddelerde trafik ışığının yeşile dönmesini beklerken Düzdağ Oteli Genel Müdürü Güray Dağlıoğlu “Kırmızı da geçince hemen fotoğraflı ceza gelir. O gelmese polis ortaya çıkıverir” diyerek kuraların sıkılığını anlattı.



TEMİZ BİR ŞEHİR

Değişik bir kent düzeni oluşmuş, yollar ve kaldırımlar çok geniş, yapılar arasındaki açıklıklar çok fazla hepsinin çevreleri düzenlenmiş çok geniş parklar ve yeşil alanlar yer alıyor. Eski yapıların dış cepheleri yenilenmiş, her taraf çok temiz görünüyor.
Şehirde okullar bir caddede, bankalar bir caddede, hastaneler bir caddede, spor tesisleri bir caddede kümelenmiş gibi düzen var.
Nahçıvan"da Tarih Müzesi, Edebiyat Müzesi, Halı Müzesi ve Sanat Müzesi gibi 4 müze bulunuyor.
Yolda okula giden öğrenciler, işine giden adamlar, çarşıya çıkan hanımlar gördük. Ama sanıldığı kadar sık görmedik. Sokakta tek tük insan yürüyordu. Dedim ya… Nahçıvan sakin, sessiz ve tenha bir ülke…



MÜMİNE HATUN TÜRBESİ

İlK durağımız Mümine Hatun Türbesi oldu. Türbenin hafif eğri oluşu bana Pisa Kulesi"ni hatırlattı. Nedense dikine yapılan bazı yapılar zamanla eğriliyor ve yıkılmıyor. 18 yüzyıldan kalma türbede yıkılmadan ayakta duruyordu. Tek sütun üzerine Horasan harcı kullanılarak inşa edilen Mümine Hatun Türbesi ile çevresindeki ortaçağ mezar taşları ve heykellerinden oluşan açık hava müzesi gezilmeye değer yerdi. Görevli Nahçıvan"ın kuruluş tarihini anlattı.



Türbenin üst katı fotoğraflar ve belgelerle doluydu. Asıl mezar ise alk katta zeminin altındaydı. Mümine Hatun"un nerede gömülü olduğunu sorduğumuzda görevli “Burada bir yerde gömülü ama kimse bilmiyor” dedi.



Dışarı çıkarak açık müzeyi dolaştım. Burada en çok koç heykeli dikkatimi çekti. Bereket anlamına gelen koçun kıvrım kıvrım boynuzları Türkiye"deki Koç Holding"in amblemi gibiydi.



İpek Yolu"nun üzerinde bulunan Nahçıvan"da Aras nehrine hakim bir tepede kervansaray vardı. Onarımı yapılan Kervansaray"ın orijinal halinin biraz bozulduğu anlatıldı.



Tekrar şehre dönerken üzeri küfi yazılarla süslü bir türbe daha gördük. Kapısı kapalı olduğu için içini göremedik. Ama orjinal yapısıyla güzel bir türbeydi.





Şehirde Düzdağ Oteli"nin sahibi Gemikaya Holding"in turizm ofisinde mola verdik. Daha sonra ise şehrin en yüksek binası olan Tebriz Oteli"nin çatı katından şehri izledik. Yukarıdan Nahçıvan daha düzenli görünüyordu.



ŞARK HAMAMI KAFETERYA

Otelin önünde bir kazı sırasında ortaya çıkan ve restore edilerek kafeteryaya dönüştürülen 18yüzyıla ait Şark Hamamı vardı. İçerde müzik yapılıyor ve gençlerin eğlenmelerine imkan tanınıyordu. Kapıda “çayevinde wi-fi internet pulsuzdur” diyerek bedava olduğunu gösteren yazıyı görünce “para pul yok” sözünün nereden geldiğini anımsadım.



DEDE KORKUT"UN VE KÖROĞLU"NUN HEYKELİ

Meydan"da çocukluğumuzda masalları ile büyüdüğümüz masalcı dede Dede Korkut"un heykelini gördük. Hep birlikte fotoğraf çektirdik. Dede Korkut"un ana vatanının Nahçıvan olduğunu öğrendik.



Ancak başka bir meydanda atını şaha kaldırmış elinde kılıcıyla Köroğlu heykelini görünce şaşırmadan edemedik. Bolu nere Nahçıvan nere diye düşündük. Bu merakımızı yine giderdiler. Bu Köroğlu başka Köroğlu idi. Sonunda anladık ki her yörede bir Köroğlu vardı… Aynı Türkiye"nin her sahilinde bir Kleopatra Plajı olduğu gibi…



TİMURLENK BIRAKIN KALSIN
Doğunun en eski kültür merkezlerinden biri olan Nahçıvan"ın yaşı 3500 yıldan çok sayılır. İlk yazılı kaynak Yunan coğrafyacısı Klavdi Ptolomeyin “Coğrafya“ eserinde rast gelinir. O, Nahçıvan"ın hala M.Ö. eski bir şehir olduğunu yazar.
1386"da Timurlenk (Topal Timur) ordularıyla Nahçıvan kalesi önüne geldi. Burada büyük savaşlar oldu. Ancak Timur bir türlü kaleyi fethedemedi. Bunun üzerine ordusuyla birlikte oğlunu bırakarak ülkesine döndü. 14 yıl sonra geldiğinde kalenin hala fethedilemediğini görünce oğluna “Bırak kalsın” diye ordusuyla geri döndü.
Nahçıvanlılar kalenin fethedilemeyişinin sırrını, kalenin altından Aras nehri kıyısına uzanan, giriş çıkışı sağlayan, yiyicek girebilen tünelin varlığı olarak belirttiler. Timur"un ordusu bunu fark edemediği için kaleyi bir türlü alamamıştı.



NAHÇIVAN"DA 20 BAĞIMSIZ DEVLET KURULDU

Kaynaklara göre 654 yılında Arap amiri Habib İbn Mesleme Nahçıvan"ı işgal etmiştir. XI. Yüzyılın ortalarından başlayarak Nahçıvan"a Selçuklu sultanları hükümranlık etmişler. 1136 yılında Selçuklu Devleti"nin varislerinden Şemsettin Eldeniz bölgeye hâkim olmuş ve Atabeyler döneminin esasını koymuştur. 1175 senesine kadar Nahçıvan bu devletin Başkenti olmuştur. 1221 yılında Cengiz Han"ın Orduları Nahçıvan"a baskın yapmış ve şehri dağıtmıştır. 1225 yılından itibaren Harezm Şah Muhammed"in oğlu Celaleddin Menguburi Nahcıvan"ı idare etmiştir. 1386 da Timur (Topal Timur) Nahçıvan"a gelmiştir. XV. Yüzyılda Karakoyunlu ve Akkoyunlular Nahçıvan"da hâkim olmuşlar. 1501 senesinde Şah İsmail Nahçıvan"da Ak Koyunluları mağlup ederek Nahçıvan"ı Safevi Devleti"nin hâkimiyeti altına geçirmişti. 1729 yılında II. Tahmasip"i tahta çıkaran ve sonra onu oradan uzaklaştıran Nadir Şah Afşar 1737 yılında kendini İran"ın Şahı ilan etmiştir.
1747 yılında Nadir Şah öldürüldükten sonra Azerbaycan"da 20 bağımsız devlet kuruldu.
Bu devletlerden biri, Nahçıvan Devleti"nin kurucusu, Kengerli tayfa başçısı Haydar Kuli Han idi.



ESHAB-I KEHF MAĞARASINA ÇIKTIM

Eshab-ı Kehf ( Yedi Uyurlar Mağarası ) mağarası hikayesi bütün dinlerde benimsenmiştir ve ayrı anlatılır. Ancak bu mağaranın nerede olduğu bilinmez. Türkiye"de Afşin"de olduğu söylenir. İnanışa göre Ashab-ı Kehf, (Mağara Arkadaşları) İslam dininde kabul edilen bir olayın kahramanı bir grup insana verilen isimdir. İslam dinine göre bu insanlar Tanrı'nın birliğine inanıyorlardı. Fakat dini inançlarına karşı baskıyla karşılaşınca yurtlarından göçerek bir mağarada 309 sene uyumuşlardır. Yedi kişi olduklarına ve yanlarında Kıtmir adında bir köpekleri olduğuna inanılır. Kur'an'daki Kehf suresinde kaç kişi oldukları belirtilmez.



Nahçıvan"da herkesin kutsal olarak tanımladığı ve dua için geldiği 3500 basamakla çıkılan Eshab-ı Kehf mağarası bulunuyor. Bizde Eshab-ı Kehf mağarasına tırmandık. Yukarıda küçük bir mescid kurulmuş ve insanlar oraya vardıklarında iki rekat namaz kılarak dua ediyorlar.



Mescidin yanındaki küçük bir yapıda ise kutsal tanımlanan yeşil bir taş bulunuyor. Bu taşı tutup dua ederseniz dileklerin yerine geleceği söyleniyor.
Eshab-ı Kehf"in ilk basamaklarının iki yanında kafeterya ve alışveriş dükkanları bulunuyor. Burası Nahçıvan"ın inanç turizm merkezi olarak hizmet veriyor.
Otele dönerken Güray Dağlıoğlu “Sizlere Azerbaycan mutfağının tüm yemeklerini hazırladık” dediğinde karnımızın acıktığını fark ettik.

YARIN: HAZRETİ NUH PEYGAMBER'İN TÜRBESİ
Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 3
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.