DEPREMDE 5 KATLI BİNA RİSKLİ
ODTÜ İstanbul'da "sokaktan tarama" ile gözleme dayalı 4-5 parametre kullanılarak, binaların deprem riski belirliyor.

05 Ekim 2008 Pazar 13:00
ANKARA -Orta Doğu Teknik Üniversitesinin (ODTÜ) İstanbul için geliştirdiği yöntemin ilk basamağı olan "sokaktan tarama" ile gözleme dayalı 4-5 parametre kullanılarak, binaların deprem riski belirlenebiliyor. Eğitimli gözlemcilerce, kat sayısı, ağır çıkma, yumuşak kat, yapı kalitesi gibi unsurların ele alındığı inceleme, bir bina için ortalama 10 dakika sürüyor.
Yöntem, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin İstanbul Deprem Masterplanı Projesi çerçevesinde, Fatih, Zeytinburnu ve Küçükçekmece'de kullanıldı, ikinci etapta da Bahçelievler, Bayrampaşa ve Güngören ilçelerinde uygulanacak.
Projenin akademik danışmanlığını yürüten ODTÜ İnş aat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu, projede, ODTÜ'nün İstanbul için geliştirdiği "Kademeli Değerlendirme" yönteminin esas alındığını belirterek, yöntemin zaman ve maliyet açısından b üyük tasarruf sağladığını kaydetti. Çalışmanın, bu alanda dünyanın en önemli iki bilimsel dergisi olan Eartrhquake Spectra ve Earthquake Eng Str Dynamics'de yayımlandığını ifade eden Sucuoğlu, benzer koşullardaki ülkelerce de örnek alındığını ve kullanılmaya başlandığını dile getirdi.
Sucuoğlu, yöntemin en yenilikçi tarafının yumuşak kat, ağır çıkma gibi oldukça basit 4-5 parametre ile yüzde 80 doğruluk payının yakalanması olduğunu belirtti.
Türkiye'de yapıların hasar görme nedenlerinin "çok kaba saba unsurlara" dayandığını dile getiren Sucuoğlu, "Meselâ; bir kişinin hastalığa yakalanma riskinde obezite çok etkilidir diyorsunuz. Obez insanları zaten görürsünüz, yani obez misin, değil misin ayrıntılı tahlil yapmanıza gerek yoktur. Bizim binalarımızın durumu da böyle" dedi.
İstanbul gibi yapı kalitesi sorunlu büyük bir metropolde, çok zaman alan ve yüksek maliyet yaratan detaylı analizler yerine, "riskli binaların" en kısa sürede tespit edilmesi ve harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Sucuoğlu, durumu "salgın hastalıkla" mücadeleye benzetti. Sucuoğlu, eldeki sınırlı imkanların, en fazla tehdit altındaki grup için kullanılması gerektiğini ifade ederek, bu yolla kayıpların önemli ölçüde azaltılabileceğini söyledi.
Yöntem hakkında bilgi veren Sucuoğlu, ilk aşamanın, çalışmanın temelini oluşturan "sokak gözlemleri" olduğunu belirtti. Tüm binaların tarandığını ve "yüksek riskli" olanların belirlendiğini kaydeden Sucuoğlu, ikinci aşamada da "yüksek risk" taşıyan binaların içine girilerek, taşıyıcı sistem ile ilgili bilgilerin derlendiğini söyledi. Sucuoğlu, bu aşamada, genellikle ilk filtreden çok farklı bir sonucun ortaya çıkmadığını, ancak sonuçların güvenilirlik düzeyinin arttığını dile getirdi. Prof. Dr. Sucuoğlu, "Sonuç korelasyonu çok farklı değil. Diyelim ki taramaya 20 bin bina ile başladım. Birinci kademe sonunda 3 bin binayı tehlikeli gördüm, ikinci kademe sonucunu aldığımda bu 3 bin bina, belki 2 bin 700'e iniyor" dedi.
Sucuoğlu'nun verdiği bilgiye göre, Türkiye'de, betonarme apartmanların "depremlerdeki yetersizliklerinin" bölgeler arasında pek fazla değişiklik göstermediğini göz önüne alan ODTÜ'lü araştırmacılar, 1999 Marmara ve Düzce depremlerinin ardından bölgede bulunan 1000'e yakın hasarlı binayı inceledi ve yapı özellikleri ile binaların deprem performansları arasındaki ilişkileri saptadı, istatistiksel model oluşturdu.
İstanbul'daki çalışmalarda bu model esas alınıyor.
Yöntem, 1-6 katlı betonarme binalarda, İstanbul Büyükşehir Belediyesince ayrıntılı belirlenen zemin özellikleri dikkate alınarak, Marmara Denizinde olması beklenen 7,5 büyüklüğünde depreme göre uygulanıyor.
Yöntemin temelindeki sokaktan tarama, "kat sayısı", "yumuşak kat", "ağır çıkma" ve "görünen yapı kalitesi" parametrelerine dayanıyor.
Eğitilmiş gözlemcilerce gerçekleştirilen inceleme, ortalama bir bina için 10 dakika sürüyor.
Gözlem yoluyla derlenen veriler, değerlendiriliyor ve her bina için bir "güvenlik skoru" hesaplanıyor. Bu skorlara göre binaların deprem şiddetine, zemin özelliklerine ve benzer yapıların geçmiş depremde gözlenen performanslarına bağlı olarak risk öncelikleri belirleniyor.
Söz konusu parametrelerin seçilme nedenlerine ilişkin de bilgi veren Sucuoğlu, Türkiye'de hasar derecesini belirleyen en önemli faktörün "kat sayısı" olduğunu kaydederek, "Çünkü deprem tasarımına sahip olmayan binalarda artan kat sayısı ile orantılı olarak artan yatay yükler, bunu karşılamak için gerekli olan kapasite artışı ile dengelenmez. Katlar, adeta üst üste dizilir" dedi.
Sucuoğlu, ODTÜ modeline göre, 5 katlı bir binanın deprem riskinin, ayn ı bölgede ve aynı özelliklere sahip 3 katlı bir binaya göre yüzde 40 daha fazla olduğunu bildirdi.
Haluk Sucuoğlu, genel olarak "yumuşak" zemin katların, üst katlara göre daha düşük dayanıma sahip olduğunu, deprem sırasında ise en büyük yatay kuvvetlerin zemin katlarda oluştuğunu ifade etti.
"Yumuşak kat"ın en fazla, zemin katların ticari mekan olarak kullanıldığı ana caddedeki binalarda görüldüğünü kaydeden Sucuoğlu, "Bö yle binalarda üst katlar konut olarak kullanılır. Üst katlar, çok sayıda bölme duvar nedeniyle daha yüksek dayanıma sahip. Ancak, zemin kat çerçevelerinin içi, ön cephede vitrin oluşturmak ve içeride müşteri sirkülasyonuna izin vermek amacıyla boş tutulur. Ayrıca zemin kat, üst katlara oranla daha yüksek olabilir. Tüm bu faktörler sonucu 'yumuşak kat' tabir edilen zayıflık ortaya çıkar" diye konuştu.
Geçmiş depremlerde "yumuşak katların" tamamen ezilerek, binanın çökmesine yol açtığının gözlendiğini belirten Sucuoğlu, "İstatistiksel modeller yardımıyla 5 ve 6 katlı binalarda, yumuşak katların binaların deprem hasarlarına etkisinin en az yüzde 60 civarında olduğu hesaplandı" dedi.
Türkiye'de binaların önemli bölümünde, "zemine oturan kat alanı ile üst katların kullanım alanı" arasında fark görüldüğüne işaret eden Sucuo ğlu, bu tür ağır çıkmaların binada kütle ve rijitlik düzensizliğine neden olduğunu belirtti.
Sucuoğlu, "Ayrıca bu durumda belirgin taşıyıcı sistem süreksizli ği meydana gelir, ki bu durum deprem dayanımı açısından çok sakıncalıdır. Cephe kirişleri çerçeve aksının dışına çıkarak çıkmaları izler, böylece kolonlara dış merkezli olarak saplanırlar ve gerekli yanal dayanımı sağlayamazlar. Geçmiş depremlerde 5-6 katlı ağır çıkmalı binalar, çıkmasız binalara oranla yaklaşı k 2 kat daha fazla hasar görmüşlerdir" dedi.
"Binanın görünen kalitesi"nin de bir ölçüde malzeme ve işçilik kalitesi ile yapının bakımına verilen önemi yansıttığını dile getiren Sucuoğlu, iyi eğitilmiş bir gözlemcinin, binanın görünen kalitesini kabaca "iyi", "orta" ve "kötü" olarak sınıflayabildiğini kaydetti. İstanbul'da özellikle korozyonun (aşınma) yapı kalitesini çok olumsuz etkilediğini belirten Sucuoğlu, görünen kalitesi kötü binanın, iyi olan binaya oranla depremlerde genellikle daha fazla hasar gördüğünü, ancak kullanılan modelde belirsizlik oranı en yüksek parametrenin de "gözlenen yapı kalitesi" olduğunu ifade etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türk iş kadını Eren Özmen, servette zirvedeİş dünyası dergisi Forbes’ın ‘kendi servetini yaratan kadınlar’ın bu yılki listesinde Sierra Nevada Corporation’ın (SNC) Başkanı ve çoğunluk hissedarı Eren Özmen de yer aldı.02 Temmuz 2025 Çarşamba 10:00GÜNDEM
Fi Yapı’nın iflası resmen açıklandıTürkiye’nin gayrimenkul sektörünün önemli ismi Fi Yapı’nın iflası resmen açıklandı: 6 yıllık TMSF denetimi ve sonrası krizle sonuçlandı02 Temmuz 2025 Çarşamba 09:00KURUMSAL
TUROYD, turizme destek için bölgesel toplantılar başlattıTUROYD Turizm Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Tayfun Sancar, tarafsız bir bakış açısıyla çalıştımlarını ve otel yöneticilerine her türlü desteği sağlayacaklarını ve ortak projeler yapacaklarını söyledi.01 Temmuz 2025 Salı 23:00DERNEKLER
Les Ottomans'ı Serdar Bilgili kazandı, Ünal Aysal dava açıyorLes Ottomans Oteli'nin icra yoluyla satışı konusunda karşı karşıya geldi: Serdar Bilgili otelin yeni sahibi olurken, otelin eski sahibi Aysal satışı mahkemeye taşıyor01 Temmuz 2025 Salı 22:00KONAKLAMA
Ürgüp, klasik otomobil tutkunlarına ev sahipliği yaptıÜrgüp Belediyesi ve Klasik Mercedes Kulübü işbirliğiyle 28-29 Haziran 2025 tarihlerinde düzenlenen Klasik Mercedes Festivali, Kapadokya’da yapıldı.01 Temmuz 2025 Salı 21:00MICE
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy'dan ‘Göbeklitepe’ PaylaşımıBakan Ersoy, Göbeklitepe’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilişinin 7. yılında, bu eşsiz mirasın korunması, anlaşılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini belirtti.01 Temmuz 2025 Salı 20:00TURİZM
ODEON Turizm, TİM Ödülleri'nde Turizmde Zirveyi KoruduODEON Turizm, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen 'İhracatın Şampiyonları Ödülleri'nde, hizmet ihracatında ilk 10'da ve turizm sektöründe bir numara olmayı başardı.01 Temmuz 2025 Salı 19:00MICE
Antalya'daki otel, odayı dağıtan İngiliz turisti ifşa ettiİngiltere'den Antalya'ya tatile gelen bir İngiliz çift, kaldıkları otel odasını harap ettikleri için gündem oldu. Otel yönetimi çiftin odasından çekilmiş fotoğrafları yayınladı.01 Temmuz 2025 Salı 18:43KONAKLAMA
Büyük NATO hedefini tutturma planı: 13.5 milyar euroluk köprüNATO'nun savunma harcamaları en az ülkelerinden biri olan İtalya, yüzde 5 hedefini tutturmak için uzun zamandır Sicilya'ya inşa etmek istediği köprüyü gündeme getirdi.01 Temmuz 2025 Salı 17:00ULAŞTIRMA
Auto Fest tutkunları Elmalı'da buluştuElmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk, ilçe Düdenköy Pancar Kooperatifi'nin gerçekleştirdiğimiz Auto Fest Elmalı etkinliğimizle araç tutkunlarını Elmalı'da muhteşem bir atmosferde bir araya getirdiklerini söyledi.01 Temmuz 2025 Salı 16:22MICE
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm
yazıyı okudum çok beğendim.biz sahildeki aydınlar sitesinde yaz kış oturuyoruz,sıra ençok riskli bölge burasıbu şeritte 6 katlı siteler var acaba bize de kontrol sırası gelecekmi teşekkür ederim
Beğendim (0)Beğenmedim (0)Yanıtla