13 Aralık 2025
  • İstanbul11°C
  • Ankara10°C
  • Antalya19°C

BALIK ÇİFTLİKLERİ TAŞINMA SORUNU

Güllük Körfezi'ndeki yaşamı son 15 yılda kabusa çeviren balık çiftliklerinin yeni taşındığı yerler de çevrecileri, halkı ve tatilcileri tatmin etmedi.

Balık çiftlikleri taşınma sorunu

11 Ağustos 2009 Salı 15:00

MUĞLA- Güllük Körfezi'ndeki yaşamı son 15 yılda kabusa çeviren balık çiftliklerinin yeni taşındığı yerler de çevrecileri, halkı ve tatilcileri tatmin etmedi. 
Türkiye Yeşiller Partisi Eş Başkanı Bilge Contepe, çiftliklerin Güllük Körfezi'nde kaldığını ve kabusun körfezde devam ettiğini bildirdi ve ”Çiftliklerin yaşattığı kabusu Alman Yeşiller Partisi ile AİHM"ne taşıyarak doğanın katlini önleyeceğiz,” dedi.
Contepe, ağır cezalar ödemek zorunda kalmak istemiyorsa Türkiye'nin körfezdeki kabusa son verecek kararları derhal alıp uygulamasını istedi.
Çevre ve Orman İl Müdürü Mehmet Şahin ise “Çiftliklerin yüzde 90"ı taşındı. Kalanlar ise kısa sürede taşınmayı tamamlayacak, Taşınan çiftlikler yasadaki kurallara uyuyor” diye konuştu.
Muğla"nın Bodrum ve Milas ile Aydın"ın Didim ilçe sınırları içerisinde kalan tarih, kültür, doğa, güneş, deniz, trecking, yürüyüş, safari, mağara, su sporları ve yat turizminin gözde merkezlerinden Güllük Körfezi'ndeki balık çiftliklerinin sayısı yıllar içinde 130'a ulaştı.
Çiftlikler, Torba Koyu'nun karşısındaki Salih Adası, İkiz Adalar, Güvercinlik köyü, Boğaziçi köyü, Güllük beldesi, İasos (Kıyıkışlacık) köyü ve Kazıklı koylarında yaşamı cehenneme döndürdü.
Turistler deniz ve sahillerdeki kirlilik nedeniyle 30"a yakın beş yıldızlı tatil köyü ve otel, 130"dan fazla pansiyon ve apart otel ile yaklaşık 30 bin yazlığın var olduğu yöreden kaçmaya başladı.
Turistlere koyları gezdiren yatların sayısı on yıl içerisinde 80'den 15"e, turizme açık koyların sayısı ise 35"den 12"ye düştü.
Çevre ve Orman Bakanlığı'nca 24 Ocak 2007 tarihinde İç denizlerde balık çiftliklerinin kurulamayacağı hassas alan niteliğindeki kapalı koy ve körfez alanlarının belirlenmesine ilişkin tebliği yayınladı.
Balık çiftlikleri de bunun üzerine yeni yerlerine taşınmaya başladı.

TURİSTLER ŞİKAYETÇİ
Güvercinlik, Torba ve Güllük"e gelen turistler şikayet başvurularında, sahillere ölü balıklar vurduğunu ve su sporları yaparken önlerine çıkan balık kafesleri, çivili tahtalar ve balık ağları nedeniyle tehlike atlattıklarını ifade etti.
Bazı turistler koyda yüzerken önlerine çıkan balık kafeslerine girerek tepki gösterdi.
Rehber Licato Silvio (42), üç yıl önce İngilizlerin dünyaca ünlü Sunsail Su Sporları Merkezi"nin balık çiftliklerinin yarattığı kirlilik ve tehlike nedeniyle ülkeden ayrıldığını hatırlatarak şunları söyledi:
“14 yıldır Bodrum"a Belçika, Hollanda, Fransa ve Danimarka"dan turist getiriyorum. Son yıllarda rezervasyon yaptıran turistlerin birinci önceliği çiftliklerin uzağında olan turistik tesisler oluyor. Balık çiftliklerinin yarattığı kirlilik ve deniz üzerindeki tehlikeler nedeniyle önceki yıllarda bazı tesisler tazminat ödemek zorunda kaldı. Dünyanın hiçbir yerinde turistik tesislerin önünde veya yakınında balık çiftliği olamaz, kurulmasına izin verilemez. Su sporu yaparken veya yüzerken bir turistin çivili tahta veya kafes nedeniyle yaralanması veya cilt rahatsızlığına yakalanması nedeniyle büyük tazminatlar ödenebilir. Körfezdeki tesisleri tercih eden turist oranında ciddi anlamda düşüş var.”

"BAŞBAKAN BU CİNAYETİ ÖNLESİN"
Kıyıkışlacık Köyü Kızılkaya"da 12 yıl önce hizmete giren Ege Tur Kent Tatil Sitesi'nin Yöneticisi Sebahat Pehlivan (56) da bilimsel araştırmalara göre çiftliklerin yarattığı kirliliğin 50 yıl temizlenemeyeceğinin ortaya çıktığını bildirdi ve şöyle konuştu:
“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"a sesleniyorum, bu cinayeti önlesin. Doğa, kültür, ekoloji, çevre, en önemlisi insan sağlığı tehlike altına girdi. Toplu balık ölümlerinin ardından her an toplu hastalıklar ortaya çıkabilir. Denizin rengi, kokusu değişti. Yılın altı ayını burada geçiren insanlar körfezde denize giremez oldu. Balık çiftliklerini taşıdık, diyorlar. Oysa ki taşıdıkları yer körfezin diğer kıyısı, şimdi Zeytinlikuyu, Akbük taraflarını cehenneme çevirecekler. Balıkçının ekmeğinde, üretiminde gözümüz yok. Ancak görülüyor ki yapılan planlar plansızlığın en güzel örneği. Yeni yerleşim alanları da körfezin içerisinde kaldığı için, akıntı tüm kirliliği ve çöpleri körfezin içine doğru getiriyor.”

ÇİFTLİKLERE ALMAN YEŞİLLERİNDEN DESTEK
Balık çiftliklerinin körfezin ekolojik ve doğal dengesine verdiği zararın üniversitelerin raporları ile kanıtlandığını belirten Türkiye Yeşiller Partisi Eş Başkanı Bilge Contepe de tepkisini şöyle dile getirdi:
“Balık çiftlikleri kurulmaya başlandığı andan itibaren yaptığımız eylemler ve kamuoyunun isyanı, bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Çiftliklerin körfez dışına çıkması için 12 bin imza topladık. Devlet kurumları halkın isyanını, çevrenin feryadını duymayı değil, masa başında hazırlanan planlarla sorunu aşmayı tercih etti, olmadı. Körfezin bir kıyısını cehenneme çevirdiler, oradan kalktılar diğer kıyısına gittiler. "Offshore balıkçılık yapacağız" diyerek planlama yapıldığını söyleyenler, çiftlikleri körfezin bir kıyısından diğer bir kıyısına taşıyarak sorunu çözdüklerini sanıyorlar. Aksine. "Cennet körfezin bir kıyısını cehenneme çevirdik, diğer kıyısını da cehenneme çevirelim" düşüncesinin bir örneğidir. Offshore yalanına bizi de alet ettiler. Ancak bilimsel raporlar eşiğinde konuyu, Alman Yeşiller Partisi aracılığıyla AİHM"e götürüp çevreye, doğaya, insana verilen zararları ortaya koyarak çiftliklerin Türkiye"nin en güzel körfezlerinden Güllük"e yeni zararlar vermesini önlemek için dava açacağız, geniş çaplı eylemlerimizi sürdüreceğiz.”

AB FONLARINDAN YARARLANILABİLİR
Bugüne kadar geliştirilen projelerin Güllük Körfezi'nin katledilmesine yönelik olduğunu, körfezin kurtulması için bugüne kadar AB fonlarından yararlanmak için tek bir proje dahi geliştirilmediğini anlatan Contepe, şöyle devam etti:
“İlgili bakanlıklar gerekli tedbirleri almaz ise, AB"ye uyum yasaları çerçevesinde doğa, tarih, kültür ve ekolojiye zarar verme suçlarından ötürü büyük tazminatlar ödemek zorunda kalacaklar. Balık çiftliklerine karşı değiliz, körfezin dışına çıkarılsın, balık üretimi, yemleri, balığın sayısı ve ekosistem için gerekli tüm fizibilite çalışmaları yapılsın. Sürdürülebilir ve denetlenebilir üretim alanları yaratılsın. Yoksa her on yılda bir çiftlikler yerlerinden taşınmak zorunda kalacak. Körfezin geleceğini kurtarmak açısından devlet üreticiyi sübvanse etmeli, gerekirse ciddi projeler hazırlanmalı, AB fonlarından yararlanılmalı, bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız.”

"YENİ YERLER KİRLİLİK YARATMAYACAK"
Muğla Çevre ve Orman İl Müdürü Mehmet Şahin ise bölgedeki balık çiftliklerinin yüzde 95"nin yeni potansiyel üretim alanlarına taşındığını, geri kalan 3- 5 çiftliğin ise ÇED raporu sonrasında kiralama sürecini beklediklerini belirtti. Şahin şöyle dedi:
“Yeni üretim alanları, bilimsel olarak çevre ve doğa kirliliği yapmayacak yerler olarak saptandı. Sektörün ayakta kalabilmesi, doğanın korunması ve yerleşim merkezlerinden uzakta olması için ne gerekiyorsa yapıldı. Bugüne kadar offshore cümlesini hiç kullanmadık. Çiftlikler körfezin içerisinde olabilir, ancak kesinlikle kirlilik yaratmayacak bölgelerde yer alıyor. İddia edildiği gibi çevre ve doğa kirliliği oluşacak bir durum yok.”

NERELERE TAŞINDI?
Yeni planlamada, Güllük Körfezi'nde Tahtakoz ve Kazıklı açıkları ile Salih Adası, Yılan Adası ve İkiz Adalar'ın açıkları yeni taşınma alanları olarak planlandı. Ötrofikasyon (Deniz kirliliği) riski yüksek olan hassas bölgelerle (Kapalı koy ve körfezler) ilgili esasların belirlendiği tebliğe göre, Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenen veya belirlenecek doğal ve arkeolojik SİT alanlarında balık çiftlikleri kurulamayacak. Tebliğde, çiftliklerin derinliği 30 metre, kıyıdan 0.6 deniz mili (1100 metre) uzakta, akıntı hızı 0,1 m/sn olan yerlerde kurulabileceği belirtiliyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA