20 Aralık 2025
  • İstanbul13°C
  • Ankara11°C
  • Antalya15°C

AB, TÜRKİYE 1'İNCİ TİCARET ORTAĞIDIR

EGD'nin konuğu olarak Haliç Kongre Merkezi'nde gazetecilerle buluşan Bağış Bakanlığının yeni çalışmaları hakkında bilgi vererek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

AB, Türkiye 1'inci ticaret ortağıdır

21 Ocak 2012 Cumartesi 17:40

İSTANBUL- Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleri ile bir araya geldiği toplantıda AB’nin, Türkiye’nin 1’inci ticaret ortağı, Türkiye ise AB’nin 7’nci büyük ticaret ortağı olduğunu söyledi.
EGD Başkanı Celal Toprak ve yönetim kurulunun konuğu olarak Haliç Kongre Merkezi'nde gazetecilerle buluşan Bağış Bakanlığının yeni çalışmaları hakkında bilgi vererek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Egemen Bağış, Avrupa Birliği konusunda yaptığı açıklamada : “AB Türkiye’nin toplam dış ticaret hacmi içinde % 41’lik bir paya sahip iken, Türkiye'nin AB toplam dış ticaret hacmi içindeki payı % 3,5'tir. ihracatımızın yaklaşık yüzde 45’i Avrupa’ya, doğrudan sermaye girişinin yaklaşık yüzde 80’i Avrupa Birliği’nden geliyor. 1996 yılında Türkiye'nin dış ticaret açığının % 58'i AB ile ticaretimizden kaynaklanmakta iken, 2011 yılında bu oran % 27 seviyesine gerilemiştir. AB ile ticaretimizde ihracatın ithalatı karşılama oranı (% 69), Dünya ile ticaretimizdeki orandan (% 56) yüksektir.”

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR
Doğu-Batı ve Kuzey-Güney arasında doğal bir köprü olan Türkiye, enerji kaynaklarına ve özellikle Balkanlar, Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika piyasaları da dahil olmak üzere küresel piyasalara erişimin kolaylıkla sağlandığı bir konumda olduğunu belirten Egemen Bağış “Türkiye, geniş ve büyümekte olan iç pazarı, deneyimli ve dinamik özel sektörü, bölgedeki lider rolü, serbest ve güvenli yatırım ortamı, yüksek vasıflı ve düşük maliyetli işgücü, gelişmiş altyapısı ve kurumsallaşmış ekonomisiyle, son 8 yılda 94 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı yatırım çekmiştir. Türkiye, 2008-2010 yılları için doğrudan yabancı yatırımda dünyanın en cazip 15. ülkesi konumuna yükselmiştir”dedi.

Küresel krizin yarattığı olumsuz koşullara rağmen, siyasî ve ekonomik istikrar sembolü haline gelen Türkiye’nin, 2011 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 12 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çekmeyi başardığını belirten Egemen Bağış, “Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımlar içinde AB kaynaklı yatırımlar 1. Sıradadır” şeklinde konuştu.

EKONOMİK REFORMLAR
Egemen Bağış Türkiye’de gerçekleşen ekonomik reformları şöyle sıraladı.
Türkiye’nin bu 2008-2009 krizine sosyal güvenlik reformu yapmış bir ülke olarak girdi, şu anda Avrupa ülkelerinin pek çoğunda sosyal güvenlik temel bir tartışma konusu.
Türkiye, bankacılık reformunu önemli ölçüde tamamlamış olarak girdi, ki yine bankacılık şu anda problem yaşayan ülkelerde çok temel bir tartışma konusu.
Yine Türkiye kamu maliyesinin yapısını hem reformlarla, hem de gerçekleştirmiş olduğumuz mali uyumla son derece sağlam hale getirdik.
Bir bakıma Avrupa’da ağırlıklı olarak, ama Amerika’da da yaşanan sorunların temelinde yer alan problemler aslında Türkiye’de önemli ölçüde çözülmüş problemler.

AVRO’NUN 10. YILI
Egemen Bağış, “Avro bu yıl 10. yılını aslında kutlaması gereken bir para birimi, ancak avro kullanan ülkeler maliye politikalarında ortak hareket etmedikleri için kendi aralarında çok ciddi ihtilaflar var ve birbirlerini suçlamalar söz konusu oldu” diyerek Avrupa’nın yaşadığı krize değindi.

BÜTÇE AÇIĞI
Egemen Bağış, bütçe açığı açısından şu anda Maastricht kriterlerini karşılayabilen sadece 5 tane AB ülkesi bulunduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Bütçe Açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı, Avro Bölgesinde yüzde 6,3; AB’de yüzde 6,6; Türkiye’de yüzde 1,4’dir. 2011 yılı Ocak-Aralık döneminde bütçe açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56,5 oranında azalarak 17,4 milyar TL olarak gerçekleşti.

İŞSİZLİK/İSTİHDAM
Türkiye’deki büyüme son 2 yılda yaklaşık 3,5 milyonluk ilave bir istihdam oluşturdu. Türkiye, dünyada istihdamını en hızlı artıran ülkelerden birisi olmuş durumdadır. 2009’un Nisan’ında yüzde 14,9’a çıkan işsizlik oranımız, yüzde 9’lara civarında. Yüzde 6’lık bir düşüş yakaladık.
Krizin etkilerinin Avrupa’da en yoğun görüldüğü alan ise işgücü piyasası olmuştur. 2007 yılında AB-27 içinde % 7,5 olan işsizlik oranı, 2009’da yılında % 9 olarak gerçekleşti.
Eurostat verilerine göre, 2011 yılı için AB-27 ülkelerinde ortalama işsizlik oranı % 9,8’e tırmanırken, Euro Bölgesi için bu oran % 10,3 olarak gerçekleşti.
Yunanistan’da işsizlik oranı rekor seviyelere ulaşmış ve bir yıl içerisinde % 13,3 seviyesinden %18,8'e yükseldi.”

BÜYÜME
Egemen Bağış, Türkiye’nin 2010 yılında yüzde 9’luk bir büyüme elde ettiğini belirterek “2011 yılında biz orta vadeli programımızı yüzde 7,5 gibi bir tahmin koymuştuk, ama şu an itibariyle öyle görünüyor ki 7,5’un da üzerinde bir rakamla bu yılı kapatmış olacağız”dedi.
Egemen Bağış, 2012 yılında yüzde 4’lük bir büyüme olacağını tahmin ettiklerini belirterek “ Tabi Avrupa’da işler kötüye giderse bu rakamın aşağıya doğru revize edilmesi, işler iyi giderse de yukarıya doğru revize edilmesi gerekecektir.

Büyüme oranının yüzde 9’dan, yüzde 4’e inişi bir daralma değildir. Büyümenin daha yavaş şekilde gerçekleşeceğini ifade etmektedir.
İşler 2012’de gayet iyi gidecek; sadece 2012’nin 2011’e kıyaslaması, 2011’in 2010 yılına kıyaslamasına oranla düşük kalacaktır” şeklinde konuştu.
Dünya Bankası’nın yayınladığı yeni bir görünüm raporunda Avro Bölgesinin 2012 yılı için büyümesinin eksi 0.3 olacağı hesap edildiğinibelirten Bağış şöyle devam etti:
“Ülkemiz 2010 yılında yakaladığı % 8,9’luk büyüme ile AB ve OECD ülkeleri arasında birinci, G-20 ülkeleri arasında ise Çin ve Arjantin’in ardından 3. en iyi performansı sergiledi.
Türkiye ekonomisi 2011’in ilk çeyreğinde % 11,6 büyümeyle dünya birincisi; ikinci çeyrekte ise % 8,8 büyüyerek Çin’den sonra dünya ikincisi oldu. Üçüncü çeyrek büyümesi ise % 8,2 olarak gerçekleşti.
2012 yılı için ekonomide öngörülen kontrollü yavaşlamaya rağmen, Türkiye yine büyümede Avrupa birincisi olmaya ve dünyanın en iyi performans sergileyen ekonomilerinden biri olmaya adaydır.

Tahminler, bu performansın önümüzdeki dönemde de devam edeceği doğrultusundadır. OECD tahminlerine göre Türkiye, 2011-2017 döneminde OECD’ye üye ülkeler arasında en hızlı büyüyen ekonomi olacaktır.”

GELİR DAĞILIMI
Türkiye’de gelir dağılımının düzeldiğini sözlerine ekleyen Egemen Bağış, 2002 ile 2010’u mukayese ettiğimizde en yüksek gelire sahip yüzde 10’luk kesim, 2002’de en düşük gelire sahip yüzde 10’luk kesimin 18 katı bir gelire sahipken, 2010’da bu 11,7 katına düşmüş durumdadır” dedi.
En düşük gelire sahip olan yüzde 10 reel olarak yüzde 58 oranında gelirini artırırken, en yüksek gelir grubuna sahip olanların gelirinin ancak yüzde 1,7 arttığınıngörüldüğünü anlatan Bağış “Bu aynı zamanda yükselen bir orta kesimin varlığına işaret eder” dedi.

YOKSULLUK/GELİR DAĞILIMI
Egemen Bağış, ayrı ayrı yayımlanan bir BM ve bir OECD Raporu’nun dünyada gelir dağılımının hızla bozulduğunu tespit ederken, Türkiye ve Brezilya’yı istisna olarak gösterdiğini hatırlattı.
Günlük 1 doların altında yaşayanlar
“Bizim artık 1 doların altında yaşayan nüfusumuz kalmadı. 2006’da sıfırladık” diyen Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Birleşmiş Milletler verilerine göre şu anda bu rakam Çin’de yüzde 15, Hindistan’da yüzde 41, Brezilya’da Brezilya’da yüzde 5’tir . Milli geliri yaklaşık bizimle aynı olan Meksika’da nüfusun yüzde 4’ü 1 doların adlında yaşıyor. Zengin doğal kaynaklara sahip Rusya’da nüfusun yüzde 2’si 1 doların altında yaşıyor. Bizim dönemimizde günlük 2 doların altında yaşayan nüfus yüzde 3’ten binde 2’ye geriledi. Bu rakam Çin’de yüzde 34, Brezilya’da yüzde 12, Meksika’da yüzde 8, Hindistan’da yüzde 75’tir.

ULUSLAR ARASI YARDIMLAR
Türkiye 2004 yılına kadar yardım alan ülkeler listesindeydi, 2004’te yardım eden ülkeler arasında yerini aldı. Sadece 2010 yılında yaptığımız yardım miktarı 1 milyar dolar oldu.”

SAVUNMA SANAYİİ
Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarının yarıdan fazlasının artık Türkiye’d kendi milli programlarımızla üretildiğini belirten Egemen Bağış şöyle devam etti:” ANKA isimli insansız hava aracının şu anda test uçuşlarını yapıyoruz, bu yıl hizmete alacağız. Dünyada bunu yapabilen sadece 3 ülke var ve Türkiye’de bunlara eklenmiş olacaktır.
Kendi savaş gemimiz MİLGEN Projesi çerçevesinde Heybeliada’yı biliyorsunuz ürettik, şimdi Büyükada’da denize indirilmiş durumda, iç donanımı yapılıyor.
Kendi uydumuzu 2012 yılında fırlatıyoruz, Göktürk, keşif ve gözetleme uydusudur.
Yine Altay Projesi çerçevesinde tamamen yerli tasarım ve yerli imkanlarla ilk ana muhabere tankımızın tasarımı tamamlandı ve yakın bir zamanda üretimi başlayacaktır.”

2023 HEDEFLERİ
2023 hedeflerinin açıklayan Egemen Bağış şunları anlattı:
“Gayri Safi Yurt İçi Hasıla, 2015 yılında 1 trilyon 76 milyar dolara; 2019 yılında, 1 trilyon 486 milyar dolara, 2023 yılında da 2 trilyon 64 milyar dolara ulaşacak.

Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecek.
Kişi başına milli gelir, 2015 yılında 14 bin; 2019 yılında 18 bin 685; 2023 yılında da 25 bin 76 dolar seviyesine yükselecek. İhracatımız, 2015 yılında 201 milyar dolara; 2019 yılında 317 milyar dolara ve 2023’te de 500 milyar dolara yükselecek.
İşsizlik oranını yüzde 5’e inecek.
2023 yılına kadar orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olacağız.”

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA