70 YILDA 1,5 MİLYON HEKTAR YANDI
Türkiyede 1937den 2007ye kadar geçen 70 yıllık sürede toplam 1,5 milyon hektar ormanlık alan yangınlarla kül oldu

30 Temmuz 2009 Perşembe 21:00
İSTANBUL- Türkiye"de 1937"den 2007"ye kadar geçen 70 yıllık sürede toplam 1,5 milyon hektar ormanlık alan yangınlarla kül oldu ( Türkiye"deki toplam ormanlık arazi 21 milyon hektar). Yılda ortalama 4000 yangında 10 bin hektar orman alanı zarar gördü. Başka söze gerek var mı? Bu rakamlar, bize orman yangınları konusunda acilen çok boyutlu olarak harekete geçmemiz gerektiğini işaret ediyor.
Yangınla mücadelede, sadece yangın söndürme ve soğutma çalışmaları değil; aynı zamanda önleme çalışmaları ve yangınlardan sonra oluşan çorak alanların yeniden restorasyonu da önemlidir. Bu konularda, Dünya"daki mücadele yöntemlerini, çalışmaları ve anlayışı izlemekte yarar vardır. Örneğin, yangınla mücadele konusunda en başarılı gözüken Kanada, ABD ve Avustralya"nın ortak özellikleri, yangın söndürme sistemlerinin yangın çıktıktan sonra, en kısa zamanda söndürme üzerine kurulu olmasıdır. Kanada"da her yıl ortalama 8500 yangın çıkmakta ( görüldüğü gibi Türkiye"nin neredeyse iki katı ) ancak çıkan yangınların %97 si modern ekipman ve teknoloji, eğitimli eleman ve etkin haberleşme sonucu henüz küçükken, büyümeden söndürülebilmektedir.
Türkiye"de orman yangınları adeta doğal afet olarak algılanmakta. Hâlbuki yangınlar doğal afet değildir ve ülkelerin yazgısı olamaz. Türkiye"nin Akdeniz iklim kuşağında yer alması orman yangınlarının çıkma riskini arttırıyor. Türkiye ormanlarının çok parçalı olması, köy yerleşimlerinin birçoğunun ormanların kenarında olması ve orman alanlarımızın neredeyse dörtte birinin maalesef yangına duyarlı ağaç türleriyle kaplı olması da Türkiye"de orman yangını riskini arttırıcı faktörler. Dolayısı ile nasıl deprem kuşağında olduğumuzu kabul ediyor ve önlemlerimizi buna göre almaya çalışıyorsak, orman yangınları konusunda da aynı derecede bilinçli ve hazırlıklı olmalıyız. Nitekim bizim gibi riskli kuşakta olan diğer Akdeniz ülkelerine baktığımızda, AB"ye bağlı olan ülkelerde ormanların durumunun gözlenmesi için uydulardan yararlanıldığı görebiliriz.
Yangınların önlenmesinde en önemli ilk adım, halkımızın konu hakkındaki bilincinin artırılmasıdır. Nitekim son yıllarda, gerek kamu kuruluşlarının gerekse sivil toplum örgütlerinin kamuoyunun bilincini artırmaya yönelik yoğun çabaları sonucunda, giderek daha az ormanlık alan kaybedilmeye başlanmıştır. Ancak, bu yine de orman yangınlarının %94"ünün insan kaynaklı nedenlerden çıktığı gerçeğini değiştirmiyor. Genel olarak, halkın bilinçlenmesi denince bizden daha alt gelir ya da eğitim düzeyine sahip insanlardan bahsedildiğini anlıyor, hiç üzerimize almıyoruz. Oysaki ormanda piknik ya da başka bir amaçlı ateş yakılmaması, çevreye sönmemiş sigara izmaritlerinin, cam ve şişe kırıklarının atılmaması gibi çok basit önlemlerden birçoğunu uygulamada atlıyoruz.
Daha da vahimi kasıtlı çıkarılan yangınlar ki, bunlar genellikle arazi mülkiyeti sorunlarından, (gecekondu, tarla açma vs), çıkar çatışmalarından (örneğin, korunan alanlarda) , orman idaresi-köylü ilişkilerinden veya kişisel nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bunların önüne geçmenin tek yolu şüpheli durumların ihbar edilmesi ve bu kesimin bilincinin artırılmasıdır. Bu da ancak, orman sevgisi ve doğaya saygının ilkokul yıllarından başlayarak öğretilmesi ve içselleştirilmesinin sağlanması ile mümkün olur. İl çevre ve orman müdürlükleri, orman fakülteleri ya da diğer ilgili akademik birimler tarafından, orman köylülerine ormanının doğaya saygılı bir şekilde işletilmesi ile de kar elde edilebileceğini gösteren ekonomik modeller geliştirilmeli, öğretilmeli ve uygulatılmalıdır. Eğer, yoksul ve başka çaresi olmayan orman köylülerine alternatif geçim kaynakları yaratamazsak diğer bütün bilinçlendirme ve eğitim çabaları boşunadır.
Yine orman yangınlarına sebep olan bir başka etken de ormanlık alanlarımızın imara açılması, üzerinde tarıma ya da turizm tesislerine izin verilmesidir ancak bu başlı başına bir yazı konusu. Yine de, bu gibi imar projelerinden elde edilecek kazancın buradaki ormanlık alanının yanması durumunda uğranacak kayıptan çok daha küçük olacağını belirtmeden de geçemeyiz. Yangının yayılmasını önlemek için ormanı belirli büyüklükte parçalara ayıran yangın emniyet yollarının yapılması ve temiz tutulması, enerji nakil hatlarının ormanlık alanlardan geçirilmesinde daha dikkatli olunması, tedbir alınması, orman yakınlarında yapılacak anız yakma gibi işlemlerin orman muhafaza memurları vb. eşliğinde, kontrollü yapılması gibi bir dizi önlem de küçük gözükmekle birlikte yangınların önlenmesinde çok etkili olabilir.
Orman yangınlarına karşı alınabilecek önlemlerden yukarıda bahsettik; orman yangınlarının söndürülmesi konusunda ise her yaz daha da iyi teknolojilerle daha erken müdahalelerde bulunma konusunda gelişmeler yaşanıyor. Ancak yangına müdahale ve söndürülmesi konusunda ise maalesef yasal boşluklar ve düzenleme eksiklikleri söz konusu. Örneğin, yangına müdahale sırasında yangın amirinin, askeri birlikler, merkezi idare, mahalli idare ve yerel yönetimlerinin görevlerinin yönetmeliklerle net olarak belirlenmesi yangın söndürme sırasında çıkacak karmaşanın, zaman kaybının ve başka olumsuzlukların önüne geçilmesini sağlayacaktır. Bu noktada, Orman Yangınlarının Önlenmesi ve Söndürülmesinde Görevlilerin Görecekleri İşler Hakkında Yönetmelik tekrar düzenlenerek, güncelleştirilebilir.
Bir de yanan ormanların yerine konması sorunu var. Yanan bir ormanlık alan ancak 20 30 yıl arasında yeniden canlanabiliyor. Ormanlar yanınca kaybettiğimiz bir tek ağaçlar olmuyor, onlarla birlikte o ormandaki biyolojik çeşitliliği de kaybetmiş oluyoruz. Biyoçeşitliliğin azalmasının ise ekolojik dengeyi nasıl etkilediği; nasıl bazı türlerin tamamen yok olmasına, istenmeyen bazı türlerin ise çoğalmasına yol açtığı ve bunun da ötesinde bir domino efekti ile verimli toprak kaybından ( erozyon ) tutun da gıda güvenliği ve çeşitliliğin azalmasına, su kaynaklarının yok olmasına, karbon salınımının artmasına kadar çeşitli etkileri olduğu artık günümüzde kabul edilen bir gerçektir. Orman yangınlarından sonra yapılması gereken, hemen ormanın yeniden yapılandırma çalışmalarının uzun vadeli sürdürülebilir şekilde planlanarak başlatılmasıdır. Hatta bunun programlanması ve gerçekleştirilmesi uzman ve akademisyenlerden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmelidir. Eminiz ki böyle bir komisyona birçok sivil toplum örgütü ve yerel halk da gönüllü olarak destek verecektir.
Son söz olarak, orman yangınlarının maliyetinin sadece bunlarla sınırlı olduğunu düşünmemeliyiz. Orman yangınları ile aynı zamanda hem ekolojik, hem kültürel hem de tarihi mirasımızı kaybetmekte; ülke imajımız, turizmimiz ve ekonomimiz açısından da büyük yara almaktayız. Dolayısı ile orman yangınlarının etkilerini 2030 yıl, belirsiz bir gelecekte göreceğimizi düşünerek rahat harekete edemeyiz. Resme bütününden bakarken küçük ayrıntıları görmezden gelmemeliyiz; büyük resimde yok olan ülkemizin akciğerleridir, yok olan milli servetimizdir. Bu nedenle, orman yangınları ile mücadele, vatan savunmasına eşdeğerdir desek abartmış olmayız.
Voyager Station adlı uzay oteli geliyorOrbital Assembly CEO’su Rhonda Stevenson, uzaya yapılacak gezilerin süresinin dört gün kadar kısa veya iki hafta kadar uzun olmasının planlandığını ve “Bu, misafirlerin bütçesine ve bir uzay ortamına alışma becerisine bağlı”diyor12 Aralık 2025 Cuma 22:00KONAKLAMA
Notre-Dame Katedrali, yangın sonrası yeniden hayata döndüNotre-Dame'ı Katedrali kapılarını 8 Aralık 2024 itibarıyla yeniden açmasının üzerinden bir yıl geçti ve ziyaretçi yoğunluğu ile rekor kırdı.12 Aralık 2025 Cuma 21:00TURİZM
Japonya çorapları nasıl en havalı hediyelik eşya oldu?Marketlerde satılan basit bir çift çizgili çorap, Japonya'nın en beklenmedik kült hediyelik eşyalarından biri haline geldi ve yabancıları, gezginleri ve TikTok içerik üreticilerini kendine çekti.12 Aralık 2025 Cuma 20:00GÜNDEM
Yaratıcı sektörlerin OpenAI-Disney anlaşması endişesi!Sendika, 1 milyar dolarlık (740 milyon sterlin) anlaşmayla ilgili üyeleri arasında "gerçek bir endişe" olduğunu söylüyo12 Aralık 2025 Cuma 19:00MICE
Seyahat dünyası en sevilen geleneğini kurtarabilir mi?Dijital iletişim ve sosyal medya, seyahat ederken anında iletişimde kalmamızı sağlıyor, ancak geleneksel posta yoluyla gönderilen kartpostallar hala gezginleri bir araya getiriyor.12 Aralık 2025 Cuma 18:00TURİZM
Rusya, Ukrayna limanındaki Türk gemisini vurduUkrayna'nın Odesa bölgesindeki Chornomorsk Limanı'na düzenlenen saldırıda bir Türk gemisi isabet aldı. Kiev yönetimi, Rusya'nın limana İHA'larla saldırdığını açıkladı.12 Aralık 2025 Cuma 17:00ULAŞTIRMA
Turizm bölgeleri İspanyol ekonomisinin itici gücü olduFuncas CEO'su Carlos Ocaña'ya göre, Balear Adaları, Kanarya Adaları, Endülüs, Madrid ve Katalonya, 2025 ve 2026 yıllarında GSYİH'leri en çok büyüyecek bölgeler olacak.12 Aralık 2025 Cuma 16:00TURİZM
Dünya yenilikçi ve dijital turizme doğru hızla gidiyorCanarias Destino Hızlandırma Programı, adaların turizm sektöründeki işletmelerin çevrimiçi satışlarını ücretsiz olarak etkinleştirmelerine yardımcı oluyor.12 Aralık 2025 Cuma 15:00TURİZM
Uçakta kavga çıkaran dokuz kişi gözaltına alındı .Perşembe gecesi Palma Havalimanı'nda (Mallorca) kalkışa hazırlanan bir uçakta çıkan olay sonrasında dokuz yolcu gözaltına alındı .12 Aralık 2025 Cuma 14:00ULAŞTIRMA
Alanyalı kadınlar hayallerine pedal çeviriyor!Kadınların sosyal hayata katılımlarını desteklemek, spor yaparak kendine güvenlerini artırmak ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmalarını sağlamak amacıyla başlatılan proje, büyük ilgi gördü.12 Aralık 2025 Cuma 13:00MICE
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm











Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.