İSTANBUL- TÜRES Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Bingöl, New York Times gazetesinin “İstanbul’u 2008 yılının yemek başkenti” seçmesinin önemini belirterek, “Biz yıllardır söylüyoruz. İstanbul, yalnız Avrupa’nın değil, dünyanın da ‘kültür ve lezzet başkenti’ olmayı fazlasıyla hak ettiğini” söyledi.
Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, ABD’nin ünlü yayın organlarından New York Times gazetesinin “İstanbul’u 2008 yılının yemek başkenti” seçmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.
İstanbul’un aslında dünyanın daha önceki yıllarda da yemek başkenti olduğunu söyleyen ve bunun duyulması ilgili çalışmalar yapan TÜRES Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Bingöl, bugünlerde İstanbul adına sevindirici gelişmelerin yaşandığını dile getirdi. 2 yıl önce basında yayınlanan bir röportajında da bu konuyu vurguladığını ifade eden TÜRES Başkanı Bingöl, “Biz yıllardır söylüyoruz. İstanbul, yalnız Avrupa’nın değil, Dünya’nın da kültür başkenti olmayı fazlasıyla hak ediyor. Yeter ki, bizler, bu değerin farkında olalım ve layıkıyla görevlerimizi ifa edelim.” dedi.
Yıllardan beri savuna geldikleri konuların, bugün dünya ölçeğinde etkiye sahip yayınlar tarafından dillendirilmesini değerlendiren Ramazan Bingöl, “Bugün, Amerika’nın en saygın yayın organlarından birisi İstanbul’u 2008 yılının lezzet başkenti ilan ediyor. Avrupa, aynı yıl için Kültür Başkenti ilan etmiş. Bunlar İstanbul adına harikulade gelişmeler. Ancak, bizler, Türk mutfak medeniyetinin temsilcileri olarak bu gelişmeleri yakından takip etmeli ve fırsata dönüştürmesini bilmeliyiz. Türk mutfağının dünyaya tanıtılması adına oldukça önemli bir döneme girilmiştir. 2010 Kültür Başkenti etkinliklerinde ‘kültürün başkenti İstanbul’da’ Türk mutfağının 2010 çeşit muhteşem lezzetini tüm dünyaya tattırmayı hedefliyoruz. Mesleki birikimleriyle dünya ölçeğinde önemli yer tutan 2010 yazar, mutfak uzmanı ve gurmeyi Türkiye’ye davet ederek, TÜRK MUTFAK KONGRESİ’ni gerçekleştireceğiz. Böylece, Türk mutfağı ve Türk turizmi için tarihi bir tanıtım imkânı bulmuş olacağız.” ifadelerini kullandı.
NEWYORK TIMES'DAKİ YAZI ŞÖYLE
Travel
2008 Capital of Cuisine: Istanbul
The New York Times has showed Istanbul among 'Food Destinations in 2008'. The daily suggests its readers to go and enjoy Istanbul's creative and unique restaurants.
Cultures meet at dinner table - 09 / 12 / 2007 10:00
On the top floor of Istanbul's Marmara Pera hotel, the restaurant Mikla serves a dish that, at first glance, may look like a simple upgrading of a Turkish standard: smoked lamb loin with a side of white-bean purée — tasty enough, to be sure, but perhaps nothing special.
The smoking technique used by the chef, Mehmet Gurs, is unusual, however. It's Finnish, usually applied to reindeer and, as it happens, an old family recipe. Its presence on Mikla's menu pretty much sums up today's food scene in Istanbul: international but local, forward-thinking but deeply rooted and, above all, delicious.
“It's just like New York: a mix of different cultures,” said Mr. Gurs, who grew up in Stockholm before settling in Istanbul in 1996. His — and Turkey's — culinary influences span Armenia, Greece, the Middle East, the Black Sea region and beyond to create a cuisine that resembles all, but replicates none. “Everything gets mixed up in Istanbul.”
Yet despite that profusion of identities, Istanbul, a city whose population is put anywhere from 10 million to 15 million, feels like a singular city, intent on its own development. Never mind the fluctuating prospect of European Union membership, the Kurdish rebellion and the erosion of secular government, Istanbul has eco-skyscrapers to erect, cold-water fish to grill, wine to consume and a whopping big party to throw, with any and all invited. No wonder that Wallpaper magazine called Istanbul “the world's best city,” or that international restaurants are setting up shop, including Hakkasan by the London restaurateur Alan Yau and Jean-Georges Vongerichten's Spice Market.
As it has for generations, seafood is still grilled and fried down Istanbul's alleyways, meze and raki are consumed in equal measure and with equal enthusiasm, and old-school restaurants like Beyti — a temple of meat frequented by everyone from prime ministers to tennis pros — not only survive but thrive. But even some traditionalists are modernizing. Konyali, which serves the cuisine of the central-Turkish city of Konya, opened a branch at Kanyon, a chic new shopping center, and gave itself a design face lift, with a semi-open kitchen and a cosmopolitan flair that belies the restaurant's 110-year history in Istanbul.
Meanwhile, new dining concepts are steadily entering the Turkish vocabulary. “The trend I see nowadays is more towards the organic. I see a lot of people choosing local produce,” said Cenk Sonmezsoy, who blogs about the city's food scene at CafeFernando.com.
Istanbul's newest and most creative restaurants, he said, gather their produce from local farmers in different regions. The result is restaurants like Changa and Ciya. The former, housed in the Sakip Sabanci Museum, has a reputation for creative combinations, updating floss halva, a sweet snack often served in train stations, by adding poached pears and buffalo-milk mastic ice cream.
At Ciya, the chef, Musa Dagdeviren, is gaining a reputation for his way with obscure vegetables like goosefoot and mallow. “I have been living in Turkey for the most part of my life, and I have never heard of them!” Mr. Sonmezsoy said. “The local people are just gathering them from these fields and sending them.”
Some ingredients, however, are more familiar, like Ciya's stuffed dried eggplant, which Mr. Sonmezsoy said he would eat as part of his last meal on earth.
Later, he added in an e-mail message that he would finish up with Ciya's kerebic, a doughy dessert “filled with pistachios and served with a white foam which is made from the root of a local tree in Antakya” — the city known in antiquity as Antioch. The foam aids digestion, he wrote, “and no matter how much you eat there, after this dessert you feel like you can eat the whole restaurant again.” A fitting end in a city where you'll want to do just that.
The New York Times
İstanbul 2008'in yemek başkenti
New York Times gazetesi İstanbul'u 2008 yılının yemek başkenti seçti. Gazete İstanbul'u özellikle mide düşkünlerinin dünyada gitmesi gereken ilk şehir olarak gösterildi.
New York Times: Yemek için dünyada gidilecek ilk şehir İstanbul
ABD’nin saygın gazetelerinden New YorkTimes, okurlarına, 2008 yılında İstanbul’a mutlaka gitmelerini ve leziz Türk yemeklerini tatmalarını önerdi.
Gazetenin hafta sonu yayımlanan gezi ekinde, 2008 yılında mutlaka gidilmesi gerekli yerler sıralamasında, İstanbul özellikle midesine düşkün Amerikalıların dünyada gitmesi gereken ilk şehir olarak gösterildi.
Ekin, İstanbul’a ayrılan ve "Kültürler Yemek Masasında Buluşuyor" başlığıyla yayımlanan yazısında, İstanbul’daki modern ve geleneksel restoranların sunduğu zengin yemek kültürünün nasıl hem uluslararası, hem yerel, hem ileri görüşlü, hem de son derece köklü olduğundan söz ediliyor.
İstanbul’da uluslararası restoranların da şube açtıkları belirtilen yazıda, İstanbulluların artık daha fazla organik yiyeceklere yöneldikleri de vurgulanıyor.
Gezi ekinde, 2008 yılında mutlaka gidilmesi gereken yer arasında Laos, Lizbon ve Tunus ilk üç sırayı paylaşırken, 10. sırada Libya, 17. sırada İran ve son sırada New York yer aldı.
Gazete, ayrı bir sıralama da yaparak, okurlarını 2008 yılında "yemek yemeye" İstanbul’a, "macera yaşamaya" Grönland’e, "hesaplı tatile" Arjantin’e, "aile olarak dünyayı tanımaya" Afrika’ya, "lüks tatile" Moskova’ya, "parti yapmaya" Dubai’ye, "kültür tatiline" Berlin’e davet ederken, yazıda Kazakistan’ın ise gidilmesi gereken yerler arasına yeni katılan bir ülke olduğu ifade edildi.
