• BIST 11341.9
  • Altın 5972.467
  • Dolar 42.7981
  • Euro 50.141
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara -4 °C
  • Antalya 5 °C

İngiltere veto etti, AB bölünüyor mü?

İngiltere veto etti, AB bölünüyor mü?
İngiltere Başbakanı David Cameron, Almanya ve Fransa'nın masaya getirdiği önerileri, ülkesinin çıkarına olmadığını söyleyerek veto etti.

MURAT EMEN-EMEN&EMEN
Haftanın Ekonomik Görünümü (12 – 17 Aralık 2011)
İSTANBUL
- İngiltere Başbakanı  David Cameron, Almanya ve Fransa'nın masaya getirdiği önerileri, ülkesinin çıkarına olmadığını söyleyerek veto etti.

Geçtiğimiz hafta yapılan görüşmelerde bu tavıra Macaristan da katılmış, İsveç ve Çek Cumhuriyeti ise, parlamentolarına danışmak istediklerini söylemişti. Ancak saatler ilerledikçe, İngiltere'nin bu tavrında giderek yalnız kaldığı ortaya çıktı.

Euro kullanan 17 ülke, maraton görüşmeler sırasında komşularını herkesin çıkarının sürece destek vermek olduğuna ikna etmekte başarılı olmuş görünüyor.

Macar Başbakanı Viktor Orban da konuyu parlamentoya taşıyacağını söyleyerek tavrını yumuşattı.

AB Başkanı Herman van Rompuy ise 27 üye ülkeden 26'sının krize karşı daha güçlü durabilmek için mali sistemlerini birbirlerine daha yakın şekilde bağlayacak yeni bir anlaşma fikrine 'açık olduklarını' söyledi.

Rompuy "Bir tek ülke hariç herkes katılma fikri üzerinde duruyor" dedi.

Bu da İngiltere'nin sorun yaratan ülke durumuna düştüğü, yalnız kaldığı yorumlarına yol açıyor.

Hague: Yalnız kalmıyoruz

İngiltere Başbakanı David Cameron, dün tavrını açıklarken özellikle mali hizmetler sektörüne getirilecek yeni denetimlerden ve vergilerden muaf tutulma konusunda güvenceler alamadığını belirtti.

Varolan koşullar altında AB yapılarında yeni bir düzene gidilmesinin İngiltere'nin çıkarlarına uygun olmadığını belirtti; 'fiilen veto kullanmış oldum' dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de bugün, tavırlarının 'çok makul' olduğunu savunarak, İngiltere'nin tecrit edilmesine yol açmayacağını savundu.

Hague, AB'nin işleyişini düzenleyen Lizbon Anlaşması şartlarında herhangi bir değişiklik yapılmasının ulusal egemenlikten feragat etmek anlamına geleceğini savundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İngiltere başbakanının 'kabul edilemez' talepler öne sürdüğünü söylemişti.

Sonuç tatmin edici mi?

Sarkozy, dünyanın yaşadığı sorunların büyük bölümünün tam da mali sektöre yeterince denetim uygulanmamasından kaynaklandığını vurguladı.

BBC siyaset muhabiri Nick Robinson, Cameron'un vetosunun hem Avrupa hem de İngiltere'nin AB ile ilişkileri açısından önemli sonuçlar yaratabileceğini söylüyor.

Robinson, artık 'iki vitesli bir Avrupa' ortaya çıktığı gerçeğini yadsımanın mümkün olmadığını kaydediyor.

Masadaki önerilere göre,

•Tüm taraflar denk bütçe yapmayı anayasal zorunluluk haline getirerek kendilerini bağlayacak.

• Zayıf AB üyesi ülkeler bu anlaşma ile daha yakından izlenebilecek.

•Yapılan tanım, bütçe açığının GSYH'nin yüzde 0,5'ine denk gelen yapısal açığın üzerine çıkılmamasını öngörüyor.

•Açığı yüzde 3'ü geçen ülkeler ise otomatik olarak yaptırımlara tabi duruma gelecek.

•Önerilere göre birlik üyelerinin bundan böyle bütçelerini de Avrupa Komisyonu'na sunması, Komisyon isterse değişiklik yapmayı kabul etmesi gerekiyor.

•Ayrıca anlaşmayı onaylayan ülkeler IMF'ye 200 milyar euro destek vermeyi taahhüt ediyorlar.

Bütün bu sonuçlara bakararsak, ortada tam manasıyla çözülmüş bir durum yok. İleriye matuf bir takım tedbirler ve merkezi kontrola imkan tanıyan yaptırımlar var. Büyüklerin küçükleri vesayet altına almasına yolaçan bir anlaşma diyebiliriz.

Economist Dergisinin yorumuna göre; Başarı Sarkozy'nin. Anlaşma Merkel'i tam lider yaparken İngiltere ekarte edilince Sarkozy ikinci adamlığa sağlam bir şekilde yerleşerek Birlik içindeki konumunu pekiştirmiş oldu.

İngiltere yalnız kaldı

sarkozy-cameron.jpg

Sarkozy bir önceki AB zirvesinde de İngiltere'nin tavrına tepki göstermiş; Euro üyesi olmadığı halde İngiltere'nin dayatmalarda bulunmaya çalıştığından yakınmıştı.

İngiltere, AB içinde ortak para birimi euro'yu resmi parası haline getirmemiş olan 10 üyeden biri. Ancak bu üyelerin diğerleri, son öneriler konusunda işbirliğine daha açık bir tutum sergiledi; altısı hemen destek bildirdi.

İngiltere'nin vetosu onu yalnız bırakırken, Sarkozy'nin ekmeğine yağ sürdü. Bu sonuç Sarkozy için tam bir zafer oldu.

Editörün Yorumu: İngiltere AB'nin başlangıç yıllarından itibaren AB oluşumuna karşı

açık bir mücadele vermiştir. İngiltere ile Fransa arasındaki çekişmeler, ancak Helmut Kohl'un gayretleri ve Fransa'ya tanıdığı tavizlerle çözülebilmiştir. İngiltere Kıta Avrupası'nın bu entegrasyonuna herzaman karşı olmuştur. Önleyemeyincede sonradan AB'ye katılmak zorunda kalmıştır. Euro bölgesine girmeyerekte ilk ayrımcılığını yapmıştır. Margeret Thatcher'ın AB'ye olan belirgin muhalefeti hala akıllardadır. İngiltere yalnız kaldımı kalmadımı zaman gösterecek.

IMF'ten Türkiye açıklaması

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türk ekonomisinin 2011'in ilk yarısında güçlü büyüme göstermeye devam ettiğini, ancak büyüme oranının, zayıf sermaye girişleri nedeniyle 2012'de hızla yüzde 2'ye düşmesinin beklendiğini bildirdi.

Türk ekonomisinin, bir önceki 10 yılda uygulanan yapısal reformlar ve yenilenmiş politika çerçevelerinin semeresini görerek, 2011'in ilk yarısı boyunca güçlü büyüme göstermeye devam ettiği belirtildi.

Bununla birlikte, büyümenin giderek daha fazla şekilde iç talep ve ithalattan desteklendiği, bunun güçlü kredi büyümesiyle desteklendiği, düşük faiz oranları ve kısa vadeli sermaye akışlarındaki artışla beraber para biriminin değer kazanmasını yansıttığına dikkat çekildi.

• Açıklamada, cari işlemler açığının gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yaklaşık yüzde 10'una denk gelecek şekilde hızla arttığı kaydedildi.

• -'Enflasyonun bu yılın sonunda yüzde 9,5'a ulaşması tahmin ediliyor''-

•Büyüme oranının gelecek yıl yüzde 2'ye düşmesi bekleniyor

• Direktörler, bankacılık sektörünün güçlü performansını not etti

•Türkiye'ye, küresel kriz sırasında becerikli ekonomi yönetimi övgüsü

•Direktörler, Türkiye'de kamu borcu ve bütçe açığındaki düşüşten memnuniyet duydular

• Yetkililere, mali politikaları sıkılaştırma çağrısı yaptığı ifade edildi.

• İç talep daraltılmalı ve yüksek enflasyon oranının düşürülmesinin desteklenmesi çağrısı yapıldı.

Avrupa Merkez Bankası faiz oranlarını indirdi

Avrupa Merkez Bankası'nın Avrupa Birliği zirvesi öncesi yaptığı toplantıda faiz oranlarını yüzde 1'e indirdi.

Geçen ayki toplantısında gösterge faiz oranını 25 baz puan (yüzde 0,25) indirerek yüzde 1,25'e çeken Avrupa Merkez Bankasının bu kez bu oranı yüzde 1'e indirebileceği tahmin ediliyordu.

Toplantı, Brüksel'de Euro krizini aşmaya yönelik ve 17 üye ülke için "ölüm kalım zirvesi" diye anılan görüşmeler öncesinde geldi.

Almanya ve Fransa, daha sıkı mali kuralların konulacağı ve sıkı bütçe kontrollerinin uygulanacağı yeni bir anlaşma için bastırıyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's, AB liderlerinin zirvede Avrupa'nın borç krizine çözüm bulamaması halinde 15 üye ülkenin kredi notunu düşürebileceği uyarısında bulunmuştu.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, geçen hafta Avrupa Parlamentosunda yaptığı açıklamada siyasi liderlerin anlaşması halinde Avrupa'nın borç krizinin aşılmasında daha önemli rol oynamaya hazır olduğunun işaretini vermiş ancak hükümetlerin öncü rol oynamaları ihtiyacına değinmişti.

Bu açıklamalar, geniş ölçüde "İtalya'ya kurtarma paketi için bir önkoşul olarak AB'nin hükümet borçlanmalarına sınır getirmeye yönelik bir anlaşmaya varması yolunda bir talep" olarak yorumlanmıştı.

Avrupa Merkez Bankası'nın Euro bölgesi hükümetlerine doğrudan borç vermesi yasak ancak bu durum, bankanın İtalya ve İspanya'nın piyasalarda mevcut tahvillerini satın almasını engellememişti.Draghi, bankalara orta vadeli finansman konusunda her türlü desteği vereceğiz demekle, bankalar kanalı ile ülke tahvillerine gereken desteği verme sözü vermiş oluyor. Ancak araya bankaları garantör olarak sokmuş oluyor.

Moody's Üç Fransız Bankasının notunu düşürdü

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Fransa'nın en büyük bankaları BNP Paribas, Societe Generale ve Credit Agricole'ün kredi notlarını düşürdü

euro.jpg

Kuruluştan yapılan açıklamada, kararda, kötüleşmekte olan Euro Bölgesi borç krizi ile her bir banka için likidite ve fonlama koşullarının önemli oranda kötüleşmesi bu kararda etkili oldu denilmektedir.

Moody's, BNP ve Credit Agricole'ün kredi notunu bir basamak düşürerek "Aa2"ye, Societe Generale'in kredi notunu ise "Aa3"e çekti.

Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA) geçtiğimiz hafta  açıkladığı raporunda, Avrupa bankalarının 114,7 milyar euro ek sermayeye ihtiyacı olduğunu belirtmişti. 

TÜRKİYE'DE NELER OLUYOR

Sıcak para bıçak sırtında

Türkiye'deki sıcak para arzı, son 6.5 ayda 30 milyar dolar azaldı. Nisan sonunda 128.3 milyar dolar olan yabancı portföyü, kasım ortasında 99 milyar dolara düştü.Enbüyük çıkış hisse senedi piyasasında oldu.11-18 Kasım tarihlerinde yaşanan önemli erimenin yaklaşık 2.5 milyar dolarlık bölümü Borsa'da yaşandı. Yabancıların devlet İç Borçlanma (DİBC) portföyün de 2 milyar dolara yakın erime olduğu son haftada mevduat ve fonlar küçük çapta artışlarını sürdürdüler.

Rahmi Koç'tan kriz uyarısı

Az ama öz konuşan Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Avrupa'daki ekonomik krizin Türkiye'yi etkileyeceğini belirterek”bu devir bizi teğet geçti devri değildir” dedi.

rahmi-koc.jpg

Editörün notu : Koç'unda belirttiği dünya ve özellikle AB-ABD ekonomileri sıkıntı yaşarken bizim uyanık ve dikkatli olmamız gerekiyor. Cari açık sorununu unutmamamız gerekiyor. Enflasyon tekrar çift haneye doğru gidiyor. IMF'nin ikazlarına dikkat edelim.. Hele teğet falan gibi laflarla geçiştirilecek bir dönem hiç değil. Avrupa'nın küçüldüğü ortamdan etkilenmememiz mümkün değil. Piyasalar durgun. Tekstil durdu. İç piyasa ile giden bir ekonomi var. Beklentiler yokmu var ancak 2012 yılında ortaya çıkabilecek şeyler.

İnşaat sektörü 2012 yılından ümitli. Kentsel dönüşüm ve mütakabiliyet kuralının kaldırılacak oluşu, sektöre büyük ivme kazandıracak deniliyor. Özellikle Ortadoğu'dan gayrimenkul alıcısı çok yatırımcının olduğu söyleniyor.Nisan 2012'den itibaren sektörde hareket bekleniyor.

PİYASALAR

Faiz %10.33 seviyesine kadar çıktı.

Bono piyasasında AB liderler Zirvesi öncesinde sakin bir seyir izlendi.Çıkan sonucun olumlu etkilediği bono piyasasında pazartesiden itibaren sakin ve daha istikrarlı bir gelişme beklenebilir.

ECB risk iştahını düşürdü, kur çıktı

Draghi'nin açıklamalarının ardından euro/dolar paritesindeki gerilemeye paralel olarak dolar/TL 1.83 seviyesinden 1.8475 seviyesine kadar yükselirken, sepet bazında 2.15 seviyesini aştı.Dolar haftayı 1.8429'dan kapattı. Dolar/euro paritesi 1.3386 oldu.

Borsa

53.834,91 %0,63 (335,66)

grafik.jpg

Borsa, liderler zirvesini beklerken haftanın son günü 53.834,91 ile kapandı.ABD borsalarındaki yükselişlere paralel bir seyir gösteren borsa, AB Liderler Zirvesinden çıkan kararı olumlu karşıladı. Pazartesi açılışı daha beklentili olabilir.

Ülke bugünlerde şike yasası ile yatıp kalkıyor. Gözler tekrar Cumhurbaşka'nında. Ancak Bir şey beklenmiyor. İddianame irdelendiğinde oldukça zayıf noktaların varlığı göze çarpıyor. Özellikle Aziz Yıldırım ve Arkadaşları için Çete suçlaması tutacak boyutta bir iddia değil. Bu bakımdan davalar Asliye Ceza Mahkemesinde devam eder gider.İmzadan sonrada önemli kısım tahliye edilir diye düşünüyorum.

Esenlikle Kalın

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.