İZMİR- Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, döviz kurunun maliyetler oranında artmamasının turizm sektörünü ciddi biçimde sıkıntıya soktuğunu söyledi.
İşler, son yıllarda kârlılık oranlarının asgari seviyelere gerilediğini, bu nedenle yenileme ve yatırım projelerinin durduğunu belirtti. Artan işletme maliyetlerine paralel olarak döviz karşılığı yükseltilmek zorunda kalan konaklama ücretlerinin Türkiye’yi “pahalı destinasyon” haline getirdiğini belirten İşler, “Bu şekilde devam ederse 2026 yılı turizm sektörü için hüsran yılı olur” dedi.
Yerlisi de yabancısı da gurbetçisi de pahalı buluyor
Kur baskısı, yüksek enflasyon ve hızla artan işletme giderlerinin sektörü köşeye sıkıştırdığını dile getiren İşler, piyasa gerçeklerine uygun bir döviz politikasının artık zorunluluk haline geldiğini ifade etti.
“Gelirini dövizle kazanan ancak giderini Türk lirasıyla ödeyen bir sektörüz” diyen İşler, mevcut politikaların gelir ve algı krizine yol açtığını belirtti:
“Bugün 1 Euro yaklaşık 49 TL, ancak reel piyasa koşullarına göre 57 TL civarında olması gerekir. Bu fark, yabancı turistin satın alma gücünü yüzde 15 oranında azalttı. 2021’de 1.000 Euro ile Türkiye’de 10 gün tatil yapan bir Avrupalı turist, bugün aynı bütçeyle ancak 6-7 gün kalabiliyor. Bu tablo Türkiye’yi pahalı bir ülke konumuna getirdi. Gurbetçilerimiz açısından da durum farklı değil. Almanya veya Fransa’da 2.000 Euro kazanan bir vatandaşımızın geliri yaklaşık 98 bin TL’ye denk geliyor. Ancak Türkiye’deki temel ihtiyaçlar, ulaşım ve konaklama giderleri Avrupa fiyatlarını yakaladı; buna karşın dövizin baskılanması nedeniyle gurbetçi turist de Türkiye’yi pahalı buluyor.”
Karlılık yüzde 5’e geriledi
İşler, turizm işletmeleri açısından tablonun çok daha ağır olduğunu belirterek, son bir yılda elektrik giderlerinin yüzde 85, personel maliyetlerinin yüzde 110, gıda ve içecek maliyetlerinin yüzde 130 arttığını söyledi.
“Kur baskısı yüzünden dövizle belirlenen fiyatlarımız bu oranların yanına bile yaklaşamadı” diyen İşler, 2021’de yüzde 20 olan kâr marjlarının bugün birçok tesiste yüzde 4-5 bandına düştüğünü ifade etti.
“Gelir döviz, gider TL olunca tüm denge turizmcinin aleyhine döndü. Artık önümüzü göremiyor, yeni yatırımları sürekli erteliyoruz. Bazı işletmelerimiz sezon ortasında bile zararına çalışıyor. Eğer 2026’da da aynı politika devam ederse, sektör tam anlamıyla bir hüsran yılı yaşar. Ne yabancı turist Türkiye’yi uygun bulur ne de işletmeler bu yükü taşıyabilir” dedi.
“Turizm, gözden çıkarılacak bir sektör değil”
Turizmin Türkiye ekonomisinde hayati bir role sahip olduğunu hatırlatan İşler, “Bu sektör, ülkeye döviz kazandıran, 60’tan fazla yan sektörü besleyen, istihdam sağlayan ve devlet bütçesine büyük katkı sunan stratejik bir alandır” dedi.
İşler, sürdürülebilirlik için piyasa gerçeklerine uygun döviz politikası, maliyet dengesinin sağlanması ve öngörülebilir bir ekonomik programın zorunlu hale geldiğini vurguladı:
“Biz turizmciler olarak bunu istiyor, bekliyor ve ülkemiz için gerekli görüyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.