• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 19 °C
  • Antalya 30 °C

Emekçiye saygı ama yolcuya da…

Musa Alioğlu

Kısa adı Hava İş olan Türkiye sivil Havacılık Sendikası, örgütlü olduğu Türk Hava Yolları işyerindeki uygulamalara sert eleştiriler yöneltiyor.

Son olarak, THY Genel Müdürlüğünce açıklanan ve “gizli müşteri” uygulaması, diye adlandırılan uygulamanın havayolu yönetmekten aciz bir anlayışın ürünü olduğunu ileri sürdü.

Bu anlayışın aynı zamanda çalışanlarına karşı hiçbir zaman güven duymadığından, yeni bir psikolojik baskı süreci oluşturmak için atılmış adım olduğu ileri sürüldü.

Hava İş daha öncece Call Center'da müşterilerlerle çalışanların konuşmalarının banta alınmasını eleştirmiş, Minnesota kişilik testinin çok yanlış bir uygulama olduğunu açıklamıştı.

 

Call center'lardaki konuşmaların neden banda kaydedildiğini bilmeyenimiz yok. Bunu başta bankalar olmak üzere bir çok kurum ve kuruluş yapıyor.

Doğrusu bu uygulamaya bende pek sıcak bakmıyorum. Ama , örneğin bir yanlış uygulama ile karşı karşıya kaldığımda bir bankanın ilgili merkezini arayıp derdimi anlatmak istiyorum.

Beni dinleyen genç arkadaşın bir çözüm merkezi olmadığını biliyorum, ama telefonun başka bir zamanda başka bir yetkili tarafından dinlenmesi benim sorunumun çözülmesine katkı sağlayacağını da düşünmeden edemiyorum.

 

Tabii ki mahrem olan ve iki kişi arasında yapılan konuşmaların bir başkası tarafından dinlenmesi elbette çok hoş bir durum değil. Ama doğrusunu söylemek gerekirse THY'nin veya bir başka kurumun çağrı merkeziyle yapılan bir konuşmada saklanacak veya gizlenecek bir durum olmasa gerek.

Kalitenin yükseltilmesi amacıyla yapıldığı söylenen bu kayıt işinden herkesin haberi var bence. Başta İcişleri Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve ilgili tüm kuruluşlar bu uygulamayı biliyorlar.

Bir kaç yıldır bu uygulama hayatın her alanında var.

 

Çalışanların dikkatlı çalışmasını ve müşteriye nasıl davrnadıklarını bilmek elbette işverenin hakkıdır. Gelen müşteri şikayetlerini de duymak ve bilmek hakkına sahiptirler. bu nedenle bu konuşmaların kayıt altına alınmasının çok da fazla bir zararı olmasa gerek.

Eğer bu durum bir suç ise devlet neden gözyumuyor.

THY'nin sendikası bu konuda hassas davranıyor da bankaların ve diğer kuruluşaların sendikaları neden ses çıkarmıyor. Bunlar ileri sendika da , onlar sarı sendika mı?

 

Gelelim gizli müşteri uygulamasına...

Bir dönem şehirlerarası otobüslere sivil polisler yerleştirilirdi.

Sürat yapan ve limitleri aşan sürücülerin tesbit edilmesi ve uyarılması içindi...

Bunun da sonu gelmedi.

Oysa yararlı bir uygulamaydı.

Yüzlerce insanı trafik kazalarında kaybeden bir ülkede bu gerekliydi. buna benzer bir uygulamayı da THY yapmak istiyor.

Yani anlaştıkları bir şirketin görevlisi uçağa müşteri gibi binecek. kim nasıl hareket ediyor, kim hizmeti aksatıyor bunu görüp rapor edecekler.

Bu da başarılı olmak isteyen bir kurumun yapması gereken bir harekettir.

Sendika üyelerinin gözetlenmesinden rahatsız.

Üyesi olan kaptan pilot ve yardımcı pilot zaten gözlerden uzaktadır. Kokpit kapalı bir kutu. Orada görevini nasıl yapıyor kimsenin görmesine imkan yok.

Bu gizli müşteriler uçaklarda sadece kabin görevlilerinin çalışmalarını gözleyecekler.

 

Tabii yer hizmetlerinde de aynı uygulama yapılacaktır.

Kurum, para verip hizmet yapmasını istediği kişilerden elbette görevlerini tam ve eksiksiz yerine getirmelerini isteme hakkına sahiptir. Bunun insan haklarına aykırı olduğunu söylemek ne kadar doğrudur tartışılır. Bu ülkede binlerce aç ve işssiz insan varken, birilerinin çalışmadan yan gelip yatması ne kadar doğrudur.

Görevini adam gibi yapan insanın en büyük gözetleyicisi kendi vicdanıdır.

Bir çalışan eğer işini doğru dürüst , tam ve eksiksiz yapıyorsa sorun yoktur. Varsın onu yüzlerce gizli müşteri izlesin, ne farkeder.

 

Zaten uçaklarda ve alanlarda yolculuk için varolan müşteriler kör ve sağır değil ki.

Zaten onlarda görüyor çalışanların kusur ve kabahatlerini. Ha müşteri olmuş, ha da gizli müşteri ne farkeder.

Mesele iş ahlakına uyup uymamakta yatıyor.

Personel işini iyi yapsa böyle uygulamalara sanıyorum hiç gerek kalmaz.

Müşteri şikayetleri çok artış olacak ki THY yönetimi haklı olarak böyle bir uygulamaya başvurmak zorunda kaldı. Ben bunun etik olarak yanlış ve insan haklarına aykırı bir uygulama olduğunu düşünmüyorum.

Ama yine de bu konuda her türlü karşı teze açık olduğumu belirtmek istiyorum.

Hava- İş'in sadece karşı çıkıyor.

Meseleyi irdelemiyor ve diğer uygulamaları görmezden geliyor.

 

Slogancı yaklaşımlar ve keskin tavırlar artık sendikalizmin terketmek zorunda olması gereken uygulamalardır. Bunlar sınıf sendikacılığından kalan uygulamalardır.

Artık bilinmelidir ki işçi sınıfı artık o eski sınıf değildir. Artık bilinmelidir ki sosyalizm bile yoklukta değil, varlıkta eşitliği öngördüğü için işçiler de değişmiştir.

Hava İş, sosyal demokrasinin de solunda bir sendika olarak ayağı yere basmayan uygulamaları gündeme getirmekle işçi haklarını savunduğunu sanıyorsa yanılıyor.

Bir dönem basın iş kolunda Hürriyet gibi bir gazetede işyeri baştemsilciliği ve ardından da başkanlık yapan bir eski sendikacı olarak emekçilerin haklarına saygı duyduğumu, ama yanlış hak aramanın da doğru olmadığını belirtmek istiyorum.

İş, ekmek, özgürlük şiarına saygı duyduğumu da altını çizerek büyük puntolarla belirtmek istiyorum.

 

Sendikalı veye sendikasız, tüm dürüst ve doğru çalışan emekçilere selam olsun...

Bu yazı toplam 6590 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.