Çukurova Havalimanı için engel çıkarıldı

İlkokulda mı öğrendim, yoksa ortaokulda mı bilmiyorum ama Türkiye'nin yüzölçümünün 780 bin 576 kilometre kare olduğunu biliyorum. Eğer düşmana toprak terk etmez isek, bu rakam sadece erozyonla değişir. Böylesine kocaman bir ülke topraklarında ulaşımın nasıl ve ne şekilde olduğunu ele almak gerek. Havacılıkla ilgili konular yazan birisi olarak benim ülke gerçeği olan karayolu ulaşımına bigane kalmam düşünülemez. Otoyol hamlesini başlatan Turgut Özal hükümetlerinden sonra Tayyip Erdoğan hükümetlerinin de duble yol atağının altını çizmek gerek. Trafik kazalarını azaltan bu çift yol uygulamasını da hayata geçiren siyasi iradeye ve en üst düzey temsilcisi olan Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım'a teşekkür ettikten sonra bir başka teşekkürü isimsiz kahramanlara yapmak gerek. Hanlar, kervansaraylar yaparak dağları aşan bir ecdadın torunları olan ve her biri Ferhat gibi dağları delen isimsiz kahramanlar, cumhuriyetin en önemli kurumlarından biri olan ve de TCK diye bildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Karayolları'nın çalışanlarıdır.

Bu hakkı teslim ettikten sonra gelelim bir başka gerçeğe. Ulaşımda giderek payı artan havayolu ulaşımında neyi, nasıl yapıyoruz veya yapamıyoruzu görmek gerek. Karayolu ulaşımı için yatırım yapalım, ama havayolu için de engelleri ortadan kaldıralım diyorum. Bürokratik engel, yasal engel, ekonomik engel diye sınıflandırabileceğimiz bu engellerden en ilginç olanının anlatmak isterim. Ben Mersin'e hayatımda üç kez gittim. Mersin'e gitmek için otobüsü tercih edebilirsiniz. Bu sizin seçiminiz. Ama ben uçakla gitmeyi tercih ettim. Her seferinde bilet alıp Adana'ya uçtum. Oradan da karayoluyla Mersin'e ulaştım. Birincisinde değil ama, sonraki yolculuklarımda kendi kendime şunu sordum" Ben Mersine gitmek için neden Adana'ya uğramak zorunda kalıyorum." Evet, benim Adana'da ne işim var. Çünkü Mersin'de havaalanı veya havalimanı olmadığı için ben bu kadar zahmete katlanıyorum. Sosyal devlet vatandaşına zahmet ettirmeyen ve onun ihtiyaçlarını gideren devlettir. Peki benim sosyal devletim beni ve benim gibi Mersin'e gitmek zorunda kalanları neden hiç düşünmüyor. Neden Mersine bir havalimanı yapmaz.??? Neden Mersin'e değil de tersine gideriz?

Mersin - Adana arasında çok güzel bir otoban var. Ama bu otobanda araç yok dersem inanın. Devlet acaba bu yatırımı yanlış mı yaptı diyemeyiz. Bu yol yüksek standartta bir yol. Karayoluyla gidenlere "Allah yapandan razı olsun" dedirtecek bir yol. Ama bu yol orada yaşayanlara yarıyor. Ama bana çok yaramadı. Mersin'in haklarını savunmak için benim Mersinli olmama gerek yok. Bu alanın ha bugün ha yarın yapılacağını hep duyarak büyüdük. Son olarak Mersin Milletvekili Kürşat Tüzmen geçen genel seçim sırasında olanca sevimliliği ile "Tamam, bu iş bitti" derken ben de sevinmiştim. Çünkü bu güzel kenti daha çok görmek istiyordum. Ama tüm bunlar olup bittikten sonra Çukurova adı verilmesi planlanan havalimanı için büyük bir engel çıktı ve sanki iş yattı gibi. Nedir bu engel derseniz hemen söyleyeyim. Sulak alanlar tehlikeye girdiği için havalimanı yapımı tehlikeye girmiş. Yani devletin bir kurumu olan DSİ yine devletin bir başka kurumu olan DHMİ'ye ve DLH'ya yapamazsın arkadaş demiş ve akan sular durmuş. Hadi gelin çıkın işinden bakalım. Bir yanda halka hizmet edeyim diyen bir bakanlık ve bağlı kurumları bir yanda sulak alanlardan kafasını kaldıramayan bir başkaları.

Hatırlıyorum bir de Hatay Havalimanı için yapılırken engel çıkmıştı. Engel de kuşlarmış, göçmen kuşlar.

Birileri de bu alanın rantabıl olmadığını, siyasi bir yatırım olduğunu ileri sürüyor. Bunu söyleyenler doğal olarak Adanalılar. Çünkü bu alan yapılırsa Adana Şakirpaşa Havalimanı'nın bir takım yolcuları bu alana kayacak. Böyle küçük hesaplar yapmadan, ne iyi yapılsın diyebilmeyi öğrenirsen daha iyi olur.Bu konuda siyasal irada halkın talebine hayır dememişse doğru olanı yapmıştır. Ben bu alanın yapılmasından yanayım. Çünkü, bu alan bölgenin ekonomik yapısını değiştirir, bölge insanının sosyal hayatına kolaylıklar getirir. İyi uçuşlar Türkiye...