Sağolsun AKP İktidarı seçimler yaklaşırken, zayıf olduğu metropollerde böyle düzmece gözaltılarla mevcut belediyeleri karalama politikasını her zaman uyguluyor. İşte İzmir'deki olaylar hatırlardadır. Edirne'de de zamanında aynı şeyler yapıldı. Şimdi sıra Eskişehir'e geldi. Belediyenin bazı görevlileri sabah evlerinden alınarak gözaltına alınmışlar. Olay Başkan Büyükerşen'i ve Belediyeyi karalama kampanyası. Yakışmıyor ve geri tepiyor ama gene de bıkmadan sürdürüyorlar.
Bu vesile ile Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen hakkında bu yazıyı yazma olanağımız doğdu. Büyükerşen Eskişehir Lisesinden çok kıymetli ağabeyimiz ve saygın dostumuzdur. Ben orta birinci sınıfa başladığımda onlar son sınıfta idiler. Türk Sinemasının efsanelerinden Dr. Fahrettin Cüreklibatır (namı diğer Cüneyt Arkın'la) sınıf arkadaşıdırlar. Büyükerşen talebeliği sırasında da çok aktif ve sosyal bir talebe idi. Talebe iken mahalli gazetede gazetecilik yapardı. Okul radyosunda görevli idi. O yılların yakışıklılığı ile herzaman gözümün önündedir. Eskişehir'de çarşı içinde Bayat Pazarı dediğimiz bölgede otururlardı. Halamlarda o tarafta oturduğu için gayet iyi hatırlıyorum. Eşi de aynı okuldandır. O zamanki Eskişehir Emniyet Müdürü Şevket Azbuzoğlu'nun güzel kızı ile evlenmişti.. O sırada Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi açılıncada orada okudu ve asistan olarak orada kaldı. İyi ki de kaldı çünkü Eskişehir çok değerli bir hocanın yanında fevkalade başarılı bir belediye başkanı kazandı. Eğer hoca olmasaydı herhalde ülkenin önde gelen gazetecilerinden biri olurdu.
Yılmaz Büyükerşen ve arkadaşları sonradan ismi Anadolu Üniversitesi olan EİTİA' yı kısa zamanda ülkenin en önemli ve değerli üniversitelerinden biri haline getirdiler. Hele Yılmaz Hocanın uzun rektörlüğü döneminde yapılanları anlatmağa sahifeler yetmez. Nasaş'ın kurucu genel müdürü Rahmetli Şinasi Çelikkol ile Büyükerşen Hoca Michigan ekolundendirler. Gene Liseden ağabeyimiz Yılmaz Mazlumoğlu'da ABD'de Michigan Universitesi'nde beraber doktora yapmışlardır. Çelikkol'un Türkiye Yöneticiler Vakfı Başkanlığı döneminde birçok defalar Yılmaz Hocaya ziyarete gidildi ve ilişkilerimiz her zaman devam etti. Anadolu Üniversitesi onun zamanında tercih listelerinde en üst sıralara tırmandı. Mezunları kamu ve özel sektörde her zaman aranan ve tercih edilenler arasındaydı. Nefis ve imrenilecek bir universite kampusu yarattı. İstanbul'da koskoca İTÜ ve İÜ'nün yapamadığı kampus örneğini Eskişehir'de yarattı.
Sn. Büyükerşen'in Belediye Başkanlığı dönemide ayrı bir kitaptır. Ben gittiğim zaman doğduğum büyüdüğüm şehri tanıyamıyorum. Avrupalarda Amerikalarda kolay bulamayacağınız örnek bir şehir var karşınızda. Emekliliğinde Bodrum, Marmaris diyenler akılları varsa Eskişehir'e yerleşsinler. Parklar, bahçeler, heykeller ve denizi olmayan plajlar ve herşeyi ile dobdolu bir şehir. Şehrin içinden geçen o porsuk nehri şimdi tanınmaz halde.Kozmopolit olmayan eğitimli halkı ile huzurlu tam bir üniversite şehri. Bankalarda ders verirken oradan mezun olmuş çocuklara hep sorardım. Aldığım cevap “iş bulabilsem orada yaşamak isterdim” olurdu.
Yılmaz Hoca'yı anlatmaya bu satırlar yetmez. Ama kalkıp ta mevcut iktidar siyasi enrtikalarla onu yıpratmaya çalışınca gerçekten üzüldüm. O soruşturmayı yürüten savcı, vali ve polisler adına üzüldüm. Ülkenin değerleri böyle ucuz metodlarla yıpratılmamalı diye üzüldüm. Sn. Büyükerşen, büğün bırakın sadece Eskişehir değil, ülke çapında kıymeti ve değeri bilinen bir yöneticidir. Bugün pekçok insan onu CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istiyor. Bilmeyenlere duyurulur. Saygılar Yılmaz Hocam.