Türkiye’de çok köşe yazarı var

İsmail Emen

Herzaman söylerim Türkiye’de çok köşe yazarı var diye. Zaten etine budu ne ki okunan gazete sayısının. Yakında daha da düşecek. Kimileri bedava dağıtılıyor. Kimileri kesekağıdı için kullanılıyor. Çünkü kalite ve dürüstlük kalmadı. Okuyucunun güvenini kaybettiler. Patronlar midelerinden iktidara bağlanınca medyada güvenilirlik kalmadı.
Hele son zamanlarda sıkı ise iktidarın aleyhinde yaz bakalım. Aydın Doğan’a Koç’a yaptığımı yaparım terörü estiriliyor. Güven kaybolunca da fısıltı gazetesi çok güzel çalışmaya başlıyor.Patron baskısı ile Köşe yazarları rüzgara göre yazmağa başlıyorlar. Onuruna yediremeyenlerde işsiz kalıyor.
Alın bakın ABD’nin en önde gelen gazetelerine. Koca gazete de üç veya dört köşe yazarı zor bulursunuz. Onlarda ya Nobel almıştır ya da derin tecrübeleri olan kişilerdir. Aynı durum Avrupa’da bütün gelişmiş ülkelerde vardır.
Bizde maalesef önüne gelen köşe yazarı. Sanki siz anlamazsınız. Ben okuyayım, değerlendireyim size ben anlayacağınız şekilde anlatayım demek isterler sizi cahil yerine koyarlar. Belki eskiden öyleydi. Bir takım konuları kavramakta zorlanırdık. İhtiyaç vardı. Ama ülkenin kültür seviyesi eskisi gibi değil.
Artık haberleri bizde yorumlayabiliyoruz. Hiç değilse ezberci değiliz. Ha eskiden Çetin Altan’ın ne dediği önemli idi. Ama artık benim için hiç önemi yok. Nerde yazdığını bile bilmiyorum. Seneler önce Lise talebesiyken 1950’li yıllarda Ankara Radyosunda o davudi sesiyle saat dokuzda bizi radyo başına oturtur “Dostlarım” diye başlardı. Ertesi günde arkadaşlar aramızda söylediklerini tartışırdık. O zamanlar ve sonraları mücadele adamıydı. Takipçisi idik. Ama o ve çocukları liberal olduktan sonra koptum.
Demek istediğim gazete demek haber demektir. Köşe yazarının ne düşündüğü değildir.
Çoğu tetikçi zaten. Kimi ulusalcı. Kimi dinci.
Bazıları da daha doğrusu eskinin solcuları 1989’dan sonra hepsi liberal olup AKP’nin yükselmesine destek verdiler. Şimdilerde içlerinde pişmanlık duyanlar var zannediyorum. Gidişatı gördükçe nedamet getirip kalem kıranları var herhalde. Birde her kalıba kolay kolay giremeyenler var.
Ülke o hale geldi ki cemaatlerinde artık birden fazla gazetesi var.
Pek çok gazete tıpkı TV kanalları gibi zorla götürülmeğe çalışılıyor. Bile bile lâdes modası. Güç gösterisi oldu çıktı. Yakında tirajı haftalık dergi tirajına gelecek günlük gazeteler var.
Gazete haberdir diyorum ama muhakkak ki herkes benim gibi düşünmüyor.
Değerli dostum Hasan Cemal Cumhuriyet’te başkaldırdığı zaman ağır toplar hepsi ayrılmışlardı. O da ben habercilik yapacağım diyordu. Ama hızla tiraj kaybetti. Cumhuriyet okuru yazarlarını istiyordu.
Hasan Cemal başaramadı. Bence ikisinin ortasını bulmak lazım.
Ne fazla ne de az. Hele hele tetikçi sayısını mutlaka düşürmek lazım.
Köşe yazarları büyük gazetelerin günlük maliyetinde de büyük pay sahibiler.
Giderek okuyucuyu habere alıştırmak lazım.
Değerli köşe yazarlarına her zaman ihtiyacımız var.