Dünyaya gözümü Göcek’ de şu anda Swiss Otel’in olduğu yerde açmışım. Ağustos ayı, denizde çok yıkamışlar beni.
Çocukluğum yaz aylarında Ege kıyılarında geçti. Pamucak’ ın sivrisineklerle dolu kuş uçmaz kervan geçmez zamanlarında orada denize girerdik. Kuşadası, Çeşme, İlkokula başlayacağım yıl Karaburun’ dan az denizkestanesi çıkarmadık. Ahtapotun kırk kez yere vuruluşunu da gördük, deniz yılanını da gördük, deniz kabağını da.
Diyeceğim o ki, sen orada değilken ben oradaydım otelci arkadaş. Ama çocuktum param yok, aile ancak geçinir yer almayı da düşünmemişler. Gün oldu devran döndü sen çeşitli desteklerle oraya otel denen binayı yaptın ve şimdi beni beğenmiyorsun. Bir karış sahil de kalmadı arabayla geleyim de girip, şifalanıp gideyim. Her yer işgal edilmiş plaj ve fahiş. Derdim tatil de değil, Allah’ın deniz suyundan şifalanmak.
Yanlış nerde üç tarafı denizle çevrili ülkemde giderek denize girmekte zorlanıyorum. Halka açık yerler de gasp ediliyor. Kanun, kontrol hak getire.
Sen kendi insanını beğenmiyorsun. Yabancı para hayranı olmuşsun. Ülke değerleri falan kimsenin umurunda değil.
Turizm aktörleri dediğimiz arkadaşlar, (Patronlar, yöneticiler dememden mi hoşlanırdınız, oteller, restoranlar, çay bahçeleri, hediyelik eşyalar..) yanlış nerde, senin yok olan ülke sevginde.
Hep birlikte hem yerli hem de yabancı turiste yönelik turizmi bitirme noktasına geldiniz. Daha fazla para, gösteriş, ego, saçma sapan işlerle bu gün ağlıyorsunuz. Timsah gözyaşları. Herkes yapmış dünyalığını daha fazla yapamadı diye üzülüyor.
Ben “ah” edersem, diğeri “ah” ederse senin kazandığın paranın bereketi olur mu? Denizi ancak uzaktan görüp giremezsem, iki gün sakin sakin deniz sesi dinleyemezsem, girip şifalanamazsam senin huzurun olur mu? Olmaz. Çok kazansan da olmaz.
Turizm aktörü arkadaşlar size tekrar sesleniyorum. Gelin kendi insanınızı küstürmeyin hala zaman varken fiyatlarınızda iyileşme yapın, kazan -kazan olsun. Türk müşteriyi doğru yönetin, tesisinizin reklamını yapsın (Merak edene stratejisini söylerim) Hem kendi içimizde kazan- kazan olsun hem de yurt dışına güzel imaj oluşturalım. İç destek, içeriden destek daima önemlidir.
Turizm Tecrübeniz Nerede?
Daha önce de yazdım. Tam 2 sene önce 29.07.2023 “Turizmde karşılıksız aşk” başlığı ile https://www.turkiyeturizm.com/turizmde-karsiliksiz-ask-2421yy.htm
19.07.2020 de Turizmde yolunacak kaz kalmadı! https://www.turkiyeturizm.com/turizmde-yolunacak-kaz-kalmadi-1908yy.htm diyerek turkiyeturizm.com da yazmışım.
5 sene önce perşembenin gelişini görüp sizi uyarmışım.
-Turizm aktörleriyle “karşılıksız aşk” yaşıyoruz. Yerli turisti görmüyorlar. Türk parasını beğenmiyorlar. Yapmayın, bize bizden fayda var. Yabancıya bu kadar güvenmeyin. İçeriden destek olmazsa yabancı da kaçar.
Ah size başka nasıl anlatsam bilmiyorum. Yanlış yoldasınız. Türk halkı kendi kıyılarında denize giremiyorsa, beklediğiniz yabancı turist gelmiyor, odalar, şezlonglar boş kalıyorsa bunca yıllık tecrübenizin kıymeti yok. Hatta demek ki tecrübe de yok. Tecrübe, sorun çözmek için vardır. Yanlış nerde, turizmin hak etmeyen paydaşların, aktörlerin elinde olmasında.
Değerli turizm paydaşları gelin bu kibirden, egodan, yüksekten bakmaktan vaz geçin. Sonuçta siz de o tesisleri bırakıp göçüp gideceksiniz. Bari hayır dua ile gidin. Bu dönemin turizm aktörleri ülke turizminden, gelirlerinden toptan sorumlusunuz.
Konu sadece konaklama da değil, dünya ile rekabet edecek farklı çok özelliğimiz var. Farklı destinasyon modelleri oluşturulabilir bu ülkede. Sorun söyleyeyim.
Ama pardon sizler her şeyi çok iyi biliyorsunuz.
Dışarıdan gelen ses, bir Türk sesiyse, hele bir de kadınsa sizin için kıymetli değil. Kadın kendi kendine konuşup yazıyor işte” diyorsunuz.
İnsanın fani olduğunu, dünya güzeli bir ülkede yaşamanın sorumluluğunu unutuyorsunuz. Turizmin bütün değerlerle bir bütün olduğunu unuttunuz. Allah’ın bu ülkeye bahşettiği değerleri narkörce kullandınız. İnsanlar karşı kıyıya geçince de “neden geçti” diyorsunuz.
Ben karşı kıyıya geçmem. Egeliyim. Dedelerime yapılan zalimliği çok dinledim. Lütfen bir kez daha düşünün ve iç turizm açısından ulaşılabilir olun.
Bu güzelim topraklar ve kıyılar hepimizin. Kazan- kazan yapalım, zalim olmayın. “Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi” sözünü hatırlayın.
Sözün özü; Üç yanı denizle çevrili ülkemde deniz tatili ulaşılabilir olmalı. Vebali turizm paydaşlarının boynuna. Değerli turizm paydaşları lütfen engin tecrübenizle bu soruna çözüm bulun. Yoksa bu “ah” lar vallahi size yaramayacak.
Not: Bu yazı yazarı tarafından organik zeka ile yazılmıştır.