Müzelere giriş çıkış dert oldu

Ali Yalnız

Ülkemizi ziyaret eden turist sayısı her geçen yıl artıyor. 2000 yılında Türkiye’yi 10 milyon kişi ziyaret ediyordu. Günümüzde 30 milyon ziyaretçiden bahsediliyor. Bir turizmci olarak memnuniyetle karşıladığımız bir durum ancak evet, ziyaretçi sayısı hızla artıyor ama ziyaret edilen mekânlar artmıyor!
40 yıl önce İstanbul’u günübirlik ziyaret eden bir turist Topkapı, Ayasofya, Sultanahmet Camiini gezer ve Kapalıçarşı’da alışverişini yapardı. Günümüzde de değişen bir şey yok; gene aynı program ama küçük bir farkla: eskiden günde 3-500 turist gezerdi bu yerleri şimdi ise günde 10.000 kişi geziyor.
Ziyaretçi sayısının bu şekilde artmış olması ziyaret açısından İstanbul’da ki önemli müzelerde ve Sultanahmet Camii ziyaretinde son derece sıkıntılı bir süreç yaratıyor. Bu müzelere ve Sultanahmet Camiine girmek çıkmak artık resmen bir dert haline geldi. Turist rehberleri hayattan bezmiş durumda. Sadece rehberler mi?
Giriş kuyruklarında saatlerce beklemek zorunda kalan binlerce ziyaretçide İstanbul’a geldiğine geleceğine pişman oluyor.



Özetle söylemek istediğimiz şudur.
İstanbul’un 3 önemli ziyaret mekanı olan Topkapı, Ayasofya ve Sultanahmet Camii’ni güzel ve rahat bir şekilde ziyaret artık imkansız hale gelmiştir. Ancak bu zorluğu yaratan şey artan kişi sayısı değildir; kesinlikle bu mekânları yönetenlerin aldığı önlemlerin yetersizliğidir. Buna sebepte muhtemelen bürokratik kurallar, engeller, yetki sınırlamaları vb gibi sorunlardır. O halde bu mekânların en üst düzeyde yetkilisi kimse olaya el koyma vakti gelmiş geçmektedir. Mutlaka müdahale edilmelidir.
Ne yapılabilir, diye soran olabilir. Yetkililer bu yerlerin ziyaretçi sıkışıklığının çözümü konusunda gözlerini kapayıp yoldan geçen bir rehberi tutarak sorsalar eminim ki son derece faydalı tavsiyeler alacaklardır.
Örneğin bir rehber olarak yetkililer bana sorsalar özetle şöyle derdim:,
Topkapı Sarayı: Saraya giriş gene mevcut durumdaki gibi 2. Avludan verilsin ama buna ilaveten sol tarafta bir giriş kapısı daha var.
Burası açılsın ve ellerinde bilet olan rehberli gruplar Saraya buradan alınsın. Ayrıca çıkış kesinlikle Gülhane’den verilsin. Müze kapalı olduğu Salı günleri öğleden sonra sadece okul gezilerine açık olsun, diğer günler grup şeklinde okul gezileri yapılmasına müsaade edilmesin.
Bilet verme sistemi yenilenmesine rağmen son derece ilkel ve kötü; mutlaka değiştirilsin zira bir kişinin biletinin kesilmesi için görevli oraya okutuyor, buraya okutuyor, para alıyor sonuçta 3-4 dakika geçiyor.
Ayasofya Müzesi: Mevcut ön kapı girişi münferit ziyaretçi girişine ayrılsın. Rehberli turistler ise Ottoman Oteli’inin olduğu Caferiye Sokak’ta ki kapıdan alınsın. Çıkış mevcut çıkış kapısına ilaveten türbelerin olduğu kısımdan da verilsin..eskiden bu kapı açıktı sonra kapatıldı. Sadece bu küçük birkaç değişiklik bile Ayasofya’nın giriş ve çıkışlarındaki tüm sorunlarını çözecektir.
Sultanahmet Camii: Avlu içindeki ve Müslüman ziyaretçilere ayrıldığı için genellikle atıl duran ve kullanılmayan orta kapı esas turist girişine ayrılsın. Kapının her iki tarafındaki geniş ve üstü kapalı alanlar ayakkabı çıkartma alanı olarak tahsis edilsin ve camiye bu şekilde 2 koldan girilsin. Buna ilaveten şu an turist girişi olarak kullanılan kapıdan da rehberli turistler giriş yapsın.
Çıkış gene tek tapıdan yapılsın. Mekân içerisinde ziyaretçilere ayrılan gezi alanı çok daraltılmış durumda; bu alanın genişletilmesi gerekiyor. Gereksiz yere örtüleme yapmaya çalışan görevlilerde sirkülasyonu yavaşlatıyor. Örneğin ayağında pantalonu olan kadın ziyaretçiyi bile örtülemeye çalışmak biraz vakit kaybı yaratıyor.
Söyleyeceklerimiz daha çok ama yerimiz az…
Şimdilik bu kadar. Umarız bir duyan olur.