'İbret Olsun Diye' ye özel ödül

Necati Sönmez'in ''İbret Olsun Diye'' belgeseli, Cenevre'deki 7. Uluslararası İnsan Hakları Film Festivali ve Forumu'nda ''Jüri Özel Ödülü''nü aldı.

İSTANBUL - Necati Sönmez'in yönettiği ''İbret Olsun Diye'' belgeseli, Cenevre'deki 7. Uluslararası İnsan Hakları Film Festivali ve Forumu'nda ''Jüri Özel Ödülü''ne değer bulundu.
Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, 6-15 Martta Cenevre'de düzenlenen festival ve forumdaki jüri üyeleri arasında; eski BM İnsan Hakları Komiseri Louise Arbour, 2005'te Irak'ta kaçırılan gazeteci Florence Aubenas ve Cezayirli yazar Slimane Benaissa gibi isimlerin yer aldığı belirtildi.
İnsan haklarıyla ilgili pek çok etkinliğin gerçekleştiği festivalde, Necati Sönmez'in yönetmenliği yaptığı ''İbret Olsun Diye'' belgeselinin ''Jüri Özel Ödülü''ne değer bulunduğu kaydedildi.
Açıklamada, Türkiye'deki ölüm cezası deneyimini ele alan belgeselin, ''sanatsal değeri ve ölüm cezasına karşı verdiği büyük mücadele'' nedeniyle ödüle layık görüldüğü bildirildi.
Daha önce de yurt içi ve dışında 3 ödül kazanan belgeselin, gelecek ay 'Aljazeera Uluslararası Belgesel Film Festivali''nde Türkiye'yi temsil edeceği kaydedildi.

İ B R E T O L S U N D İ Y E

Yönetmen: Necati Sönmez
Senaryo, Kurgu & Yapım: Emel Çelebi, Necati Sönmez
Kamera: Necati Sönmez, Özlem Günhan, Ender Yeşildağ
Müzik: Nazım Çınar
Katılanlar: Halit Çelenk, Salih Sezgin, Şevket Fettahoğlu, Hasan Gör
Mektuplar: Erdal Eren, İlyas Has, Hıdır Arslan, Kadir Tandoğan
Seslendirme: Mustafa Ergin, Uğur K. Güler
Danışmanlar: M. Semih Gemalmaz, Uğur Kutay
Format: DVCAM
Süre: 50 dk.
Yapım yılı: 2007

Türkiye"de ölüm cezası 2002 yılında kaldırıldı; en son cezalar 1984"de uygulandı. Bu arada, Cumhuriyetin kuruluşundan beri 15'i kadın toplam 712 kişi, başkalarına "ibret olsun diye" idam edildi.

Ölüm cezasının en çok gündemde olduğu dönemlerde bile, konu genellikle belli başlı siyasi vakalar ya da "haksız yere asılanlar" argümanı üzerinden tartışıldı. Sonunda AB uyum çabaları çerçevesinde yasadan kaldırıldı, ama ölüm cezasını savunanlar hiç eksik olmadı.

Belgesel, Türkiye"de yaşanmış uygulamalar üzerinden ölüm cezasına insani bir perspektiften yaklaşıyor. Seyirciyi pek çok infaza sahne olan Tarihi Sinop Cezaevi ve Ankara Merkez Kapalı Cezaevi (Ulucanlar) gibi mekanlarda dolaştırırken, mahkumların son anlarına tanıklık etmeye çalışıyor; bunun olanaksızlığını bilerek… Ve hayatı darağacında sonlanmış olan yüzlerce kişi adına şu soruyu soruyor: Bu insanları niye öldürdük?

“İnanın bu yaşımda ölmeme değil sizleri arkada gözüyaşlı bıraktığıma üzülüyorum. Benimki bir anlık bir şey ya sizler ömür boyunca içinizde bir burukluk, bir acı duyacaksınız. (…)

“Bu mektup elinize geçtiğinde ben ölmüş olacağım. Üzgün değilim. Cezaevlerinde ömür boyu sürüneceğime, hem kendimi hem de sizi yıpratacağıma böylesi daha iyi oldu.

Zaman her şeyin üstünü örter, belki tam anlamıyla olmasa bile büyük oranda örter.”

Kadir Tandoğan, 25 Haziran 1981
(Aynı günün sabahı 03:30"da asıldı.)

Manşetler

​​​​​​​Aileler mutfaklarını 'ev restoranı'na çeviriyorlar
Kızıllı, “palamut turizmi” için turistleri bekliyor
Side antik kentte yaşlı Almanlar için kültür turları başladı
Akseki'nin Çimili Keçi Peyniri Coğrafi İşaretli oldu
IIFF'nin bu yılki teması: “Sürdürülebilirlik"
Dünyanın en iyi 100 şehri içinde İstanbul yer aldı
Marsilya’da 1 Euro’ya gurme yemekler yiyebilirsiniz!
Turistik Tuz Ekspresi 10 bin ziyaretçiyi Çankırı’ya taşıdı
2026'da iş seyahatleri ve MICE nereye gidiyor?
Noel tatilinin gözdesi Antalya'ya Alman ve Rus akını