Doğu'daki Batı: İstanbul 2010

Belçika'nın Başkenti Brüksel'de çıkan Knack dergisinde, İstanbul'un 2010 Yılı Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmesiyle ilgili bir yazıya yer verildi.

BRÜKSEL-Belçika'nın Başkenti Brüksel'de çıkan Knack dergisinde, İstanbul'un 2010 Yılı Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmesiyle ilgili bir yazıya yer verildi. Yazıda megapol olarak nitelendirilen kent tanıtıldı.
Derginin 21-28 Ocak 2009 tarihli sayısında yayımlanan yazıda İstanbul 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti sıfatını alacağı bildirildi ve "Avrupa ile Asya'yı buluşturan bu megapol kent, bu vesileyle en modern ve en kozmopolit yanını göstermek istiyor," denildi.

Yukarıdaki başlık altında yer verilen yazıda daha sonra şunlar ifade edildi:

"İstanbul'da bir akşam... Çok sayıdaki diğerleri gibi Boğaz'da çok güzel bir panoramaya sahip bir restoran. Tipik Türk yemekleri mi? Unutun, Türk müziği ve batı çekiciliği mi? Hayır. Türk personel kibar bir İngilizce konuşuyor, mönü bir hayli kozmopolit ve müzik Sinatra ya da Fransız müziği. Türkler içlerine kapalı, milliyetçi bir ulus değil miydi? "İn" kafe ve diskoteklerde de aynı şey söz konusu. Gençler Avrupa ve Amerikan müziği, arasıra da oryantal müzik eşliğinde dans ediyorlar. 18 yaşındaki gençler, Anversli ya da Brükselli gençler gibi giyiniyor. Hatta daha iyi, New York'un şık insanları gibi. Katı bir dincilik ya da gelenek değerlerinden iz yok. Bu Türk gençleri, Batılı hatta Batılılardan bile daha Batılı."

"2010'da Avrupa Kültür Başkenti olmaya hazırlanan İstanbul her zaman Türkiye'nin en Avrupalı kenti oldu," satırlarıyla devam eden yazıda "İstanbul 2010 organizatörleri, Avrupa ile Asya sınırındaki Boğaz kenti İstanbul'un her şeyden önce Batı ile Doğu'nun buluştuğu, çok kültürlü bir metropol kenti olduğunu vurgulamak istiyorlar. İstanbul 2010 Programı'nda buna çok önem atfediliyor. Müzik, plastik sanatlar, film, edebiyat, çağdaş dans. Her alanda gerçekleşecek sergi ya da konserlerle yüzlerce yıl önce veya halen var olan karşılıklı etkiyi kanıtlanmaya çalışılacak," ifadesi kullanıldı.

Yazı da şu ifadelere de yer verildi:

"Eski camiler, sultanların sarayları, Atatürk müzeleri yeniden boyanırken ağırlık çağdaşlığa, modernliğe ve geleceğe veriliyor. İstanbul 2010 aynı zamanda kent insanları için de bir proje olmak istiyor. 12 milyon nüfuslu İstanbul'un neredeyse yarısı 25 yaşından küçük."

Gerry Meeuwssen imzalı yazı şu satırlarla devam etti:

"Sonuç olarak 2010 Avrupa Kültür Başkenti unvanının AB üyesi olmayan bir ülkenin kentine verilmesi dikkati çekebilir. Ancak bu ilk defa olmuyor. 1985 yılında başlarılan program, 1999 yılında kapılarını AB dışındaki kentlere açtı. O tarihten beri birçok Kuzey ve Doğu Avrupa kenti daveti kabul etti. Hatta 2000 yılından itibaren, aralarında Brüksel'in de olduğu birçok kent bu sıfatı taşıdı. Bu nedenle Macaristan'da Pecs ve Almanya'da Essen kentleri de 2010'da aynı sıfatı taşıyacak. Pecs ve Essen ile istanbul arasında, bu çerçevede bazı projeler için sıkı işbirliği var."

Manşetler

Akseki'nin Çimili Keçi Peyniri Coğrafi İşaretli oldu
IIFF'nin bu yılki teması: “Sürdürülebilirlik"
Dünyanın en iyi 100 şehri içinde İstanbul yer aldı
Marsilya’da 1 Euro’ya gurme yemekler yiyebilirsiniz!
Turistik Tuz Ekspresi 10 bin ziyaretçiyi Çankırı’ya taşıdı
2026'da iş seyahatleri ve MICE nereye gidiyor?
Noel tatilinin gözdesi Antalya'ya Alman ve Rus akını
Antalya'ya 1 milyar 350 milyon TL'lik dev otel yatırımı geliyor
Karavanla denize sürüklenen Rus turistler kurtarıldı
Üç otel Conde Nast Johansens üyeliğine kabul edildi